Aşktan Kaçış Yok || Berna Aslıhan [Aşkın Sen Hâli -3]

Giriş -5-

Evveet canlarım ayarsız yazarınız geldi :)

Özlendik mi acabası?

Ben özledim valla siz özlemdiyseniz de canınız sağ olsun.

Ufacık bir şey dicem okumadan geçmeyin. İnstagram hesabımda serinin ilk kitabı olan Kum Taneleri'nin çekilişi yapılmakta.

Bir güzel haber daha serinin ikinci kitabı da matbaaya girmeye hazır.

Hadi coşmuşken bir haber daha vereyim. Kitap çıktıktan sonra her ay Kum Taneleri ve İki Deli Bir Aşk için çekilişler düzenleyeceğim.

Kitabı hâlâ okumayanlar varsa şansını denemek için @bernaaslihan instagram hesabımdan çekilişe katılabilirsiniz. Unutmayın çekilişler sürekli tekrar edecektir.

Şimdilik duyuru bitti. Herkese keyifli okumalar :)

•••

Saatler sonra düğün bitmiş Tayfun, Mine'yi eve bıraktıktan sonra Sema'nın kaldığı otelin önüne ulaşmıştı.

Genç kız arabadan inmek için hareketlenmek üzereyken sevgilisine baktı.

"Gelmek ister misin?"

"Uykun yok mu?"

"Sensiz uyumak istemiyorum."

İsteği gayet açıktı. Bu geceyi sevgilisiyle geçirmek istiyordu. Tayfun kısa bir süre düşündükten sonra kontağı kapatıp Sema'yla beraber otele girdi.

Kısa bir süre sonra odaya ulaştıklarında genç kız, çantasını komodinin üzerine bıraktı. Birkaç adımda sevgilisinin yanına ulaşıp kollarını adamın beline sardı.

"Bu gece için teşekkür ederim. Sabah olanlara rağmen eğlenceli bir geceydi."

Tayfun, kızın saçlarına küçük bir öpücük bırakıp kendinden uzaklaştırdı. "Yüzündeki küçücük bir gülümsenin ihtimali için bile yapamayacağım şey yok."

Sema, tekrar ona sarıldıktan sonra başını göğsüne bastırdı. "Seni seviyorum. Beni hiç bırakma olur mu?"

Cevap vermek yerine kıza sıkıca sarıldı. Genç kız, onun kollarından uzaklaşıp lavaboya doğru ilerledi.

"Duş alsam iyi olacak."

"Tamam."

Sema, lavaboya girdiğinde Tayfun da üzerindeki ceketinden ve kravatından kurtulup yatağın yanındaki koltuğa oturdu. Sabah babasının söyledikleri aklına gelince sinirlendiğini hissetti. Nasıl bu kadar vicdansız olabildiğini gerçekten anlayamıyordu.

Annesini kaybetmeden önce ona olan aşkını bilmese bu yaptıklarını bir nebze anlayabilirdi ancak kendisi de aşkın ne olduğunu bilmesine rağmen neden Sema'ya böyle davranıyordu aklı almıyordu.

Kendi düşüncelerinde boğulmuş sessizce oturmaya devam ederken Sema, banyodan çıkmıştı. Islak saçlarından akan sular vücuduna sardığı beyaz havluyla buluşurken Tayfun, sesli bir şekilde yutkundu.

Onu birçok kez hayran gözle izlemişti ancak bu defaki başkaydı. Bütün hücreleriyle hissetmek istiyordu. Onun olsun istiyordu.

Sema, adamın gözlerindeki bakışları fark ettiğinde yanaklarının kızarmasına engel olamadı. Şimdi kalkıp yanına gelse, belinden sarıp öpse herhalde ona karşı koyamazdı.