akşam yemeği

2.3K 219 198
                                    

Dışarıdan fazlasıyla garip gözükebilirdi. Harry 1 ay önce Louis'in okuldan gitmesini istemişti, az önce ise yine ona, onsuz yapamayacağını söylemişti. Harry bunun ne kadar garip olduğunu biliyordu, ama Louis'le hala arabanın içinde Londra'nın bir sokağında delicesine öpüşmeye başladıklarında ikisi de bunun üstünde duramayacaklarını biliyorlardı. Harry, direksiyon koltuğundan kalkıp, genç adamın kucağına yerleştiğinde arabanın filmli camları ne kadar içeriyi az gösterse de, hala dikkatli bakan biri için görülebilirdi ve bu tehlikeliydi, ama ikisi de çoğu şey gibi bunu da umursamadı.

Louis, onu öyle özlemişti ki diğer sevişmelerinin aksine hızlı ve aceleci değil, tadını ala ala ilerlemeye niyetliydi. Öğretmeninin üstündeki yazlık gömleğin düğmelerini birer birer açıyor, gözüken teninin her bir noktasına zevkle dudak izlerini bırakıyordu. Harry, bir aylık yalnızlığında - hem duygusal hem de cinsel anlamda- onu tahmin edebileceğinden çok özlemişti. Bu yüzden parmak uçları yetmiyormuş gibi dilini ve dudağını teninde hissettiğinde fazlasıyla yükseldiğini hissetmişti. Louis, onunla oynamaya göğüs uçlarını öperek ve hatta bazen yalayıp ırısırarak devam etmeden önce ikisinin de üstündekilerin bir kısmı çoktan çıkmıştı.

Oynama sırası Harry'e geçtiğinde, dilini onun boynuna sürmekten ve derin ısırıklar bırakmaktan çekinmedi bu sırada Louis'in kasıkları üzerinde oynattığı kalçası ikisini de çıldırtıyordu. Harry ön sevişmelerindeki son hamlesini kulağını ısırarak yaptığında, Louis şakasına acı dolu bir inleme çıkarttı. Bu belki de, ikisinin arasında ilk kez sevişme esnasında ciddiyetlerinin bozulmasına ve gülmelerine sebep olmuştu.

İlerleyen dakikalarda, Louis çalan telefonunu duymamıştı bile. Tıpkı Harry gibi. İkisi de ter içinde kalmış olsalar bile, Harry Louis'in üstünde bir süre daha zıplamaya devam etti. İkisi de sona yaklaşıyordu ki, Harry ona sarıldığı bedenini dikleştirdi ve arabadaki tutmaçlara tutunarak hareketlerini daha da hızlandırdı. Louis gelmek üzereydi bu yüzden öğretmeninin gözlerine çaresizce baktı, düşünecek vakti yoktu. Ufak bir göz onayından sonra, Louis ilk kez  tattığı zevkin keyfini çıkarırken, Harry ise birkaç saniye sonra kendini onun kollarına bırakıvermişti.


"Neden telefonlarıma bakmadığını söylemeyecek misin?"

"Şarjım bitmiş, takınca sana geri döndüm zaten." Zachary bunun yalan olduğunu biliyordu, yine de ses etmedi. Eve geldiklerinde onu illa ki köşeye sıkıştıracağı bir zaman diliminin olacağını biliyordu.

Evdeyken, ikili hemen Zach'in odasına çıktı. Louis yorgunluktan ölüyordu, uzun bir yolculuğun ardından hiç beklemediği bir sevişme onu oldukça yormuştu. Duş almalıydı. "Boynuna ne oldu? Yoksa Doncaster'da birini mi buldun?"

"Hayır hayır. Ben-"

"Dur tahmin edeyim; Styles'la seviştin Londra'ya uğramışken?" Louis yanağının içini ısırdı. Ona yalan söylemek istemiyordu. En yakın arkadaşıydı ama anlatmak neye yarardı, onu da bilmiyordu.

"Zachary bunu gerçekten kimse bilmemeli."

"Çok tehlikeli bu yaptığınız."

"Formu yırttığını söyledi."

"Harika." Zachary ironiyle gözlerini devirdi. "O mu ayrılacakmış okuldan?"

"Hayır! Sana böyle bir şey mi dedi?"

"Annemin kapatıcılarını getireceğim. Bizimkiler boynunu görmesin." Zachary, odadan ayrıldığında, Louis fazlasıyla huzursuz hissediyordu ve bunun sebebinin boynundaki zevk morlukları olmadığını biliyordu.

Akşam yemeğinden sonra, ikili dışarı çıkmıştı. Bir kafede üniversitedeki arkadaşlarıyla bir barda oturmaya karar vermişlerdi. Masada çok kişi olduğu için ikili diyaloglar birbirleriyle karışıyordu. Louis hiçbir şey içmemiş olmasına rağmen, sarhoş gibi hissettiğine yemin edebilirdi. Tüm günün aksine, o an çalan telefonunu duyduğunda saatlerdir yüzü ilk defa gülmüştü.

cruel intentionsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin