first snow ❅ yoonmin ✓

25

Şimdi medyaya bakıp anırmayın evet fotoğraf çok güzeldi ama saç renkleri uymuyordu dedim hadi yaparsın koçum daldım edite sonra fotoğrafa sıçtım, takmayın siz onu :ddd

Yoongi şeye benzememiş mi lan hani Keloğlan'da bir bölüm vardı Keloğlan'ın kafasına yeşil boya sürüyolardıAMKDNSJMWJMSMWMSJSMSMXJJSJXKWJMSMWMSJDJDMSKJS

[Θ]

"Demek Jungkook seni aradı ve benim bundan yeni haberim oluyor ha?" dedi sinirli bir şekilde tişörtüme uzanırken.

Terlemiştim ve bana kendi tişötlerinden birini giydirecekti. Bunu yaparken de dırdırı ihmal etmiyordu.

Üst kısmımı ilk defa çıplak göreceği için heyecanlıydım. Beni beğenecek miydi?

Fazla kilom yoktu. Karnım da dümdüzdü. Biraz kas yapsam güzel olabilirdi aslında ama bu zamana kadar vücudumu sergileyebileceğim bir sevgilim olmadığı için bu tür şeylerle uğraşmamıştım.

Tişörtü tek hamlede yukarı çekerken sorusuna cevap verme gereği duymadım. Ama o hâlâ benden cevap bekliyordu.

Bedenime havanın soğuğu sindi. Birkaç saniye karşımda bekledi. Beni seyrettiğini biliyordum. Omurgam titredi.

Elleri yavaşça göğsüme indi ve parmaklarıyla sevdi her bir noktamı. Hiç sesini çıkarmıyordu.

Ansızın konuştu. "Jungkook sana ne dedi?"

Sesindeki buğulu hava içimi titretmişti. Gözlerimi sıkıca kapattım çünkü gıdıklanıyordum.

"İ-iyi olduklarını söyledi. Yerini söylemeden kapattı. Ben de bilmiyorum nerde olduklarını."

Parmakları meme uçlarıma indi ve yavaşça dokundu. Dudaklarımdan küçük bir inilti firar etti.

"Yoongi, üşüyorum. Giydirir misin artık şu tişörtü?"

"Bana neden hemen bahsetmedin bundan?" diye konuyu değiştirdi. "Hemen haberim olmalıydı."

Ah, elleri çok tehlikeliydi. Meme uçlarımı sıkıyor ve bazen makaslıyordu. Durmalıydı, yoksa sertleşecektim.

"Yoongi..." diye inledim. "B-ben özür dilerim-ağhm. Lütfen-"

"Bence bir cezayı hakediyorsun Jimin." dedi sıcak bir sesle. Bir anda dudakları göğsüme kapandı. Aldığım zevkle gözlerimi sıktım.

"Bu ceza mı cidden?" dedim nefes nefese. "Şu an bana ödül veriyorsun."

Diliyle ıslak bir çizgi çizdi ve mırıldandı. "Şimdi cezanın ne olduğunu anlayacaksın, kar tanesi."

Dudakları dilinin yardımıyla ıslak izler bırakırken meme uçlarımda dişlerini hissettim. Siktir...

Acıtmadan, dişlerini hafifçe sürterek sağ meme ucumu yalıyordu. Derin bir nefes aldım. Pekâlâ, bu bir cezaysa eğer, ona ne kadar başarılı olduğumu gösterecek ve asla inlemeyecektim.

Kendimi kastım ve dudaklarımı ısırdım. Benimle inatlaşıyordu. Ve ona istediğini vermeyecektim.

Diliyle tomurcuğa sert bir darbe attı. Titredim ve dudaklarımı birbirine bastırdım. Güldü. Gülüşü içimde bir şeyleri ısıttı.