Genç Kız Edebiyatında #1 06.10.2018
Nisa yirmi bir yaşında kendi hâlinde bir genç kızdır. Ailesinin baskısıyla yirmi sekiz yaşındaki Ufuk Ersoy'la evlendirildikten sonra ikisinin de hayatı tamamen değişecektir.
Ufuk bir türlü Nisa'yı kabul etmek ist...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nisa Ersoy;
Şirketin kafeteryasında oturmuş Ufuk'la yemek yerken dün olanları düşünüyordum. Ufuk bu aralar bana karşı çok farklı bir tavır sergiliyordu ve bu kafamın karışmasına neden oluyordu.
Dün gerçekten de hayal bile edemeyeceğim kadar güzel bir gün geçirmiştik birlikte. Onu yanımda gülümserken görmek beni daha da mutlu ediyordu. Tek bir tebessümüyle midemdeki kelebeklerin yeniden hayat bulmasına neden oluyordu.
''Nisa ne düşünüyorsun?'' diye sordu Ufuk beni düşüncelerimden ayırarak.
''Ha?'' diye sordum anlayamayarak.
''Ne düşünüyorsun diyorum.'' dedi gözlerini devirerek.
''Ah şey dosyaları ne zaman düzenlemeyi bitiririz diye düşünüyordum.'' dedim yalan söyleyerek.
''Yüzünde aptal bir gülümsemeyle iş mi düşünüyorsun?'' deyip alayla gülümsediğinde ben ne cevap vereceğim diye düşünürken telefonum çalınca hemen arayan kişiye bakıp telefonu açtım.
''Alo Özge.'' dedim telefonu açarak.
''Alo Nisa nasılsın?'' diye sordu Özge neşeli bir ses tonuyla.
''İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?'' diye sordum göz ucuyla Ufuk'a bakarak.
''Ben de iyiyim şey diyecektim bugün Samet'in işlettiği mekâna gelsenize Ufuk'la beraber. Zaten bize sözünüz vardı.'' dediğinde Ufuk'a baktım.
''Gelmeye çalışırız.'' dedim dudağımı ısırarak.
''Bakın gelmezseniz bozuşuruz. Şimdi kapatıyorum akşam sizi bekliyor olacağız.'' dediğinde tamam deyip telefonu kapattım.
''Bir şey mi oldu?'' diye sordu Ufuk bana bakarak.
''Özge bugün bizi Samet'in mekânına davet ediyor ben de sana sormadan bir şey demek istemedim.''
''Olur işlerimizi bitirelim gideriz.'' dediğinde gülümseyerek Ufuk'a baktım. Sonra yeniden işimizin başına dönmüştük. Akşam saat sekiz gibi şirketten ayrılıp eve geldik hazırlanmak için. Ben banyoya girip kısa bir duş aldıktan sonra Ufuk girmişti banyoya.
Bugün güzel görünmek istiyordum bu yüzden üzerime zümrüt yeşili renginde dizimin bir karış üzerinde biten bir elbise giydim. Elbisenin önü tamamen kapalı olsa da sırt dekoltesi oldukça cüretkârdı. Elbisenin altınaysa siyah renk topuklu ayakkabılarımı giydikten sonra saçımı tokalar yardımıyla dağınık bir topuz yapıp önden iki tutam kakülümü serbest bıraktım.
Ben makyaj yaparken Ufuk banyodan çıkıp odaya gelmişti. Aynadan onunla göz göze geldiğimizde kaşlarını çatmış bana bakıyordu.
''Bu elbiseyi çıkar.'' dediğinde anlayamayarak ona baktım.