20

8.3K 1K 992
                                    

Merhaba;~;
Az önce yanlışlıkla bölümü tamamlamadan attım, sonra hemen yayından kaldırdım. Umarım kimse görmemiştir:')))

Bu bölümde de çoğunlukta olmasa da biraz Taekook göreceksiniz. Keyifli okumalar dilerim♡

[Θ]

[Jungkook]

Kalbim atmıyordu.

Nefes alamıyor, gözyaşlarımı tutamıyor, hıçkırıklara boğuluyordum.

Taehyung tam yanımda, elleri ellerimde beni çekiştiriyordu. Uzun zamandır fazla yürümediğim için zorlanıyordum.

Pencereden atlarken beni kucağına almıştı. Kalbim o kadar hızlıydı ki ağlamaya başlamıştım.

Yürüyemeyeceğimi anlayınca beni yeniden kucağına aldı. Hiç konuşmuyordu.

Doya doya seyrettim güzel yüzünü. Öyle çok özlemiştim ki... Ağlamaya devam ettim. Gözlerini benden kaçırmasıyla içime bir şeyler saplanıyor gibiydi.

"Taehyung-ah..." diye fısıldadım acıyla. "Neden şimdi geldin? Neden beni bu kadar beklettin? Neden?"

Sesini çıkarmadı. Yüzü o kadar acı doluydu ki dayanamadım, onun kollarındayken kollarımı boynuna sardım. Durdu.

Dudaklarından birkaç kesik hıçkırık duydum. Beni kucağından indirdi ve yüzümü ellerinin arasına aldı.

Bir yıldır görmediğim yüzünün bir milimini bile unutmamıştım ama o değişmişti. Zayıflamış, göz altları mosmor olmuştu.

Elleriyle yanaklarımı okşarken ikimiz de ağlamaya başladık. Bir anda kollarını bana sıkıca sardı. O kadar sıkı sarıldı ki kemiklerim kırılacak sandım.

Kokumu derince içine çekti ve ağlamaya devam etti. Ağlamasını istemiyordum. Artık kavuşmuştuk. Niye ağlıyordu ki?

"Taehyung-ah. " diye fısıldadım yeniden. "Ağlama."

Durdu ve beni bıraktı. Hala çok yakındık.

"O zaman sen neden ağlıyorsun aptal?" dedi acıyla. Yutkundum. Günlerce onu seyretmek ve yine onu seyretmek istiyordum.

O kadar özlemiştim ki nefes aldığım tüm zamanlar gözlerimi onun üzerinden ayırmayabilirdim.

"Jungkook-ah, ben... Özür dilerim." diye başladı söze. "Ben, daha erken gelmeliydim. Hepsi benim hatam."

"Neden?" dedim sıkıntıyla. "Sen yokken ne kadar perişan olduğumu biliyor musun? Ne kadar aciz hissettiğimi, ruhumun ne kadar yok olduğunu biliyor musun? Geçerli bir sebebin var mı, çünkü beni mahvettin."

İleri doğru uzanıp belimi kavradı ve burunlarımız birleşti. Yutkunduk.

"Ben şerefsiz piçin biriyim." diye fısıldadı ve dudaklarıma kapandı.

Dudakları tutkuyla dudaklarımı ezerken gözyaşlarım, kapalı gözlerimin ardından firar etti. O kadar büyük bir özlemle öpüyordu ki beni, nefessiz kalacağımı sandım.

Nefessiz kalana kadar da ona karşılık verdim. Sonunda dudaklarımız ayrıldığında güzel gözleri dolu doluydu.

Montunu çıkardı ve birden bana hızlıca giydirdi. Onunla olmak beni o kadar etkilemişti ki buz gibi havada hastane kıyafetiyle olduğumu fark etmemiştim bile.

first snow ❅ yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin