Geldim, geldim kızmayın hemen :) Çok beklettim biliyorum ama bu defa ne sınav ne okul bahanem değil. Ameliyat oldum ve anca kendime gelebildim.
Öyle işte... Size bomba gibi bir bölümle geldim. Çok lak lak etmeye niyetim yok kısacık bir şey diyip gidicem.
Malumunuz Sema'nın castını hâlâ bulamadım. O yüzden Tayfun'un castını da paylaşmıyorum.
Sizden ricam kızıl, beyaz tenli, yeşil gözlü, helal süt- şaka şaka :)
Bana birkaç cast önerin yahu! Yoksa bulamıcam ben :(
Bulan, duyan olursa bu satıra yazabilir ya da özelden de yazabilirsiniz. Bir el atıverin şu işe.
Hadi tamam tutmadan kaçıyorum. Hepinizi de öpüyorum.
İyi okumalar :) Yorum istiyorum haaa!
•••
Birkaç hafta sonra...
Sema, önündeki son caddeyi de aştıktan sonra elindeki kitapları kolunun altına sabitleyip çantasında ev anahtarını aramaya koyuldu. Apartman kapısını açtıktan sonra adımlarını hızlandırıp eve ulaştı. Haflardır olduğu gibi yine kapının kendiliğinden açılmasını beklese de bu gerçekleşmedi.
Ne zaman okuldan eve yalnız dönse yine evin kapısını Tayfun açacak da kendisini karşılayacak diye beklese de her defasında kapıyı kendisi açmak zorunda kaldı.
Eve girer girmez kitaplarını portmantoya bırakıp üzerini değiştirmek üzere odasına geçti. Dışarıda yine aşina olduğu yağmurlu bir hava vardı.
Burada havanın hep kapalı olmasına alışıktı da son zamanlarda bu hava içinin kasvetlenmesine neden oluyordu. İçindeki bu kasvetli havayı dağıtan tek şeyse Tayfun'un gece karası gözlerini hatırladığı anlardı.
Günler geçtikçe anıları da yavaş yavaş silikleşmeye başlamıştı. Zaten yastığın üzerindeki koku da uçup gitmişti.
Kendini avutmak istercesine yatağına uzanıp yastığa sarıldı. Günlerdir sesini bile duymamıştı. Mine'nin söylediğine göre işleri fazlasıyla yoğundu ancak bu, neden Sema'yı aramasına engeldi anlayamıyordu.
Uzandığı yataktan tavanı izlerken bir yandan da unutulmaya yüz tutmuş birkaç silik anıyı aklından geçiriyordu ki, apartmandan gelen sesleri duyunca hızla yattığı yerden kalktı.
Mine yine anahtarını bulamıyor olmalıydı ki, kendi kendine söyleniyordu.
"Küçücük çantanın içinde koskoca anahtarı kaybetmeyi nasıl başarıyorum? Bazen gerçekten kendimi tebrik edesim geliyor!"
Sema, aksak adımlarla kapıya ulaştıktan sonra kızın zile basmasına bile müsaade etmeden kapıyı açıp odasına geri döndü. Yatağa yattıktan sonra tekrar yastığa sarıldı.
Mine, kısa bir süre neler olduğunu anlamaya çalışsa da bir sonuç elde edemeyince arkadaşının arkasından şüpheci bir bakış atıp neler olduğunu sormak üzere odaya doğru ilerledi. İçeri girdiğinde Sema'yı yastığa sarılmış tavanı izlerken bulunca bir an yüzüne yayılan gülümsemeye engel olamadı.
"Sema, ne yapıyorsun güzelim?"
"Uzanıyorum."
"Onu görüyorum da yastıkla ne yapıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşktan Kaçış Yok || Berna Aslıhan [Aşkın Sen Hâli -3]
Romance"Neyi merak ediyorum biliyor musun?" Kadının sesi onu derin düşüncelerinden sıyırdı. Kollarını vücuduna sarmış gökyüzünü izlemeye devam ediyordu. "Neyi?" Bakışlarını yıldızlardan çekip yanındaki adama çevirdi. "Nasıl inanabildin?" Boğazına bir yumr...