Bölüm 10- Evlilik

50 1 0
                                    

Evrak işleri çoktan halledilmiş, evlilik tarihi çoktan alınmıştı. Simge Can ile yine evde buluşmuşlardı. Simge kendi üzerine şık bir beyaz elbise giymişti Can'ın odasında. Can onu böyle görünce şaşırmıştı:

-Çok çok şey, ımmmm, iyi olmuş, yani giyinmişsin. Ben t-shirt kot kombini ile giderim demiştim.

-Gömleğin var mı?

-Şey, evet, var, iki üç tane filan.

-İyi tamam o zaman. Gel gidelim bakalım ne varmış.

Simge Can'ın odasına tekrar girdi. Gardolabını açtı. Beyaz, siyah, mavi gömlek dışında başka gömleği yoktu. Simge beyaz gömleği çıkarttı. Can'ın üzerine tuttu:

-Bu iyi tut bakalım. Dedi Can'ın eline verdi. Biraz daha dolabı karıştırdı:

-Siyah pantolonun yok mu.

-Var. Biraz daha altta olmalı.

Simge siyah pantolonu buldu. Onu da Can'a verdi:

-Hadi giy bakalım. Dedi ve odadan çıktı. Can Simge'nin dediklerini giydi. Aynada kendine baktı. Biraz saçlarını düzeltti. "Yakışıklı oldum mu acaba?" " Oldum oldum!" Diye kendine sorup kendine cevap verdi. Ardından kapıyı açtı. Simge'nin onu beğenmesini çok istiyordu. Simge ise onu baştan aşağı süzdü:

-Olmamış. Birkaç eksiklik var.

-...

-Gömleğin uzun gelmiş. İçine sokabilir misin?

-Tamam.

-Ama hala bir şey eksik.

-...

-Kol düğmen varsa tak ve kravat varsa onu da taksan bir de öyle bakalım.

Can kol düğmesini taktı. Kravatı ise Simge'ye uzattı, sanki kravat bağlamasını hiç bilmiyormuşcasına:

-Simge. Kravat nasıl bağlanılıyor bilmiyorum.

Simge kravatı Can'ın elinden aldı:

-Yakanı kaldır.

Dedi ve kravatı Can'ın boynundan geçirdi. Simge'nin odağı kravattı fakat Can ona sevgi dolu gözlerle bakıyordu. Ve Simge bundan pek hoşlanmıyordu. Kravatı yukarı doğru çıkartırken yanlışlıkla Can'ın burnunu sıyırdı.(!) Can'ın burnu biraz acımıştı. Simge:

-Pardon. Özür dilerim.

-Önemli değil. Çok acımadı. Dedi burnunu ovaladı. Simge de o arada kravatı çoktan bağlamıştı. Can fotoğraf makinesini aldı. Beraber garaja gittiler. Can fotoğraf makinesinin yerini ayarladı. İkisi de karavanın eserler kısmında fotoğraf çekilmek için hazırdı:

-Simge, ben kadrajı ayarladım ama pozları sen verdirt.

Simge kurumuş papatya buketini aldı:

-Şimdi sen böyle duracaksın.

-Böyle mi?

-Hıhı aynen.

-Zengin duruşu oldu bu.

-Sonra bu sol elini şöyle belime koyacaksın. Bende senin elini tutacağım. Biraz yan duracağız tabi. Sen zamanlayıcığı ayarla.

-30 yeter mi?

-Yeter herhalde.

-İyi tamam.

YolcuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin