Fransa içerisine gelmiştiler. Sabahın en erken saatinde Eyfel Kulesi'ne çıkmak için sıraya girdiler. Can'ın elleri cebindeydi. Sürekli etrafı gözlüyordu. Simge ise sesini pek fazla çıkartmamaya çalışıyordu çünkü dün gece ona sarılıp uyuduğu için utanıyordu.
Eyfel'in ikinci katına çıktılar. Çıktıklarında ise onları mükemmel bir manzara bekliyordu. Sessizliği bozan Can oldu:
-Simge bak...
Eyfel'den aşağı indiler. Ve Ressamlar Tepesi'ne doğru yol aldılar. Tepeye çıkmadan önce bir park görmüştü Can. Hemen Simge'nin eline sarıldı. Onu çekerek parka sürükledi:
-Hey! Can!
Can onu aldırmadan bu yeşil parka daldı:
-Evet bu duvarda tüm dillerde seni seviyorum yazıyor. İlk Türkçe yazanı bulan istediğini diğerine yaptıracak tamam mı?
-Tamam. Ben buldum.
Dedi Simge parmağıyla işaret etti:
-Ne! Bir dakika ama daha başlamadık!
-Daha önce burayı gezdiğimi söylememiş miydim?
-Buraya da mı geldin?
-Evet.
-Ben de Azericesini buldum. Bence bu sayılmaz sen daha önce gelmişsin.
-Olmaz Can efendi!
-Of! İyi hadi bakalım ne istiyorsun.
-Hmm. Gönül isterdi tabi yürüyen uçak istemek ama olmaz.
-Eyvah zor bir şey isteme sakın.
-Yok yok daha sonra söylerim o zaman. Şimdi aklıma gelmedi bir şey.
-İyi. Uçan gemi olabilir mi?
-Hayır.
Simge güldü:
-E hadi ressamlar tepesine çıkalım o zaman.
Ressamlar tepesine çıktılar. Beraber sokak boyunca yürümeye başladılar. İkisi de ikişer top dondurma aldı. Ressamların önlerinden geçtiler:
-Eee? Simge Hanım söyleyin o zaman kaç dakika da çiziyorlarmış resmi?
-15 dakikada çiziyorlar.
-Hmm. Bence birisi hakkını burada kullanmalı.
-Hayır! Böyle kurtulacağını mı sandın?
-Elbette.
Simge bir kaç saniye düşündü:
-Yaniii, Yok yok başka bir yerde kullanmalıyım bunu.
Beraber tekrar karavana bindiler. Cannes'e doğru yol aldılar. Can otobandan şehir içine sapınca:
-AA! Can! Şey otobandan mı çıktık biz?
-Evet.
-Niye?
-Şşş. Birazdan görürüsün.
Can karavanı bir plaja çekti. Simge bu 1-2 ailenin olduğu ıssız plajı görünce "Yoksa yüzecek miyiz?" Diye düşündü. Can el frenini çekti:
-E hadi giyin gidiyoruz.
-Nereye?
-Yüzeceğiz.
-...
-Ne oldu hemen yüzünü ekşittin?
-Ya üf iyi tamam. Ben uzakta yüzerim o zaman.
