Bölüm -11-

6.1K 379 86
                                    

Herkese selaaaam :)

Yazarınız sınavı atlattı geldi. Birçok kişi mesaj atmış. İyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Sınavım güzel geçti. Bundan sonrası hayırlısı diyelim :)

Çok uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Keyifli okumalar :)

•••

Birkaç gün sonra...

Sema aynadaki yansımasına bakarken üzerine giydiği zümrüt yeşili elbisenin eteklerini düzeltti. Ayağına giydiği siyah topuklu ayakkabılar elbiseye gerçekten çok yakışmıştı.

Alev kırmızısı saçlarını sımsıkı toplamış, boynunun tamamen ortaya çıkmasını sağlamıştı.

Kulağının biraz altındaki yıldız dövmesi göze çarpıyordu. Siyah ağırlıklı makyajının fazla olup olmadığını düşünürken aynaya bir yansıma daha eklendi.

Tayfun, hayran bakışlarını saklayamadan kadını izliyordu. Sema, aynadan ikisinin yansımasını izlerken birden düşüncelere dalıverdi.

Bugün Mine ve Umut'un isteme törenine katılacaklardı. Seneler önce yaşananlar olmasaydı belki onlar da böylesine mutlu anları birlikte paylaşabilirdi.

Sonra aklına Vedat Bey geldi. O hiçbir zaman Sema'yı gelini olarak istememişti ki... Nasıl olacaktı da Mine ve Umut gibi mutlu bir gece geçirmenin hayalini kuracaktı?

Umut'u da çok istediği söylenemezdi ancak en azından ona olan tutumu hakaret içerikli değildi.

Hem Sema'nın kimi kalmıştı ki istemeye geleceklerdi?Annesiyle babasını kaybedeli çok olmuştu. Seneler önce babaannesini de kaybedince hayatta yapayalnız kalmıştı.

Gözlerine dolmak üzere sıra bekleyen yaşları geri itti. Derin bir nefes aldıktan sonra aynadan kendisini izleyen adama gülümsedi.

"Fazla abartılı olmamış değil mi?"

Genç adam hülyalı gözlerle onu izlemeye devam ederken başını iki yana salladı. "Büyüleyici görünüyorsun."

Sema, bakışlarını kaçırdı. Aralarındaki sessiz anlaşma devam ediyor gibiydi. Henüz bir konuşma yapmamışlardı ancak Tayfun onunla flört etmekten geri durmuyordu.

Açıkçası bu durum kızın son derece hoşuna gidiyordu. Tıpkı seneler önce olduğu gibi...

Yusuf hızla odaya girip annesinin yanına koşturunca ikisinin de ilgisi dağıldı. Bir yandan sitem ederken diğer yandan boynundaki papyonu çekiştiriyordu.

"Annecik, bu pavyon çok sıktı beni!"

Çocuğun ne dediğini fark ettiklerinde ikisi bir ağızdan kahkaha attılar.

"Papyon çocuğum onun adı. Pavyon değil."

"Papyon." diye tekrar etti Yusuf. "Onu çıkarsam olmas mı?"

Sema, bir dizinin üstüne çöküp oğluyla boyunu eşitledi. "Takmak istemiyorsan çıkarabiliriz."

Kendi hoşuna gidiyor diye çocuğunu hediye paketine çeviren annelerden değildi.

Yusuf aynaya baktıktan sonra kısa bir süre düşündü. "Halacıkın hosuna dider mi?"

Umut'la ikisinin evleneceğini duyduğundan beri halasına olan düşkünlüğü daha da artmıştı. Sema, onu ciddiye aldığını belli edercesine gülümsememeye çalıştı. "Halan sen nasıl rahat hissedeceksen öyle giyinmeni ister."

Aşktan Kaçış Yok || Berna Aslıhan [Aşkın Sen Hâli -3]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin