Genç Kız Edebiyatında #1 06.10.2018
Nisa yirmi bir yaşında kendi hâlinde bir genç kızdır. Ailesinin baskısıyla yirmi sekiz yaşındaki Ufuk Ersoy'la evlendirildikten sonra ikisinin de hayatı tamamen değişecektir.
Ufuk bir türlü Nisa'yı kabul etmek ist...
Emeğe saygı için okuduktan sonra oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nisa Ersoy;
Ufuk gideli birkaç saat oluyordu ve hâlâ geri dönmemişti. Acaba Sedef denen o kızın yanında mıydı? Ne olmuş yani kızı birazcık dövdüysem.
Oturduğum yerde rahatsızlıkla kımıldanıp öfkeyle elimdeki kitabı kapatıp komodinin üzerine bıraktım.
Nereye giderse gitsin bana ne! Ne diye onu düşünüyorsam! Birde utanmadan bana git o kızdan özür dile diyordu. O kız kim oluyor da ben ondan özür dileyeceğim hah! Pislik işte ne olacak hepsi Ufuk'un suçuydu o kıza kendi yüz vermişti. Bide eski sevgilisiymiş!
Arkadaşlarıyla karısını tanıştıracağı yemekte eski sevgilisini de çağıracak kadar utanmaz bir adamdı Ufuk! O kız şirkette çalışsa bile bu onun Ufuk'un eski sevgilisi olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
Öfkeyle banyoya girip duş aldım ve üzerime ayıcıklı pijamalarımı giyip yatağa yattım. Uykum gelmeye başladığında ayağa kalkıp tam ışığı kapatacakken Ufuk odaya girince ışığı kapatmama izin vermemişti.
Bu yüzden tekrar yatağa yatarak ''Ben uyuyacağım kapat ışığı!'' dedim kafamı yastığa gömerken. O kızın yanında kalsaydın ya ne diye eve geliyorsun ki?
''Ben ne zaman uyursam o zaman kapatacağım ışığı.'' dedi Ufuk gözlerini kısarak oflayarak gözlerimi sıkıca kapattım. Zaten ne kadar direnirsem direneyim kendi istemediği sürece o ışık kapanmayacaktı.
Banyodan su sesi gelmeye başladığında Ufuk'un banyoya girdiğini anlamıştım. Ama kalkıp ışığı kapatmaya da üşeniyordum. Zaten birazdan kendisi gelip kapatacaktı ışığı. Şimdi ben kalkıp kapatırsam geri döndüğünde bir ton laf edecekti.
''Buna ne gerek var ki?'' Ufuk'un odaya geri dönmesiyle gözlerimi açarak ona baktığımda saçları ve vücudu ıslaktı. Beline bağlamış olduğu havluyla odanın ortasında duruyordu gözleriyle elini işaret ettiğinde elinde tutmuş olduğu sütyenimi görünce gözlerim dehşetle iri iri açıldı. Ben onu banyoda mı unutmuştum? O kadar öfkeliydim ki kıyafetlerimi banyoda unutmuştum! Lanet olsun!
''Zaten küçücük göğüslerin var bunu takmana ne gerek var.'' Arsızca bana baktığında hemen ayağa kalktım ve elinden sütyenimi almaya çalıştım.
''Versene onu bana!'' diye öfkeyle bağırdım.
''Bu senin için fazla büyük değil mi?'' diye sorduğunda utancımdan yerin dibine girecektim neredeyse ''Hem bunları banyoda bırakan sensin.''
''Ver şunu bana!'' dediğimde elini arkasında tutunca iki elimle sırtına sarılıp elinden sütyenimi almaya çalışınca ona sarılmış olduğumu saçından akan su damlaları yüzüme damladığında fark etmiştim. Kalbim yine hızlı hızlı atmaya başladığında gözlerimi kırpıştırdım.
