-Sayın Yolcularımız!!! Danimarka Ülke Sınırları İçerisine Girmiş Bulunmaktayız! Lütfen Can! Ve Simge! Kayıbına Yol Açacak Olan Minibardaki! Alaman Çikulatlarını! Bir Oturuşta YEMEYİNİZ!! Simge Tur iyi yolculuklar diler...
-Ne yani çikolata çok lezzetli ben ne yapabilirim?
-Bana da bırakabilirsin mesela.
-Aç ağzını.
Simge ağzını açtı. Can ona kendi elleriyle bir çikolata verdi.
-Çilekli mi bu?
-Evet.
-Hmm.
-Lezzetli mi?
-Evet. Fazlasıyla.
-Aç bakalım ağzını bunu tahmin et!
-Haaamm!!
-Evet bu neli?
-Hmm bu şey karamelize ama şey tamam! Krokanlı bu!
-Bildin.
-Başka yok mu?
-Var aç ağzını.
-Hhaaaam!
-Yes! Söyle bakalım.
-Aaa! Bu! Bu çok mantıklı!
-Neli?
-Çikolata muzlu! Tam waffle üzerine koymalık.
-Nasıl bir dilin varsa hepsini doğru bildin.
-Bilirim tabi ki.
Danimarka merkezine geldiklerinde gece 12'yi bulmuştu. Simge:
-Eee? Bu geceyi yine karavanda filan geçirmeyiz herhalde.
-Ne yapalım? Aklında bir fikir var sanırım.
-Yook. Biraz merkeze inelim. Zaten meydan dolu gibi bir şeydir.
-Peki.
Merkeze geldiklerinden pek emin değillerdi. Ara sokaklardan çıkmak için cebelleşiyorlardı. Ve ara sokaklar bar veya gece kulüpleriyle dolup taşıyordu:
-Biraz eğlenmeye ne dersin?
-Ne yani gece kulübüne mi girelim?
-Evet!
-Yok artık! Saçmalama.
-Ya hadi gel!
-Olmaz ben hayatımda hiç içmedim ve öyle bir mekanda da bulunmadım.
-Bir şey olmaz.
-Hayır. O zaman beni karavana bırak. Sen git eğlen.
-Sensiz olmaz.
-Hem senin içtiğini bilmiyordum.
-İçmiyorum.
-Eee?
-İçmiyorum ama gece kulüplerinin eğlencelerinden de yararlanmıyor değilim.