Bazen çaresiz kalırsın da bir umut ışığı beklersin. Gözün hep bir ışık arar. Ama bulamazsın. Yoktur. Bende şuan öyleyim. Ne kadar süredir burdayım hiçbir fikrim yok ama can sıkıntısından ölücem. Millet kaçılır silahla ve ölümle burun buruna gelir. Ben burdaki farelerle satranç oynayacak kıvama geldim! Where is the adalet? Sorarım size yani. Aslında silahla veya ölümle burun buruna gelsem ölmesem bile heyecandan giderim. Of of çok sıkıldım. Dün şu beni sarı dişin dedikleri korkuttu ama hiçbir şey olmadı ki olmasın da zaten. Ama varya şuan ayı gibi açım. Madem kaçırdın insan bir yemek verir bir kap su verir. Valla bunlar acemi hiçbir bok bilmiyorlar. Bunun raconu böyle olmaz ki. Gelin bir sorun anlatayım.
Az sonra belki de ölücen hala racon diyon. Malsın kızım sen.
Sanane kardeşim ya sanane. Ayrıca ben seni kovuyom kovuyom geri geliyon. Bumerank mısın sen Samo?
Hayır tatlım senin iç sesinim. Ben olmasam ölüme kafa atıcan. Çünkü sende zeka kıtlığı var.
Sen çok biliyon ha beğenmiyorsan git başkasına iç ses ol sende kurtul bende. İyice çenen düştü.
Ayol salak kız ben gitsem sen bir hiçsin. Hala bana nutuk çekiyon. Ama seni hala seviyorum .
Bende seni seviyorum.
Yaaa salaak.
Yaaa gerizekalı.
Yaa ma-
Tamam be hemen cıvıma de git hayde.
Taman be hadi see you.
See you.
Manyak lan bu. Aman sanki ben normalim de içim sesim normal olsun. Yüce rabbim ben kime ne ettim de bu hallere düştüm. Tamam belki Esin ve Feride'yi birazcık hırpalamış olabilirim ama birazcık yani. Çok değil. Hem onlar hakediyor ben boşu boşuna dövmüyorum ki. Sürtükler bir kere. Yanlış anlaşılmasın beni ilgilendirmez kararları. Benena. Ama bana sataşıp kaşınıyorlar bende kaşıyorum. Sevaptır gulüm. Sizde kaşıyın. Neyse şimdi ne yap-. Düşüncelerime sıçan bay sarı dişti. Allah'ım ne ka rahatım.
"Ooo uyandın demek. Günaydın."
"Ne günaydını be öğle oldu öğle. İnsan yiyecek bir şeyler bırak onu su getirir. Hem beni kaçırmadan hem de açlıktan öldürmekten kaç yıl yatarsın biliyon mu?"
"Ha?"
"Bu kadar şey söyledim sadece 'ha' mı diyon? Bravo." Dedim ve alkışlamaya başladım. Bay sarı diş bana mal mal bakıyordu. Adam kafama silah dayasa gıkım çıkmaz . Hakettim çünkü.
"Kızım sen ne diyon?"
"Yemek diyorum yemek. Açım aç. Yemek getir bana. Bak valla bu odada ne varsa o kafanda kırarım. Bak yaparım. Açken ben, ben değilim."
"Tamam lan bir sus. Seni kaçırdığıma lanet olsun. Yemin ediyorum alıp kendi kafama sıkıcam. Sen yeterki sus yemek getiricem."
"Acele et." Giderken ellerini açıp sabır diledi ve kapıyı yine kitledi. Benden kızlara tavsiye. Eğer elinizde hiçbir gücünüz yoksa çenenizi kullanın. Her daim işe yarar. Neyse dönelim odaya valla havasızlıktan boğulcam. Klostrofobim olsa kesin ölürdüm burda. Ama açlıktan ölücem midem eror veriyor. Hani şu yiyip yiyip kilo almayanlar varya ben onlara çok sinir oluyorum. Aslında çok kilo almıyorum ama ufak tefek kilolar bile beni sinir ediyor. Lanet olsun ki yemek yemeğe bayılıyorum. Ama şuan yemek yemezsem bayılıcam. Nerde benim yemeğimmm?! Kapıdan kilit sesi gelince hemen oraya döndüm. Elinde pide poşediyle içeri giren bay sarı dişi görünce ayağa kalktım. Aslında biraz yakışıklı. Çok değil yani ve sanırım dişleri de sarı değil. Ama olsun ondan tiksinmemem içinde bir sebep yok. Koşup elinden poşedi aldım ve yatağa oturdum. Poşedi hayvanca yırtıp kıymalı pidemden koca bir ısırık aldım. Allah'ım ne güzel şey şu kıymalı pide. Ayranımdan da koca bir yudum aldım. Beni hayretle izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KOMŞUM
ChickLitAşık olmak güzel şey. Aşık olmak çok güzel şey. Ama doğru kişiye. Doğru adama ya da doğru kadına. Hep insanların doğarken diğer yarısından ayrıldıklarına inanırdım. Hala da inanıyorum. Ben diğer yarımı buldum. Hem de çok güzel buldum. En temiz kalpl...