TENLERİN SEÇİMİ

18. Bölüm (+18)

"Deniz. Hadi hayatım çıkamadın duştan. Geç kalacaksın derse."

"Tamam aşkım çıkıyorum hemen sen girecek misin?"

"Yok hayatım gece girdim ben. Çocukları uyandırmaya gidiyorum sen de hazırlan aşağıda buluşuruz. "

"Tamam sevgilim. Yalnız çocukları okula bırakma sırası sende bugün. Haberin olsun."

"Unutmuşum ya ben o da vardı değil mi? Tamam sevgilim ben onları bırakıp geçerim şirkete. 5te de dersim var okulda görüşürüz o zaman."

"Olur sevgilim. Hoşçakal. "

O sırada Deniz havlusuna uzanırken, arkasından sarılan Oğuz'un minik öpücükleriyle kendinden geçmek üzereydi.

"Bu sabah çok güzelsin sevgilim..."

XXX

Oğuz sabah uyandığında gördüğü rüyanın da etkisiyle daha önce hiç olmadığı kadar huzurlu uyanmıştı. Kafasını çevirip yanına baktığında Deniz'i görünce içi mutlulukla doldu. Garip bir histi ama ilk kez uyandığında yanında birinin olmasına bu kadar seviniyordu. Deniz ona çok farklı duygular yaşatıyordu tanıştıkları andan beri. Bu duyguları daha önce hiç yaşamadığı için de tanımlayamıyordu. Garip bir şekilde uzaklaşmaya çalıştıkça kendini bir şekilde onun yanında olmak isterken buluyordu. Ya da onu düşünürken... Bazen çalışırken dalıp gittiği anlarda gözünün önüne Deniz'in görüntüsüyle kendine geliyordu. Deniz hayatında olmasa da onu değiştirmişti bile. Mesela Deniz'in sınıfında dersinin olduğu günlerde sabah yatağından heyecanla kalkıyor, görünüşüne her zamankinden daha fazla özen gösteriyordu. Her gün sabahları zorla kalkıp her gün işe geç kalan Oğuz, Deniz'lere dersinin olduğu günler erkenden evden çıkar olmuştu. Dersteyken de durum değişmiyordu. Bazen dersin ortasında, boş kaldığı anlarında kendini kafasını eline yaslamış Deniz'i izlerken buluyordu. Sınıfta yapılacak iş değildi bu ama oluyordu işte, durduramıyordu kendini. Anlam veremese de bu böyleydi işte... Bildiği tek şey, hiç bir kadınla bu denli mutlu olmadığıydı ve bu mutluluğu kaybetmek istemiyordu.

XXX

Deniz uyandığında Oğuz'un kendisini izliyor olduğunu görünce bir an afallasa da kendine gelince dün gece olanları ve gece gördüğü rüyayı hatırlayıp gülümseyerek Oğuz'un yaptığı gibi onu izlemeye başladı. Bu adamda ne vardı böyle? Uzun zamandır yaşamaktansa korktuğu duygular onun sayesinde ortaya çıkmaya başlamıştı. Yıllardır bir şekilde kimseye bu duyguları hissetmemişti. Hissetmek de istemiyordu aslında. Ama Oğuz hayatına girdiğinden beri denemeye Korkmaz olmuştu. Tek gecelik ilişki işine başladığımdan beri kimseyle bir kereden fazla yatağa girmemişti. Kimseler bu kadar yakınlaşmamıştı da. Dün gece Oğuz'a kendiyle ilgili kendisinin bildiği her şeyi anlatmıştı. O gece neler olduğunu sorduğunda ise kimseye olmadığı kadar açık şekilde her şeyi anlatmak istemişti bir anlığına. Kendini zorlukla da olsa durdurabilmişti. Ama bu açılma hissini daha önceden de hatırlıyordu ve bu hissin devamında kendine neler olduğunu da biliyordu. Bu hayatında en çok korktuğu ve varlığına kendini inandırmamakta ısrar etse de olduğunu çok kötü şekilde öğrendiği bir hisse götürecekti onu. Aşka...