Herkese merhaba :) Uzun bir aranın ardından biz geldik!
Kitapla ilgili bazı radikal değişiklikler yaptım. Bundan dolayı da yazdığım bölümü tamamen değiştirmem gerektiği için bu kadar geç kaldım.
Bu değiştirdiğim şeylere final de dâhil...Geçen bölümde 2-3 bölüm sonra final yapacağımızı söylemiştim ancak bu fikrimden vazgeçtim. Hâl böyle olunca da çok fazla ayrıntısına girmeyeceğim sahneleri yazma kararı aldım.
Aslında Mine ve Umut'la ilgili yaptığınız yorumlar beni bu kararı almaya itti. (Yorumların ne kadar önemli olduğunu buradan da anlayabilirsiniz)
Üçüncü kitap oldu hâlâ kavuşamadılar. Kıyamadım da diyebiliriz :)
Umarım bu değişiklikler sizi de mutlu eder.Duyurum şimdilik bu kadar. Keyifli okumalar dilerim :)
•••
Birkaç gün önce...
Melis arabadan indikten sonra karşısındaki binaya bakıp derin bir nefes aldı. Günlerdir devam eden mide bulantılarının ve baş dönmelerinin bir anlamı olması gerekiyordu.
Elini usulca karnında gezdirirken bunu sadece kendisini iyi hissetmek için yaptığının bilincindeydi. Çünkü hamileyse bebek daha küçük bir kan pıhtısından başka bir şey değildi.
Caddeyi geçmeden arabada kendisini bekleyen korumalara döndü. "Yalnız gelmeme izin vermediniz. Barış'a buraya geldiğimizi söylemeyeceksiniz."
Korumalar başlarını eğerken söyleyeceklerini anlamıştı. Onları ikna etmek için son bir defa denedi. "Lütfen. Sürpriz yapmak istiyorum."
Karnında gezdirdiği elini görmelerini sağladı. Şoför koltuğunda oturan adam neler olduğunu sonunda anlamıştı. Yüzüne yayılan gülümsemeyle birlikte başını olumlu yönde salladı.
"Merak etme yenge. Abi, zaten hasta olduğun için doktora geldiğini sanıyor."
Melis de tıpkı onun gibi gülümserken, "Teşekkür ederim." dedi.
Adımları arabadan uzaklaşırken caddeyi aşıp muayenehanenin olduğu binaya doğru ilerledi.
Kapının önüne geldiğinde açık olan kapıdan geçip asansöre doğru ilerledi. İçinden bir his kesinlikle hamile olduğunu söylüyordu. Ancak tersi olursa gerçekten üzüleceğini hissetti.
Yeni evlenmişlerdi, biliyordu. Yine de sevdiği adamdan bir bebeği olması için senelerin geçmesine gerek olmadığını düşündü.
Asansörden indikten sonra sağdaki dar koridoru geçip zile bastı. Kapı açıldığında onu güler yüzlü bir kadın karşılamıştı.
"Hoş geldiniz."
Melis de aynı gülümsemeyle karşılık verdi. "Hoş buldum." Kenardaki temiz galoşları ayağına geçirdikten sonra içeri girdi. "Saat ikide randevum vardı." dedikten sonra ekledi. "Melis Kılıç."
Kadın, önündeki bilgisayarı kontrol edip başını olumlu yönde salladı. "Doktor hanımın şu an hastası var. Bekleme salonuna alalım sizi. Birazdan sesleneceğim."
Melis başını sallamakla yetinip kenardaki koltuğa oturduktan sonra beklemeye başladı. Bir an önce hamile olup olmadığını öğrenmeyi istiyordu. Aslında eczaneden test alıp yapmayı düşünmüştü ancak küçük bir ihtimal de olsa yanılma payı olduğu için en sağlıklısının doktora gelmek olduğunu düşünmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşktan Kaçış Yok || Berna Aslıhan [Aşkın Sen Hâli -3]
Romance"Neyi merak ediyorum biliyor musun?" Kadının sesi onu derin düşüncelerinden sıyırdı. Kollarını vücuduna sarmış gökyüzünü izlemeye devam ediyordu. "Neyi?" Bakışlarını yıldızlardan çekip yanındaki adama çevirdi. "Nasıl inanabildin?" Boğazına bir yumr...