AKASYA'NIN KURTARICISI

87 6 1
                                    


Menekşe Bora'nın Pazar günkü partisi için bütün hazırlıklarını yapmıştı. Tüm kostümünü bir araya getirmiş, kuaförüyle birlikte karakterine uygun bir peruk ayarlamış ve Ejderha Nefesi'nden sipariş ettiği silahı beklediğinden bile erken vakitte teslim almıştı. Anlaşılan Bora'nın ismi dükkan sahibinde beklediğinden fazla etki bırakmıştı.

Şimdi gecenin bir yarısı bir barın arka tarafındaki otoparkta dikilirken Menekşe artık Bora konusunu kafasına takmamaya karar verdi. Çünkü şu an asıl hedefi Ali'ydi. Ali'nin her hafta düzenli olarak Cumartesi akşamları geldiği bir bar vardı. Bunu bilen Menekşe de bu bilgiyi kullanarak Bora'nın partisinden önce Ali'yi aradan çıkarmanın iyi olacağına karar vermişti.

Ali'ye oynayacakları oyun için Menekşe "Akasya" karakterine bürünmüştü. Kâküllü siyah bir peruk, kahverengi lensler, doğal bir makyaj ve diz kapaklarına kadar uzanan gösterişsiz ama şık bir elbise ile çabucak esas kız rolüne girebilmişti. Menekşe dizilerin üstünkörü gösterdikleri saf ve muhafazakâr geçinen gururlu bir kızı oynayacaktı. Ama elinden geldiğince de kendini çekici gösterecek şekilde hazırlanmıştı. Ali'nin saf ve güzel kız takıntısına yakışır bir karışım olmuştu. Ayrıca karakterine biraz gurur ve tavır katarak kendini diğer kızlar gibi olmadığına inandırıp Ali'nin dikkatini daha çok çekmeyi amaçlamıştı. Tabii her ucuz dizi ve filmde olduğu gibi er ya da geç zengin esas oğlanın karşısında yelkenleri suya indirecekti.

Bugünkü planında Pınar da ona yardımcı olacaktı. Hem de barın içinden. Çünkü Ali tahminlerini yanlış çıkarmayarak her zamanki gibi yanında bir kızla bara girmişti. Pınar'ın görevi ise Ali'yi barda bulup arabasıyla ilgili bir sorun olduğunun onun kulağına gitmesini sağlamak ve Ali arabasını kontrol etmek için dışarı çıkarken yanında getirdiği kız arkadaşını barın içinde tutmaktı. Böylece Menekşe ve Ali dışarıda baş başa kalabileceklerdi.

Menekşe, Akasya olarak barın otoparkında beklerken bir kez daha saatini kontrol etti. Pınar ile konuştukları vakti birkaç dakika geçmişti. Artık her saniye bir dakika gibi geliyordu ona. Tam iyice endişelenmeye başlamıştı ki, telefonuna bir mesaj geldi. Mesaj Pınar'dandı:

"Kazanova yola çıktı."

Menekşe mesajı okur okumaz yerinden fırladı. Bir yandan vakit kaybetmemek için hızlıca hareket ederken bir yandan da elinden geldiğince sakin kalmaya ve rolünün hakkını vermeye yoğunlaşıyordu. Daha önce planladığı gibi güvenliği atlatıp geldiği otoparkta Ali'nin arabasının yakınındaki kaldırıma oturdu, gözlerine gözyaşları akmasını sağlayan damlalıktan birkaç damla damlattı. Sırf bu plan için satın aldığı bu damlalığı çabucak tekrar çantasına koyan Menekşe o tarafa doğru yaklaşan ayak seslerini duyunca başını kaldırmadan göz ucuyla baktı ve yaklaşan Ali ile yanındaki valeyi görebildi.

"Söylediğim gibi," diyerek Ali'nin peşinden hızlı hızlı konuşarak telaşla yürüyordu vale, "arabaların hepsi bizim güvenliğimiz altında. Size kim böyle bir bilgi verdi bilmiyorum ama en ufak bir sorunda ilk bizim haberimiz olur. Kaldı ki, böyle bir sorun şimdiye kadar hiç başımıza gelmedi ve gelmemesi için de azami gayret gösteriyoruz. Bara ait bu bölgeye magazincilerin bile girmesine izin vermemek için elimizden geleni yapıyoruz. Emin olun arabanızla ilgili hiçbir sorun yok."

Ali siyah spor arabasına yaklaşıp yakından incelerken Menekşe de oturduğu yerde omuzlarını iyice düşürdü ve damlalıktaki sıvı sayesinde yaşarmaya başlayan gözlerindeki gözyaşlarının yanaklarından süzülmesine izin verdi. Daha sonra sesli bir şekilde burnunu çekti. Ali'nin ayak sesleri birden kesilince sonunda onun dikkatini çekebilmeyi başardığını anladı. Yine de başını kaldırıp Ali'ye bakmadı. Çünkü tanışmalarının tesadüf gibi görünmesini ve ilk adımı atanın Ali'nin olmasını istiyordu.

ESAS KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin