bölümü yazmadan önce mandalina kokladığım doğrudur[Θ]
Duyduğum sesle birlikte afalladım. Oydu, onun sesiydi...
"Jimin." diye devam etti. "İyi misin sen?"
Titreyen ellerimi ileri doğru uzattım ve ona tutundum. Her şey bir anda gelişmişti ve ben olanları idrak edemiyordum. Onun montuna tutunduğum anda kendimi sıcacık hissettim.
"Hyung, sensin değil mi? Beni buldun!"
Elimi yavaşça tutarak ben kendinden uzaklaştırdı. "Ben seni bulmadım Jimin. Sen karşıma çıktın, yine."
Ondan uzaklaşınca boşlukta gibi hissettim. Neden beni itmişti ki?
Ayrıca az önce neler olmuştu öyle? Çalınan bir çanta, motor sesi ve Yoongi hyung... Aralarındaki bağlantı neydi?
Bir anda kafamda çakan ampulle irkildim.
"H-hyung yoksa sen..." Nefes alış verişlerim hızlanmıştı. Devam ettim. "...kapkaççılık mı yaptın az önce?"
Birkaç tuhaf homurtu sesi çıkardı ve nefesi yüzümü ısıttı. "Bu akşam karşıma çıkmamalıydın Jimin."
Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Bu, sahiden benim tanıdığım Yoongi hyung muydu? Yoksa kişiliği de hava gibi birden soğumuş muydu?
"Hyung neden böyle yapıyorsun, ben... Ben anlamıyorum. Günlerce seni bulmaya çalıştım. Sana ödemem gereken bir borcum-"
"Borç falan yok Jimin. Sana çarpmıştım ve insanlık görevimi yaptım. Karşılığında senden bir şey isteyecek değilim." Sesinde kuru bir acı hakimdi. Sanki işler onun istediği gibi gitmiyordu.
"A-ama," diye atıldım. "Bir kere daha görüşeceğiz demiştin."
Derin bir nefes aldı. "Doğru zaman şu an değil." diye mırıldandığını duyabilmiştim.
Beni sinirlendiriyordu. Ağlamak istiyordum. Nereye gitsem geri çevriliyordum. Yoongi hyunga güvenmiştim ama bu gece karşılaştığım adam Yoongi hyung olamayacak kadar soğuktu.
Soğuk insanlar canımı acıtırdı. Soğuk mevsimler, soğuk içecekler, soğuk duygular, soğuk sesler... Acıtıyordu.
"Bu soğuk havada dışarda dolaşma. Hadi evine git. Gece gece dışarı da çıkma. Sana biri çarpacak olursa benim kadar insaflı olmayabilir." Umursamaz bir şekilde yanımdan uzaklaştı. Kafamı yere eğdim.
Gerçekten ağlamak istiyordum.
Tam o sırada sıcaklığını yanımda hissettim. Ve birden boğazıma dolanan sıcak ve mandalina kokulu atkıyı...
"Siz çocuklar..." diye homurdandı. "Bu soğuk havada atkısız gezmek zorunda mısınız?" Kimden bahsettiğini anlamamıştım. Transa geçmiş gibiydim. Ondan sadece bir yaş küçüktüm, neden böyle demişti?
Benim tanıdığım Yoongi hyung buydu işte. Soğuk kelimeler kullanmak yerine karşısındakini ısıtmayı tercih eden iyi kalpli adam... Sahi, ne olmuştu ona böyle?
Ellerimle yavaşça boynumdaki atkıya dokundum ve kokusunu içime çektim. Mandalina kokusu bana huzur veriyordu. O anda atkının rengini merak ettim, ama bunu soramazdım.
"Çok teşekkür ederim hyung. Yarın sana geri getireceğim."
"Getirmene gerek yok. Bende çok var zaten." dedi ve sıcaklığı yanımdan uzaklaştı. Hiçbir şey demedi. Tek kelime bile etmedi ve motor homurdanarak uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
first snow ❅ yoonmin ✓
Fanfiction"Bulutların nasıl göründüğünü merak ediyorum. Şu anda nasıllar?" diye sordum nefesinin geldiği yöne doğru dönerken. Derin iç çekişini duydum. Beni kollarının arasına aldı ve mandalina kokulu nefesi yüzümü okşadı. "Gerçekten bilmek istiyor musun kar...