O pazar akşamı, kendisiyle birlikte Louis'in tüm arkadaş ortamı bir kafede toplanmıştı. Üstelik bu sefer asosyal ve asık suratlı Sam'de aralarındaydı. Louis üzerinde kremalarla şekillendirilmiş yumuşak içimli kahvesine bakarken, etrafındaki insanlar bir konu hakkında konuşuyordu. Bazense konu iki kişi tarafından saparken, geri kalanlarsa umursamadan aynı konu üzerinde konuşmaya devam ediyordu. Kafenin gürültüsü gittikçe çekilmez hale geliyor olsa da , Louis hiçbir şeyi duymuyordu bile. Zachary'nin kız arkadaşına gözü takılmıştı fakat düşündüğü şey tamamen bambaşka bir şeydi.
O pazar sabahı, «tüm cumartesiyi öğretmeniyle seks yaparak geçirdikten sonraki pazar» Louis ruhuyla birlikte vücudunu da tanrıya teslim etmiş gibiydi. Boşalmaktan testisleri ağrıyordu. Asla söylenmiyordu elbette. Bu ilk defa tattığı çok zevkli bir yorgunluktu. Saatlerdir uyuyup uyanmasına rağmen sanki vücudu hala uyuşuk ve fazlasıyla mıyışıktı. Harry'nin yatak odasındaki sevimli ufak banyosu sadece birkaç adım uzaklıktaydı. Oraya adımlarken, düşündüğü şey kendine gelebilmek için ne yapması gerektiğiydi. Harry ise o sırada aşağıdaki mutfakta kahvaltıyla uğraşıyordu.
Gözleri bu sefer Zachary'e daldı. Suratını inceliyordu ama bundan tamamen habersizdi Louis. Bilinçaltında hala bu sabah yaşadıklarını düşünüyordu.
Suyu açtı. Burası jakuzisi olan bir banyoydu. Ama kabini doldurup, sıcak suyun içinde oturmak onu daha da uyuşturacaktı. Bu yüzden duş başlığını tepeye yerleştirdi ve soğuk suyu açmasıyla ufak bir çığlık kopardı. Çığlığından birkaç saniye sonra, mutfakta olması gereken öğretmeni banyo kapısını açmıştı. Sesle oraya döndü ve ikisi göz göze geldiler. Tanrım, bu adamın hiç libidosu düşmüyor diye düşündü Louis sırıtmadan önce.
"İki dersten kaldım. Bir tanesi de tabi ki Styles'ın."
Louis o anda sırıtmaya başlamıştı.
Harry'nin üzerinde yine onda fazlasıyla ateşli duran bir şeyler vardı. Louis artık seçemiyordu. Onu yarı çıplak gördüğü an sanki dün gece 5 kere boşalmamış gibi tekrar erekte oldu.
"Ne sırıtıyorsun Louis? Sen o dersten nasıl A aldın?"
"Çalışarak." Kendini tutmuyor olsaydı, büyük bir kahkaha atardı.
"Siktir!"
Harry büyük bir açlıkla Louis'i tek hamlede ağzına aldığında, Louis'in sırtı soğuk taşa çarpmıştı. Ellerini saçlarına yerleşti ve aldığı zevkle dengesini kaybetmemek için ona tutundu. Harry gözlerinin içine bakarak «büyük bir iştahla» sakso çekerken, Louis ağrıyan tüm vücudundan ve özellikle bacaklarından dolayı ağlayacaktı. Yumuşak bir marşmelov kıvamına gelmişti. Yere yığılıp ağlayarak boşalmak istiyordu ki, Harry'nin elleri Louis'in kalçasına gitti. Başta farkında bile değildi ta ki Harry parmağının tekini Louis'in deliğine ittirine kadar. Hiçbir şekilde haberi yokken. Bu Louis'i kendine getirdi.
Konu tekrar değişti. Bu sefer herkes yaklaşan yaz tatilinde eve dönüp dönmeyeceklerini konuşuyordu.
"Ben dönmeyeceğim." dedi Zachary.
"Zaten evin iki kasaba ötede aptal." Kız arkadaşı cevap verdiğinde masadaki herkes gülmüştü. Sam hariç. Sam Louis'in masadaki herkesi süzdükten sonra aptal aptal sırıtmasını izliyordu. Bu anlamsız hareketini anlamaya çalışıyordu.
Harry'nin hafifçe kalkan kaşı, Louis'in inlemelerinin arttığını fark edince yavaşça inmişti. Hala gözlerini ondan ayırmadan işine devam ediyorken, Louis'in başı geriye düştü. Harry parmağını içerde biraz daha hareket ettirdi. Prostatını bulduğunu anladığında «Louis hiç inlemediği şekilde inleyerek hatta yüzünde büyük bir şaşkınlık içerisinde» ağzı tamamen Louis'in sıvısıyla dolmuştu. "Ne yaptın sen az önce?" Louis nefes nefese sordu.
