Bölüm 18

590 49 40
                                    

Songül:"Kim ki bu saatte?"

Güney:"Bilmem. Sen otur ben bakarım."

Güney kapıyı açtığında karşısında Ceren duruyordu.

Ceren:"Selam. :)"

Güney:"Selam..."

Ceren:"Bu saatte geliyorum ama ışığın yandığını görünce uyanık olduğunu anladım."

Güney:"Bir şey mi oldu?"

Ceren:"Şey kek yapmıştım kendime sana da getireyim dedim."

Songül Ceren'in sesini duyunca yerinden fırladı ve hemen Güney'in yanına gitti.

Songül:"Ne oldu aşkım?"

Güney:"Kek getirmiş Ceren."

Songül şaşkın şaşkın bakan Ceren'in elindeki keki kaptı. "Ya çok sağol. Biz de film izliyorduk. Film izlerken yeriz artık."

Ceren bozulmuştu. "A.. afiyet olsun da... siz?"

Songül Güney'in elini tuttu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Songül Güney'in elini tuttu. "Aa söylemeyi unuttuk. Biz sevgili olduk canım. :)"

Ceren:"Öyle mi?... Neyse ben rahatsız etmeyim o zaman." deyip gitti.

Songül arkasından gülerek el sallıyordu.

Güney:"Hava atman bittiyse girelim mi içeri? :)"

Songül:"Girelim. :)"

İçeri girip kafakafaya verip film izlemeye devam ettiler.

Film bittiğinde Songül omzundaki ağırlığı hissedip baktığında Güney'in uyuduğunu görünce gülümseyip yanağına bir öpücük kondurdu. "Çok mu yoruldun sen? :)" diye fısıldayarak Güney'i yavaşça koltuğa yatırdı.

İçerden üstüne bir pike getirip örttü ve yanağına bir öpücük kondurdu. "İyi uykular sevgili. :)"

*******
Sabah Songül gözlerini açtığında yanında gülerek yüzünü okşayan Güney'i gördü.

Songül:"Güney... ne zaman geldin sen buraya?"

Güney:"Şimdi geldim. Öyle güzel uyuyordun ki uyandıramadım. :)"

Songül gülümsedi. "Gece sen de çok güzel uyuyordun. :)"

Güney:"Off evet ya uyuyakaldım değil mi?"

Songül:"Aynen. Odaya taşıyamayacağım için orda bıraktım bende."

Güney:"Bir daha söz uyumayacağım. Kusura bakma."

Songül:"Ya sevgili yorulmuşsun ki uyumuşsun. Ne var bunda."

Güney:"Anlayışlı sevgilim benim. :)" diyerek Songül'ün yanağına bir öpücük kondurdu.

Songül:"Hadi kalkalım artık. Ben geç kalacağım yoksa."

Güney:"İşe mi gidiyorsun?"

Songül:"Maalesef... bu aralar iyice bıraktım zaten işleri."

EMANET (SonGün)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin