Ve sezon finalinin ikinci kısmı karşınızda. Umarım beğenirsiniz.
Yorumlarınızı bekliyorum, iyi okumalar ^.^
Caelum tekrardan buzdan bir nefes üflediği sırada Claude'un önünde, yerdeki topraktan çıkan ağaç köklerinden bir kalkan oluşmuştu. Claude bunun henüz nasıl oluştuğunu anlamadan, Caelum'a doğru pembe ışıklar saçan keskin gül yapraklarının savrulduğunu gördü.
Birkaçı ejderhanın pençesine ve boynuna saplanınca, Caelum acı bir çığlık atarak gökyüzünde hızla kayboldu.
+ Ah şu lanet yaratıklar, bir türlü öğrenemediler bizlerle başa çıkamayacaklarını.
Claude, önündeki ağaç köklerinden oluşan kalkanın tekrardan toprağa girmesiyle, Caelum'a saldıran ve kendisini koruyan sese doğru baktı. Bu bir kızdı. Siyah saçlarını at kuyruğu yapmış ve üzerinde cüppe gibi bir pelerinle Claude'a bakıp gülümsedi.
- Sen de kimsin? dedi Claude şaşkınlığını gizlemeden.
Kız ise Claude'a biraz daha yaklaştıktan sonra heyecanla gözleri büyüdü.
+ Bay Ryan, efendim... Bağışlayın, sizin olduğunuzu farketmedim. B..ben başı derde girmiş bir köylü sandığım için yardım etmek istedim, affedin...
Claude kızın söyledikleriyle şaşırdı. Ne diyordu bu böyle! Yine de bozuntuya vermemeye çalıştı.
- Iıım şey, önemli değil. Sen kimsin bakalım?
+ Ben Bay Fulgur'un öğrencilerinden biriyim. Kendisine bazı iksirler hazırlaması için bitki toplamaya gelmiştim.
- Fulgur?
+ Soletluna Fulgur, kraliyet sarayının baş büyücüsü efendim. Tabi siz benden daha iyi bilirsiniz...
Claude, Soletluna ismini duyunca gözleri hayretle büyüdü ancak şuan hiçbir şey anlayamadığı için kendini açığa vermek de istemedi. Bu kızdan bazı bilgiler edinmek zorundaydı ama nasıl?
- Senden bir şey isteyebilir miyim, aa şeyy... Bayan...
+ Petram efendim. Rosas Petram.
- Bayan Petram evet. Acaba beni kraliyet sarayına götürebilir misin? Kendimi pek iyi hissetmiyorum, yani sanırım büyü yapacak durumda değilim.
Kızın inanması için kendine yorgun ve hasta bir duruş ekledi sarışın. Kraliyet sarayına gidip neler olup bittiğini öğrenmeliydi.
+ T..tabi efendim, bu benim için bir şereftir.
Rosas heyecanlanmıştı, koskoca Eviata Krallığı'nın başkomutan büyücüsü Claude Ryan, kendisinden onu kraliyet sarayına götürmesini istemişti. Hemen yanına doğru koştu ve tereddütle elini uzattı Claude'a.
+ Elinizi tutabilir miyim efendim? Şey için, ıı.. Işınlanmak için.
Rosas, Claude'un karşısında büyük heyecan içindeydi. Böyle yakışıklı ve güçlü bir adamı her gün kraliyet sarayına götürmüyordu sonuçta. Claude elini uzatmadan önce aklına gelen şeyle Rosas'ı uyardı.
- Beni lütfen kimsenin görmeyeceği bir yere ışınla, şey için..ıı... Prenses Mensa'ya bir sürprizim olacak. Kimse görmemeli.
Rosas önce şüpheyle kaşlarını çattı, Prenses Mensa 1 yıl önce, başka bir krallığın prensiyle evlenip oraya yerleşmişti. Ama yine de çok üstünde durmadı, belki de Kral Fortem kızına bir hediye göndermek istemiştir diye düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eviata Efsanesi (Gay)
FantastikGörüşünü engelleyen eller ortadan kalktığında, Claude gördüğü manzarayla bir süre konuşamadı. Sanki bütün Eviata ayaklarının altında gibiydi. Ejderhasıyla uçarken bile böylesine güzel görünmemişti bu topraklar gözüne. Ayışığının katkısı büyüktü tab...