Gözlerimdeki mutluluk gözyaşlarının kurumasını bile beklemeden pastadaki mumları üfleme safhasına geçmiştim.
Göremediğim mumları üflemek iyi hissettirmese de Yoongi yanımda olduğu sürece her şeyin mümkün olacağını biliyordum artık.
Hâlâ bunu kabul edip etmeyeceğim konusunda emin değildim. Kabul etmeyi deli gibi istiyordum ama bir yandan da Yoongi'ye çok fazla yük olacağımı da biliyordum.
Bütün parasını bana yatıracaktı...
Kafamı salladım ve unutmaya çalıştım. Jungkook ve Taehyung da çok sevinmiş, bunu kesinlikle kabul etmemi söylemişlerdi. Sadece düşünecektim.
Yoongi dudaklarımın arasına çatalla pasta dilimini bırakırken oldukça nazikti. Pasta çikolatalıydı ve bu hoşuma gitmişti. Tam o sırada kapı çaldı. Yoongi yanımdan kalktı ve paytak adım sesleriyle içeriye doğru yol aldı.
Birkaç saniye sonra Jiyeol noonanın sesini duydum. Sonunda gelmişti!
"Jimin, tatlım!" dedi bir anda bana sarılırken. "Geç kaldım, özür dilerim."
Gülümsedim. "Önemli değil noona. Gel, pasta ye. Tadı enfes."
Hep birlikte kıkırdadık. Yoongi Jiyeol noonayı oturtturduktan sonra yanıma geçti ve kolunu belime attı.
"Jimin, doğum günün kutlu olsun canım. Hediyemi kabul et." dedi Jiyeol noona ellerimin arasına bir paket bırakırken.
Gülümsedim. Gözlerim yeniden dolmuştu. Paketi Yoongi'nin yardımıyla açtım. Ellerimi uzun, geniş ve düz yüzeyin üzerinde gezdirdiğimde bunun ne olduğunu anlamamıştım.
"Bu da ne?" dedi merakla. Yoongi derin bir iç çekti ve ensemden öptü.
"Bu çok güzel bir hediye Jimin..." dedi duygulu bir sesle. Jiyeol noona ellerimden tuttu.
"Bu hediyenin ne olduğunu sen ameliyat olana kadar söylemeyeceğim Jimin-ah." dedi bilmiş bir sesle. Gerildim. Tabii ki de Yoongi ona söylemişti...
"Noona ben-"
"Görebildiğin zaman." dedi derin bir sesle. "İşte o zaman bu hediyenin ne anlama geldiğini anlayacaksın. Yoongi'nin teklifini kabul et Jimin. Ameliyat ol. Noonan görebilmeni her şeyden çok istiyor."
Gözyaşlarım yeniden dökülmeye başladı elmacık kemiklerime.
"Jimin, bu hediye gerçekten mükemmel! Kesinlikle görmen lazım." dedi Jungkook, Jiyeol noonayı onaylarcasına. Taehyung da onayladığını belirten birkaç homurtu çıkardı.
"Jiminie yalvarırım bana yük olduğunu falan düşünme ve bunu kabul et. Beni seviyorsan güzelim. Bak, herkes istiyor bunu. Sevdiklerin, seni sevenler... Hepimiz istiyoruz, hm?"
Ağlayarak mandalina kokulu boynuna saklandım. Ben sadece korkuyordum. Dünyadan, insanlardan, renklerden, şekillerden ve en çok da kendimden... Ben kendimden korkuyordum.
Görebilerek yaşamaya alışamam diye korkuyordum. Hiçbir şey umduğum gibi çıkmaz diye korkuyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Korksam bile Yoongi beni iyileştirirdi, değil mi?
Onunla günbatımını izleyebilmeyi dilemiştim. Bu dileğimi gerçekleştirmem gerekliydi.
Gözyaşlarımla ıslattığım boynundan öptüm usul usul. Beni göğsüne bastırdı. Masa yine sessizliğe gömülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
first snow ❅ yoonmin ✓
Фанфик"Bulutların nasıl göründüğünü merak ediyorum. Şu anda nasıllar?" diye sordum nefesinin geldiği yöne doğru dönerken. Derin iç çekişini duydum. Beni kollarının arasına aldı ve mandalina kokulu nefesi yüzümü okşadı. "Gerçekten bilmek istiyor musun kar...