"Ya kızım hayır gelmeyeceğim."
"Gece delirtme beni geliyorsun."
"Gel-mi-yo-rum."
"Ge-li-yor-sun."
"Ya gelmiycem. Kıt mısın? Havam yok diyorum. Gidin siz."
"Sıçarım havana he . Geliyorsun nokta. Yoksa sana burdan bir çarparım samanyolunu görürsün."
"Sizin bu abla-kardeş uzayla ne derdiniz var. Biri uzay boşluğuna yollar , diğeri samanyoluna. Rahat bırakın beni ben bir çakıcam evrenin sonuna gitceniz ikinizde." Ama beni tınlayan kim. Dolabı açıp üstüme siyah bir bikini takımı bir şort ve bir t-shirt attı.
Bir dakka bir dakka bikini takımı mı?
İyide ben bikini takımı getirmedimki. Ah Ebru ah bu kesin senin işin."İyide ben bikini takımı getirmedimki."
"Ebru senin koymayacağını bildiği için 4-5 tane kendi bavuluna atmış . Diğerleri çatı katında."
"Üff tamam be çıkta üstümü giyiniyim."
"Ben burdaykende giyinebilirsin bebek." Dedi ve öpücük attı. Iyy pis sapık.
"Sereen!"
"Aman tamam be hızlı ol."
"Tamam."
Şimdi ben size olayı özetliyim. Bunlar denize gitcekmiş. Şimdi diyceniz siz özel günüzde değil miydiniz? Öyleydik ama o olayın üstünden üç gün geçti. Ve bitti. Bu yüzden gidebiliyoruz. Aslında ben zorla gidiyorum. Çünkü yüzme bilmiyorum. Ben denizden hep korktum bu yüzden giremedim. Küçükkende öyleydi. O yüzden bilmiyorum. Ben üstümü değiştirip aşağı indim. Kızlarda odalarından çıkınca indik. Kapıda Yağız , Poyraz , Emre abi , Savaş ve Barış vardı. Yanlarına indiğimizde babamlarda geldi. Sonra babam konuşmaya başladı.
"Kızlar bu ne hal ?"
"Ne varmış halimizde babacığım?"
"Çok kısa bu şortlar."
"Baba denize pantolonla mı gircez? Oraya gidince bikiniyle durcaz zaten."
"Bikini mi?" Dedi babam. Alnındaki ve boynundaki damarlar çok belirgindi. Korkmuştum açıkçası.
"E..evet bikini."
"Tamam ama yanımızdan bir saniye ayrılmak yok. Sana laf atan olursa sen bana söyle ben onla bir konuşurum. Tamam mı prensesim?"
"Emriniz olur kralım." Dedim ve öptüm. Annemler gelince yola çıktık. Yürüyorduk. Çünkü 5 dakikalık mesafe. Plaja geldiğimizde şezlong kiraladık. Babam ve Ahmet amca birazcık battı. Neyse kızlar "hadi denizee!" Diye bağırınca hiçbir tepki vermedim. Çünkü korkuyordum. Küçükken babam bana yüzme öğretiyordu. Dalga çoktu. Bensiz gitme demişti. Çocuk aklı işte gitmiştim. Bir anda dengemi sağlayamayınca düştüm. Babam gelip kurtarmasaydı şimdi tahtalı köyü boylamıştım.
"Şştt Gece kalk."
"Gelmiyeceğimi biliyorsun Ebru boşuna uğraşma."
"Niye korkuyor musun?" dedi Savaş . Sinirlenmiştim. Bu konuda çok hassastım.
"Bilmediğin işlere burnunu sokma." dedim ve yürümeye başladım. Denize gidiyordum. Her adımımda yavaşladım. En sonunda yere oturdum. Su gelgit yapıyordu. Hava çok sıcaktı. Bende t-shirt 'ümü çıkarttım. Şuanda üstümde bikini vardı. Göğüslerim büyük olduğu için şuanda accayip belliydi. Denizi izlemeye başladım. Bazen yüzme bilmesemde kafa dağıtmaya gelirdim. Otururdum kumlara denizi izlerdim bazende kayalıklarda oturup hayatımı düşünürdüm. Güneş kremi sürmediğim aklıma gelince kalktım ve bizimkilerin yanına gittim. Ebru kendine sürüyordu. Savaş'ın yüzüne bakmadan Ebru'nun yanına gittim. Ve bana sürmesini istedim. O sırtıma sürerken bende yüzüme ellerime ve kollarıma sürdüm. Sonra şortumuda çıkardım ve bacaklarımada sürdüm. Savaş bana bakıyordu. Beni süzdükten sonra yutkundu ve önüne döndü. Bende güneşlenmek için şezlonga uzandım. Yanımda bir kıpırtı hissedince tek gözümü açıp baktım. Bu Savaştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KOMŞUM
ChickLitAşık olmak güzel şey. Aşık olmak çok güzel şey. Ama doğru kişiye. Doğru adama ya da doğru kadına. Hep insanların doğarken diğer yarısından ayrıldıklarına inanırdım. Hala da inanıyorum. Ben diğer yarımı buldum. Hem de çok güzel buldum. En temiz kalpl...