first snow ❅ yoonmin ✓

35

Medyayı bir okurumuz bana Twitter'dan gönderdi gerçekten çok güzel değil mi:')) Resmen hikayeyi tek bir fotoğrafla özetlemiş. Teşekkürler yeniden💜 İki tane daha var unutmazsam onları da paylaşırım:')

[θ]

O günden sonra bir hafta yürüyemedim.

Aileme, öğretmenlerime ve çoğu kişiye yalan söylemek zorunda kalmıştım. Vicdanım pek rahat değildi ama bunu kimseye de söyleyemezdim.

Okulda sırama otururken yüzümü buruşturduğumu farkeden öğretmenime karda kayıp düştüğümü ve kalçamı incittiğimi söylemiştim. Annem henüz farketmemişti ama o farketse de aynı yalanı söylerdim.

Ve Yoongi... Evet, o gün tenine dokunduğum ve ilk kez bana ait olan Yoongi şimdi benden kaçıyor gibiydi. Nedenini bilmiyordum. Aklımı kurcalayan bir sürü şey vardı. Ona yeterli mi gelememiştim, beni beğenmemiş miydi, yoksa başka bir şey mi vardı?

O gün Yoongi rehabilitasyon merkezindeki tiyatro gösterisine bensiz  gitmek zorunda kalmıştı. Ben yatakta yorgun bir hâlde yatarken üzerimi örtmüş, duş alıp kıyafetlerini giydikten sonra alnıma bir öpücük kondurup gitmişti. Her ne kadar gitmesini istemesem de Jungkook'un yanında olmak istediğini biliyordum. Benim de güzelce dinlenmemi söylemişti.

Ben de birkaç saat dinlendikten sonra topallaya topallaya eve gitmiştim.

O günün üzerinden tam bir hafta geçmesine rağmen dokunuşlarının her bir anı aklımdaydı. Hissettirdikleri zihnimde dolanırken kendimi tutmak zordu.

Yoongi o günden sonra sanki benden kaçıyormuş gibiydi. Yine buluşuyorduk ama buluşmalarımızın saatleri azalmıştı. İşlerim var, diyordu ama ne hakkında olduğunu söylemiyordu.

Buna o kadar üzülüyordum ki alnımda stresten bir sivilce çıkmıştı. Ellerimle sürekli ona dokunuyor ve beni kötü gösterdiğini düşünüp sinirleniyordum.

Yoongi'nin benden kaçma sebebini merak ediyordum. Ve bu sebebin altında ona yeterli gelememem varsa eğer bu beni mahvederdi. Hem, sevişmemizden sonra hiç bana o amaçla dokunmamıştı. Hep masum davranıyordu beni severken.

Derin bir nefes aldım ve unutmaya çalıştım. İşleri vardır Jimin, seninle bir ilgisi yok.

Kalçamdaki o ağrı yeni yeni geçiyordu. Aklıma bana çarptığı gün geldi. O gün de kalçam ağrıyordu ama bu ağrı tabii ki de ondan farklıydı. Yoongi yine aklıma gelmişti işte. Sürekli aklımda olan bu adam beni merak etmiyor muydu peki?

Jungkook bir hafta sonra taburcu oluyordu. Taehyung her gün yanındaydı ve Yoongi'nin gözüne girmek için her şeyi yapıyordu. Yoongi de artık onlara biraz izin vermeye başlamıştı. Şu sıralar beni en mutlu eden şeylerden biri de buydu.

Okulda durmaktan çok sıkılmıştım. Dışarıda kar yağdığını söylemişti Bay Kyung. Dışarı çıkıp oynamak istiyordum. Hem, Yoongi benimle kartopu savaşı yapma sözünü tutamamıştı. Şimdi yanıma gelse ne güzel olurdu...

Bay Kyung dışarıya çıkabileceğimizi söylediğinde hızla sıramdan kalktım ve kapıya yöneldim. Yardımcı noona bana montumu giydirdi. Kırmızı atkımı bana takmayı da ihmal etmedi. Teşekkür ederek bahçeye çıktım.