"Bulutların nasıl göründüğünü merak ediyorum. Şu anda nasıllar?" diye sordum nefesinin geldiği yöne doğru dönerken. Derin iç çekişini duydum. Beni kollarının arasına aldı ve mandalina kokulu nefesi yüzümü okşadı.
"Gerçekten bilmek istiyor musun kar...
Merhabaaa~ Bu haftanın son bölümü olabilir bu. Sınavlarım bitince yine sizlerleyim♡
Medyada First Snow için yaptığım fmv var, lütfen izleyin ve fikirlerinizi belirtin. Biraz kötü oldu ama hayatımda ilk defa böyle bir şey yapıyorum yani(':
Keyifli okumalar!
[Θ]
Aradan bir hafta daha geçti. Her gün Yoongi'yle birlikte kütüphaneye gidiyorduk. O çalışıyordu, bense kitap okuyordum. Arada mola verip bana sarılıyor ve biraz yanımda oturup benimle ilgileniyordu. Okulu bırakmıştım. Zaten orda yaptığım tek şey kitap okumak ve öğretmenlerimden yeni şeyler öğrenerek zaman geçirmekti. Bunları bana Yoongi de sağlayabilirdi.
Anneme Yoongi'nin yardımıyla evin konumunu mesaj olarak atmıştım. Geleceğini belirten bir mesaj atmıştı o da. Bu yüzden Yoongi'yle her akşam tetikteydik.
Jiyeol noona bir kez evimize konuk olmuştu. Jungkook ve Taehyung'la da tanışmıştı.
Her şey iyiye gidiyordu. Tek sorun ailemdi. Evet, evet. Bu koca mutluluğumun içinde tek sorunum onlardı işte.
Şimdi de her zamanki gibi evde oturuyor ve vakit geçiriyorduk. Yoongi tezgahta bir şeyler yaparken kulağıma gelen bıçak sesi beni huylandırıyordu.
Mutfaktaki sandalyede oturuyordum. Yoongi her akşam güzel yemekler yapardı. Şimdi de büyükannesinin tariflerinden birini deniyor olmalıydı.
Kapı taraflarından anahtar sesi gelince Jungkook'un geldiğini anladım. Arada sırada Taehyung'la gezmeye çıkıyorlardı. Yoongi'nin tembihleri üzerine hava kararmadan eve gelmek zorundaydı. Çoğunlukla "Hyung! Ben çocuk muyum?" diye itiraz edip yakınsa da abisini hep dinliyordu.
Aralarında çok derin bir bağ vardı. Jungkook abisini asla üzemezdi ki.
"Hyung ben geldim." dedi mutfağa girerken. "Yemekte ne var?"