"Prostat orgazmını bilmiyor musun?"
Elbette biliyordu. Ama kendisinde hiç denememişti.
Harry kesinlikle namfomanyaktı. Louis böyle düşünüyordu ve bir yandan öyleydi de. Harry sekse herkesin olduğundan biraz daha düşkündü.
Louis ise yeterince orgazm geçirdiği için en azından artık , sırf düşündü diye herkesin içinde erekte olup kendini rezil etmiyordu. Ama birkaç gün içerisinde etkisi geçecekti.
Odaya geldiklerinde Louis direkt yatağa geçmişti. Işığı kapaması için Sam'e seslenecekti ki Sam ondan önce ona laf attı. "Tüm haftasonu neredeydin?"
"Bir arkadaşımda kaldım."
"Senin tek arkadaşın Zachary değil mi?"
"Hayır. Sen de arkadaşımsın mesela. Işığı kapatır mısın?"
Konu burada kapanmıştı aslında Louis'e göre.
Birkaç gün sonra Harry, Louis'i tekrar evine çağırmıştı.
Ve tekrar.
1 ay geçmişti ve yaptıkları tek şey seksti. Louis bunu istemediğini fark ettiğinde tam olarak 1 ay geçmişti ve kendine kızıyordu. Harry'e nasıl söyleyeceğini bilmiyordu.
Koltukta Louis'in boynunu öptüğünde, kolunun sıkıldığını fark etmişti. Duraksadı ama devam etti. Kolundaki baskının arttığını hissetti. "Ne? Ne var?"
"Beni seviyor musun?"
"Evet Louis. Beni çok mutlu ediyorsun."
Louis sinirle ayağa kalktı. "Senin için sevgi seks yapmaktan ibaret mi?!"
Karşısındaki genç adam sesini yükselttiği anda, Harry'nin ağzı açık kaldı. "Bu ne demek?"
"Bana aşık mısın diye soruyorum." Harry'nin sessizliği Louis'in gözlerinin dolmasına sebep vermişti. Böyle biri olduğuna inanamıyordu. Onun duygusal biri olduğunu düşünmüştü. Kendisini seks oyuncağı yapacağı hiç aklına gelmemişti. "Tanrım." Louis hızla kapıya yönelirken, Harry ayağa kalktı.
"Ne bu şimdi? Louis çocuk musun?! Bu davranışın bir açıklaması olamaz!"
Louis hızla ona döndü. "Sana aşık olmamın bir açıklamasından mı bahsediyorsun yoksa sırf beni cinsel açlığın için kullanmandan mı?"
Kaşları çatılmıştı Harry'nin. "Neyi dramatize ediyorsun ki? Zevk almıyorsan burada işin ne?"
Başını iki yana salladı. Karşısında ağlamak istemiyordu bu yüzden hızla bir aydır neredeyse her gün geldiği villadan çıktı. Ona göre her şey seks değildi, Harry'nin düşüncesinin aksine.
Kampüse, yurdunun oraya geri döndüğünde bankların birine oturdu ve Zach'ten çarptığı «hepsi yamulan» sigaralardan birini çıkartıp yaktı. Oturduğu banktan yurt odasının penceresini görebiliyordu. Işığın sönük olması onu şaşırtmıştı. Sam bu saatte hep yurtta olurdu. Üstünde durmadı. Üstünde durması gereken «aslında olmayan» ilişkisini düşündü. Sevgili sayılmazlardı bile. Bu olanların geç farkına varması onu çok şaşırtmıştı. Aşk ve heves gerçekten insanın gözünü kör ediyordu demek ki.
Sanırım ben de bu yaz eve dönsem iyi olur, diye düşündü bankta tek başına otururken.
y/n: bu hikayemi çok seviyorum!!! Başka neyi seviyorum biliyor musunuz... Sizi!!
<içimden geldi birden söylemek, okuyan, bekleyen kimler kaldı kimbilir,, ya da biri kaldı mı??>louis'i bir hikayede olsun drama queen yapmadan duramıyorum top/bottom olması hiç fark etmez..
harry namfomanyak değil, belki bir bakıma öyle.. seksi çok ama çok seviyor, sırf harry'nin karakterinin farklılığı yüzünden bu hikayeyi yazmaya bayılıyorum
louis desen tam bir hopeless romantic.. çok tatlı ve dramatik..
yaklaşık 1k, ellerinizden ve gözlerinizden öpüyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cruel intentions
FanfictionAslında her kötü niyetin altında, saf bir arzu vardır. Ya da ; Harry üniversitede bir profesör. Louis ise çok da samimi olmadığı bir öğrencisi. Louis onun çekiciliğinden tam olarak haberdar değil ta ki Harry sevgilisine göndereceği çıplak resmini...