tam puan

4.9K 380 469
                                    

Harry'nin en şanssız ve en aptal olduğu akşamdı. Nişanlısı Ben'e atacağı resmi neredeyse ders haricinde hiç konuşmadığı hatta sesini bile hatırlayamadığı bir öğrencisine atmıştı. Hem de bir değil, iki tane.

Harry'nin korkudan elleri titrerken, daha öncesine gidilmeliydi. O günün sabahı ve daha öncesine. Anlatılması gereken çok şey vardı.

Louis okuduğu Fransız Dil Edebiyatı bölümünde 2. sınıf öğrencisiydi. Üniversiteyi kolay kazanan bir öğrenci olmuştu çünkü zekiydi. Pek ders çalıştığı söylenmezdi ama. Birkaç ay öncesinde Tarih öğretmeninin emekliliğiyle sevdiği tontiş yaşlı adam gitmiş yerine tam aksine, neredeyse yeni mezunu andıran yeni bir eğitmen gelmişti ve bu Louis de dahil fakültedeki tüm öğrencileri üzmüştü. Çünkü bay Markson not konusunda bonkör bir adamdı. Yeni gelen öğretmen ise, diğer genç hocalar gibi her zaman kuralcı ve katıydı.

O gün de, yani mesajların telefonunu art arda çaldırdığı akşamın sabahında, Louis'in sabahtan 3 adet art arda tarih dersi vardı. Tarih profesörlüğünün ilk yılındaki Harry Styles, 30 yaşındaydı. Küçüklüğünden beri babası sayesinde tarihe odaklanan tarih öğretmeninin neredeyse 30 yıldır nefes alabilecek ufak tatilleri bile olmamıştı. Ama neyseki artık üniversitede profesörlük yapıyordu ve koşturduğu uğraştığı 30 yıl geride kalmış sayılırdı.

Derse girdiğinde sınıf sessizleşti. Ön sırada her hocanın gözdesi inek öğrenciler oturuyordu. Onların arkasında ders dinlemek için gelen zeki öğrenciler ve arkalara gidildikçe ise derste geyik yapmaktan kaçınmayan birkaç öğrenci. Louis de bu takımın içindeydi. Neyseki en arkada oturan öğrencilerin bile bu genç profesöre saygısı vardı.

Harry, ders konusu olan İngiltere'nin en önemli iç savaşlarından biri olan Güllerin Savaşı'nı anlatırken, Louis birkaç saat sonra çıplak resimlerini göreceği öğretmeninin dersinin bir dakikasını bile dinlemeyip telefonuyla ilgilendi. Çünkü o bunları zaten biliyordu.

Harry 3 yoğun ders saatinden sonra eşyalarını toplarken Louis, arkadaşı Zachary'le kapıya ilerledi.

"Bugün ne yapacaksın-" Louis'in sözü Bay Styles'in arkadan gelen sesiyle bölünmüştü.

"Dersi dinlemediğini gördüm Zach."

"Hayır, hayır dinliyordum." Harry sadece laf atmıştı çünkü cevabını bile beklemeden elindeki kol çantasıyla birlikte koridorda ilerledi ve gözden kayboldu. Oysaki kendisi de dersi dinlememişti ama fark etmemiş miydi yani? Louis şaşkınca bakarken Zachary'i duymamıştı bile.

"Ne diyordun Louis?"

"Neden seninle ilgileniyor ki? Burası lise değil."

Zachary'nin iç çekişiyle Louis bedenini ona çevirdi. "Hiç sorma. Adam ailemi tanıyor."

Louis gülerek onu teselli etmeye çalıştı sonrasında. Bir tanıdığının okulunda öğretmen olması her zaman için kötü oluyordu.

Ama o akşam, Harry'nin dalgınlıkla yaptığı o hata her şeyine mal olabilirdi; 30 yıllık çalışmalarına ve sevdiklerine, yeni yeni kurduğu düzenine. Harry telefonu bir yere saklamak ve kimseye göstermek istemiyordu ama keşke böyle saklanabilseydi o resimler. Louis'in, öğrencisinin resmi okula yaymasıyla tüm kariyeri bitebilirdi. Neden saçlarını maşalarken mesaj atmıştı ki? Ya da Ben neden telefonunu açmamıştı ve o da bir umutla yeni numarasına atmaya çalışıp numarayı karıştırmıştı?

Büyük bir kaos yaşanırken, Ben'in aradığını görünce sakinleşmeye çalışarak telefonu açtı Harry. O an ağlayacak gibi hissediyordu ama kendini tutmalıydı. Ben hem kendisini hem de Louis'i öldürebilirdi sinirle. Veya resimler kimin eline geçerse onu öldürebilirdi.

"Üzgünüm bebeğim, bu gece işim çıktı. Sonra çıkarız, olur değil mi?"

"O-olur! Görüşürüz!" Telefonu hızla kapattı ve kendini yatağa bıraktı.

Louis ise yurt odasında bu gece tek başına kaldığı için şükretmeliydi. Bu resimleri gördüğünde oluşan sertliğini yurttaki kimseye göstermek istemezdi çünkü. Louis'in artık sırıtmaktan yüz kasları ağrıyor olabilirdi. Bay Styles gibi birinden asla asla beklemezdi çünkü hiç gözü dışarlarda biri gibi değildi. Louis yanlışlıkla ona attığını anladı ve onu ürkütmek istemediğini fark edip telefonu eline aldı.

Harry'nin ise tüm vücudu korkuyla titrerken komidine bıraktığı telefonun titrediğini gördü. Korkarak eline aldı ve öğrencisinden gelen mesajı açtı.


Louis Tomlinson: Bay Styles?

Mr. Styles: Louis lütfen kimseye gösterme o resimleri seni geçiririm tüm derslerine tam puan veririm

Louis Tomlinson: vay be

Mr. Styles: Hallettik mi?

Mr. Styles: sil resimleri şimdi lütfen

Louis Tomlinson: notlarımı gerçekten düzeltene kadar silmeyeceğim. Ama kimseye göstermeyeceğime emin olabilirsiniz

Mr. Styles: sana nasıl güveneyim ?

Louis Tomlinson: başka şansınız yok zaten bay Styles :D




aslında bu tanıtım bölümü gibi oldu biraz ben de açıklamaları yapayım.
Taslağımda beklettiğim 2 kurgu vardı. hilarrity görünce tutturdu bunu yayınla diye. Ben de bunu öne çektim:) Ayrıca kurguyu TbbtHoran ile birlikte yaptığımızı da söylemeden edemeyeceğim.

Hikaye ile ilgili notlara gelirsek de, Harry'nin 30 yaşında ve öğretmen olduğuna bakmayın; bottom. Sonradan kimse sürpriz yaşasın istemem :) Hala hikayede tops bottom ayırt edenler yaşıyor mu bir de ya? :)

cruel intentionsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin