25- Ruhumun Yarısı

232 24 4
                                    

Herkese merhaba :) 2.sezon 2.bölüm ile devam ediyoruz. Yorumlarınızı bekliyorum, iyi okumalar ^^

- Caaarl? diye seslendi Arthur, göğsünde uyuduğu adama.

+ Hımm? dedi Carl, yorgunluktan bitkin düşmüş sesiyle. Kahve kokulu sevgilisi tüm enerjisini sömürmüştü geçen birkaç saatte.

Arthur ise sinirlendi, ne demek hımm?!

- Caarl! dedi tekrardan, sesini biraz daha yükselterek.

+ Hııımmm? dedi Carl. İnatla efendim demiyordu. Çünkü Arthur ona seslenmeden önce rüyalar alemine son bir adımı kalmıştı.

- Hımm ne ya! dedi Arthur ve bir tane patlattı Carl'ın göbeğine. Eh, göğsünde yatarken ancak göbeği denk gelebilmişti vurmak için. Ve sinirle devam etti.

- Öküz işte ne bekliyorum ki? İnsan bi efendim aşkım, efendim hayatımın anlamı der. Sen anlat ben dinleyeyim der. Ne soracaksın çok merak ettim der. İlgisini bana verm...

+ Arthur! Eğer kalkarsam geçirdiğimiz şu son birkaç saate, birkaç saat daha eklenecek! Beni kışkırtma istersen. dedi Carl tehditvari bir şekilde Arthur'un sözünü keserek.

Arthur ise sevgilisinin bunu zevkle yapabileceğini bildiği için ürktü. Hayır. Birkaç saat daha sevişirlerse sabaha uyanabileceğini sanmıyordu! Ama yine de geri vites yapmadı.

- E sen de düzgün cevap ver bana!

Carl ise bıkkın bir nefes verip konuştu.

+ Buyur aşkım, buyur sevdiceğim, buyur birtanem... Ne söyleyecektin bana?

Arthur biraz daha sokuldu sevdiği adamın boynuna. Kokusunu derin bir şekilde içine çekti ve Carl'ın beline dolanmış olan kolunu biraz daha sıktı. Ama söyleyeceği şey bir türlü dudaklarından dökülmüyordu. Bir süre sessizce bekledi.

Carl ise Arthur'un söylemekten vazgeçtiğini düşünüp, uykusuna geri dönmek için yarı açık olan gözlerini tekrardan kapattı. Birkaç dakika geçti aradan. Karanlık odada Carl uykuya teslim olmak üzereyken, Arthur hüzünlü bir şekilde sorusunu dile getirdi.

- Ben ölsem ne yapardın?

Bir fısıltı gibi sorsa da, Carl'ın duyabileceği seviyedeydi. Ve duydu da. Anında sinir uçları gerilmiş, gözleri açılmış ve kaşları çatılmıştı yakışıklı adamın. Bu da nerden çıkmıştı şimdi? Düşünmek bile istemediği bir ihtimali neden dillendiriyordu Arthur gece gece? Üstelik çok mutlu biten bir gece...

+ O nasıl bir soru öyle?! Nerden çıktı şimdi!

Arthur ise omuzlarını kaldırıp indirdi, "bilmem" dercesine.

- Aklıma geldi işte, sordum...

+ Öyle bir şey olmayacak Arthur! Şimdi yat uyu. Gece gece hayal gücün fazla çalışıyor. dedi Carl sinirlerine hakim olmaya çalışarak. Ve kendi bile farkında olmadan göğsünde yatan çocuğa sarılı olan kolunu sıkılaştırıp daha çok kendine çekti ve saçlarına bir öpücük kondurdu kokusunu içine çekerek.

- A..ama ya olurs...

+ Olmayacak dedim Arthur! Ben her zaman yanında olacağım ve seni koruyacağım her şeyden! Sen benden sonra, sıcak yatağında yaşlı ve mutlu biri olarak öleceksin. Anladın mı?

Arthur ise sessizliğini korudu. O da bilmiyordu neden bu konuyu açtığını ama sormak istemişti işte.

+ Anladın mı dedim! diye tekrarladı Carl, Arthur'dan cevap gelmeyince.

Eviata Efsanesi (Gay) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin