Uyku Hapı ve diğer ilaçlar

1.3K 145 355
                                    

sabah 6'ya kadar kafasını şişirip durduğum halde sesini çıkarmadan beni dinleyen Şevval'e, teşekkür ederim






"Zach: Neler olduğunu öğrenebildin mi?"

Louis telefonunun titremesiyle onu eline aldıysa da, hızlıca cevap yollamak yerine, altına giydiği Harry'e ait olan eşofmanın cebine sıkıştırdı hızlıca. Aradaki saat farkından dolayı, Zach sürekli mesajlarına geç dönüp duruyordu. Louis'in ona bundan önce attığı mesajın üzerinden geçen süre neredeyse 5 saatten fazlasıydı ve buraya geldiğinden beri sinirini bozan bir şey olmuştu bu. Gecenin bir vakti telefonu titrediğinde, onu uyandıran her zaman Zach oluyordu. Konuşmak için olan zamanları da çok kısıtlıydı. Louis akşam yemeği hazırlamakla uğraşan Andrew'i izlerken, bir yandan ona yardım etmeye çalışıyordu. Zachary'nin sorup durması sayesinde belki de, neler olduğu konusuna geri dönmek istercesine Andrew'e döndü. "Ne zaman ona sorsam cevaplayamadan ağlamaya başlıyor." Diye girdi konuya. Andrew şaşkınlıkla ona döndü. "Ne olur, bana siz söyleseniz?"

"Bu konuyu sonsuza dek kapatmak istiyor Louis. Ne olur bir kere onu dinlesen?" Andrew'in tonu kızgın ve azarlarcasınaydı. Louis iç çekti. Ama bu pes edeceği anlamına gelmiyordu. Andrew ocak kısmındaki işine dönerken Louis mesaj atmak üzere telefonunu eline almadan önce ellerini kuruladı. Tam mesaja tıklamıştı ki, üst kattan Harry'nin ona seslendiğini duydu.

Onu en son odada bıraktığı zaman Harry, çalışma masasında bilgisayarının başına geçmiş mailleriyle ilgileniyordu. Birkaç gün içerisinde toparlanmış olması gözle görülür bir şeydi ve bu, evdeki herkesi çok mutlu etmiş ve rahatlatmıştı. Harry artık birilerinden destek almadan normal bir hızda yürüyebiliyor, otururken ya da kalkarken canını yakmıyordu. Louis de, bunu fark etmişti. Kapısını tıklamasına gerek duymadan, sakinlikle açtı. Harry sandalyesinden kalkmış, dolabın karşısında duruyordu gözleri onu bulduğunda. Üstündekiler tamamen değişmişti. Şortunu ve kısa taytını giymiş, üzerine de koyu renk bir hırka geçirmişti. Louis onu süzdü birkaç saniyeliğine sessizce. Harry de aynı şekilde sırıtarak ona bakmaya devam etti bu süreçte. "Yemekten önce biraz yürüyüş yapmak istiyorum. Sen de gelirsin, değil mi? Ne zamandır hareket edemiyorum. Hammallaştım." Louis ona doğru adımladığı zaman, Harry dolabından onun için seçtiği kıyafetleri kucağına doğru uzattı.

Louis garip bir şekilde heyecanla doldu. Daha önce onun kıyafetlerini giydiği için hiç bu kadar heyecanlanmamıştı. Gerçi, daha önce Harry'nin şahsi kıyafetlerini de giymememişti ya. Londra'daki evindeyken, Harry ona misafir pijamalarından verirdi hep; ki bu da çok da özel hissettirmemişti onu. Elinde tuttuğu siyah eşofmanlara baktı. "Kıyafetlerini giymeye iyice alıştım resmen." Louis gülerek ona döndü. "Spor yapabilecek kadar," Doğru kelimeyi düşünüyordu. "enerjik hissediyor musun?"

"Sadece bugünlük, sanırım. Burada giyinebilirsin. Üstünü değiştirmek için misafir odasına gitmene gerek yok." Harry, Louis'in yanağını öptü dolabın önünden çekilmeden hemen önce, ve odanın diğer ucunda, kendi hazırlanmasına geri döndü. Uzun dalgalı saçlarını taradıktan sonra bileğine geçirdiği siyah lastikle onları en tepede toplu bıraktı. Bu baş ağrıtan sıkı hissi bile ne kadar özlediğini fark ettiği sırada, Louis'in hala onu izlediğini gördü. Harry yeniden ona döndü gülümseyerek. Kıyafetleri, Louis'e tam olmuştu, hoodie'si hariç. Sanırım o biraz büyük gelmişti. Sırıtarak ona adımladı. Kollarını omuzlarına bıraktı gözlerine bakarken. "Neden beni öpmüyorsun?"

Louis, bunu hiç beklemediği için dudakları şaşkınlıkla aralanmıştı. Sevgilisini bekletmeden, heyecanlanan soluklarıyla yüzünü karşısındaki adama daha da yaklaştırdı. Öpüşmeleri için parmak ucunda yükselmesine gerek yoktu ama, bu Harry'nin genelde her seferinde ona hafifçe eğilmesinden kaynaklanıyordu. Dudaklarını nazikçe öptü. Mutluluk sırıtışını engellemeden, dudakları kısa süreliğine ayrıldığı zaman, Harry parmaklarını, Louis'in çenesine sürttü. Narin bir dokunuş değildi, aksine, tırnaklarını sürtmüştü. "Sakalların çıkmaya başlamış. Hiç bu kadar uzattığını görmemiştim."

cruel intentionsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin