Tolga:"Tanıştırayım... bu arkadaşım Hande... bu da kız arkadaşım Öykü."
Hande sakin kalmaya çalışıyordu.
Öykü: "Memnun oldum." diye gülümseyerek Hande'ye elini uzattı.
Hande de zoraki bir gülümsemeyle Öykü'nün elini tutmuştu. "Ben de."
Tolga Hande'nin ne hissettiğini anlamaya çalışıyordu. Bu yüzden kolunu Öykü'nün omzuna attı. "Ne içersin canım?"
Öykü:"Limonata varsa limonata alayım. :)"
Tolga:"Olmaz mı? Hemen getiriyorum. :) Sen ne alırsın Hande?"
Hande içinden elinin körünü dese de dışından "Bir su alayım." demişti.
Tolga mutfağa gidince Hande Öykü'yü incelemeye başladı. İçinden ne bulmuş bunda ya diye düşünüyordu.
Tolga mutfakta içecekleri doldururken Hande'nin tepkisizliğine şaşırıyordu. Yoksa hoşlanmıyor mu? Hoşlansa tepki verirdi diye düşünerek salona gitti.
Hande'nin tepkisini anlamak Öykü'yle biraz daha yakın olmalıydı. Öykü'nün yanına oturup elini tuttu. "Ee anlaşabildiniz mi bakalım? :)"
Öykü:"Evet çok iyi anlaştık aşkım. :)" diyerek başını Tolga'nın omzuna koydu.
Hande birden ayağa kalkmıştı. "Ben gideyim artık."
Tolga:"Daha yeni geldin nereye gidiyorsun?"
Öykü:"Aa evet daha Tolga'yla nasıl tanıştığımızı anlatmadık."
Tolga:"Hadi biraz daha otur."
Hande tekrar oturunca Öykü anlatmaya başladı. "Birgün benim çantamı çalmışlardı. Tolga da sokakta geçerken tesadüfen görmüş. Adamı hemen yakalayıp çantamı getirdi. O an dedim ki hayatımın erkeği bu..."
Tolga:"Ben de hayatımın kadını bu dedim."
Hande daha fazla dayanamamıştı. "Aay yeter!!!"
Hande'nin bu tepkisi Tolga'nın hoşuna gitmişti. "Ne oldu Hande?"
Hande:"Yeter!! Daha fazla sizin aşk hikayenizi dinlemek istemiyorum anladın mı?!!"
Öykü:"Niye?"
Hande:"Çünkü!!... çünkü....!"
Tolga:"Çünkü ne?" dedi hafif bir tebessümle.
Hande:"Çünkü maalesef ki sana aşığım!! Oldu mu?!! Şimdi aşkınızı benden uzakta yaşayın." dedi ve gözyaşlarıyla kapıya yöneldi.
