9.BÖLÜM - BİZ İKİ AŞIK, KAFALARI KARIŞIK - ERSAY ÜNER/İKİ AŞIK

11.3K 912 67
                                    

Bölüm şarkısı - Ersay Üner * İki Aşık

Hayat bazen çok zorluyordu. Fazla zorluyordu. Poyraz da Mısra'yı çok zorluyordu. Nefeslerini bile sayıyordu neredeyse. Mısra kendine rahat nefes alacak yer arıyordu sürekli.
Haftalardan sonra ilk kez dışarı çıkıyorlardı. Son haftalara yaklaşmışlardı. Motivasyon için Pazar günü izinliydiler. Mısra sabah Poyraz'a yakalanmadan çıkmayı başarmıştı. Tam rahat bir nefes alacakken, kapıda gördüğü kişi ile ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadı.
"Rüzgar?"
"Mısra?" aynı şekilde yanıtlamıştı genç kadını, yüzünde de o aynı bilindik gülümseme vardı. Kıza yaklaştı ve kollarını açtı. Kız hızlanıp, o bilindik kardeş sıcaklığına sarıldı. Çok özlemişti bu haylazı. Sonra birbirlerinden uzaklaştıklarında, Rüzgar konuştu. "Abimden öğrendim bugün çıkacağınızı. Eğer beni dinlersen anlatacaklarım var."
Mısra derin nefes aldı ve başını olur anlamında salladı. Birlikte arabaya bindiler.
"Nereye gitmek istersin? Kahvaltıya ne dersin mesela?"
"Olur, abinden kaçmak için, kahvaltı etmeden çıktım."
Rüzgar gür bir kahkaha attı. "Çok tatlısınız ya. Abim seni tavlarken bile bu kadar zorlanmamıştır."
Bu sefer gülen Mısra oldu.
Kahvaltı edecekleri yere geldiler. İkisi aynı anda indi arabadan.
"Alışkanlıklar değişmemiş."
"Yani, her daim." Dedi göz kırparak.
Masaya geçip, oturdular. Rüzgar Mısra'nın yiyeceklerini bildiği için siparişleri kendi verdi. Sonra Mısra'ya uzun uzun baktı.
"Hiçbir şeyi abartmayacağım Mısra, sadece gördüklerimi anlatacağım. Hatta yumuşatacağımdan emin olabilirsin."
Mısra anlamamış bir yüzle adama bakıyordu. Rüzgar durmadan devam etti.
"Abimi affetmiyorsun, geçerli nedenlerin vardır eminim. Ama o da iyi değildi Mısra. Şuan hayatına devam ediyormuş gibi görünüyor olabilir. Ama ben onu kaç gece barlardan topladım, dayak yediği adamların elinden kurtardım. Yaşamadığının farkındaydım ama o tamamen, ciddi ciddi ölmeye çalışıyordu Mısra. Evden ayrıldı, annemle, babamla görüşmedi. Beni bile eve almadı kaç gün. Bir süre kimse görmedi onu, evden çıkmıyordu ve sadece senin videoların, resimlerinle yaşıyordu. Senin hayalinle kapattı kendini o eve. En sonunda senin yanına basıp geldi." Mısra kaşlarını çattı. Onu görmeye mi gelmişti? Peki neden karşısına çıkmamıştı. Görmemişti onu. "Beni aradı ve 'Biliyor musun, dayanamadım geldim.' Dedi. Sonra 'O çok mutlu, bensiz hayatına devam ediyor. Ama ben onsuz yapamıyorum. Hoşçakal.' Deyip, kapattı. Onu yoğun bakımda yetmiş iki gün bekledim. Doktorlar hiç direnç göstermediğini, resmen ölmek istediğini söylüyorlardı. Ben o an sana çok kızdım. Nedenlerini bilmiyorum Mısra ama, neden? Neden aldırdın bebeğinizi?"
Mısra'nın gözünden yaşlar akıyordu. İntihar etmişti, onun yüzünden. Ölmek istemişti. "Ben isteyerek aldırmadım Rüzgar. Bebek zaten ölmüştü. Beni de öldürüyordu. Mecburdum."
Rüzgar gözlerini acı ile kapatıp açtı. "Boşuna yani."
"Bana bir kere bile 'Neden' diye sormadı Rüzgar, karşıma geçip, bağırdı, çağırdı ve beni bırakıp gitti. Tamam o da acı çekmiş, ölümden dönmüş, ama ben öldüm Rüzgar. Beni kurtaran kimse olmadı. Benim içimdeki can öldü, sevgilim gitti, okulumu bıraktım. Hayata tutunacağım hiç bir şeyim kalmadı. Kimseye anlatamıyordum. Herkesin yanında iyiymişim gibi rol yapıyordum. Ama değildim."
"O da rol yapıyordu. Buket'e gelince, sen yoktun. Buket çok baskıcı bir kızdı. Biz de ona baskı yaptık. O sadece arkadaş olmak istese de, Buket başka boyutlara taşıdı arkadaşlıklarını. Ama bana sürekli 'eksik' diyordu. Tamamlanamıyordu."
Mısra acıyla gülümsedi.
"Mısra, haddim değil belki ama, tekrardan deneyemez misiniz?"
Mısra adamın gözlerine baktı. "Onu affetmeyi deniyorum. Ama olmuyor. Belki gecikmiş sorular yüzünden, belki de özürler yüzünden-"
"Yada sadece gururdur ha?" Rüzgar başını eğdi. "Gurur sizi sadece bitirir. Ben aşk adamı değilim belki, ama abim öyle değil. Seni gördüğünden beri telefondaki sesi bile değişti. Aşkta gurur yoktur Mısra ve aşk insanı bir kere gerçek anlamda yakalar. Dünyaya bir daha gelmeyeceksin. Yaşa, onu yeniden sev, ona yeniden güven, ya da onu tamamen kaybetsen ne hissedeceğini düşün. Hayat kısa Mısra. Gurura, nefrete yer vermeyecek kadar kısa. İleride keşke dememek için, bir daha düşün"
Poyraz ölse ne hissederdi, ölürdü. O da ölürdü. Bugüne kadar hep nefes aldığını bildiği için bu kadar rahattı belki de. Ona bir şey olmuş olsaydı, şimdiye kadar kavuşmuşlardı.
Mısra "Zaman..." dedi fısıltı ile. Rüzgar için bu yeterliydi. Çünkü Mısra affetmek istiyordu, sadece abisinin biraz daha gayret etmesi gerekiyordu.

MISRALARIMDA GİZLİYDİ AŞK / Y.S.S. III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin