Bu hafta istek üzerine ikişer bölüm gelecek. Biri bu akşam biri Cuma günü :) keyifli okumalar.
BÖLÜM ŞARKISI - BAHTİYAR ÖLMEZ / LOKUM
Ben sana gitme demeyi çok istedim,
Belki de susmamdandı şimdi bu yanışım.
Ben uğruna dünyaları yakacakken,
En çok senin kalbini yakmışım...
Üzülme meleğim,
Senden çok ateşlerin içindeyim.
O pişmanlık denizi denilen cehennemin,
En ama en dibindeyim...
Kokuna hasret,
Bakışlarına uzağım...
Bedenim yokluğunla donarken,
Ben yokluğunun alevinde kavrulmaktayım.
Ne tezat değil mi?
Ben sende de öyleydim...
Yokluğundan nefret etsem de,
Seni özlemeyi severdim.
Varlığınla etrafım bezense de,
Göz kırpmalarımda bile seni özlerdim.Şimdi gittin ya,
Ne diyebilirim ki sana?
Suçlamaya bile hakkım yokken,
En çok da bu canımı acıtırken
Hangi sebep geri döndürür seni bana?
Ellerimle açtım kapıları...
Seni saran,
Benim kılan bu kırılası eller,
Sana sevdiğini haykıran o dilim kopsun,
Nasıl kırdıysam seni,
Allah’ım o yerden yaksın beni...
Şimdi gidişine yazdım ya bu şiiri,
Belki dönüşüne yazarım birgün binlercesini...
Sen üzülme sevdiğim,
Kalbimin tek sahibi sensin...
(Eda Hakverdi – Gidişinin Hikayesi)“Ve kazanan... Mısra Solmaz-Poyraz Soylu...”
Kulaklarına dolan isimlere kadar, Mısra gözlerini kapatmış, başını adamın göğsüne bastırmıştı. Bir anda başını kaldırdı, adama baktı.“Bi-bizim isimlerimiz?” soru gibi çıkmıştı ağzından bu cümle.
Poyraz sırıttı. “Şüphen mi vardı?” kızın elini tuttu ve alkış sesleri arasında sahneye çıktılar.Patlayan konfetiler, söyledikleri şarkının melodisi ile ödüllerini aldılar. Mısra heyecandan nefes alamadığı için konuşmayı Poyraz yaptı. İngilizcesinin iyi olmasına ilk defa şükretti.
“Buraya gelmeden önce çok tedirgindim. Onca kişinin arasından elemelerden geçtik. Yanımda gördüğünüz bu heyecanlı ve güzel bayanla aylarca çalıştık. Bu yolda bize daima güvenen ve yalnız bırakmayan başta hocalarımız Gülşah ve Furkan Dağlı’ya, ardından tüm yol arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bu ödül hepimizin. İyi ki sizinleyiz.”Sözlerini bitirdiğinde herkes tekrardan alkışladı ve şarkılarını bir daha söylediler.
Sahneden indiklerinde hocaları, müzisyen arkadaşları onları kucakladı ve tebrik ettiler.“Bu başarı hepimizin.” Dedi Poyraz gülerek. Mısra’ya döndü ve tam dudaklarına bir öpücük konduracakken Rüzgar arkalarından bağırdı.
“Başaracağınızı biliyordum.”Poyraz gözlerini kapattı. “Yine mi ya?” sonra yavru kedi gibi Mısra’ya baktı. “Bu küçükken de böyleydi, hatırlıyorsun değil mi?”
Mısra başını salladı. Arkalarına döndüklerinde Mısra gördüğü kişilerle ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadı. Sonra hepsine birden sarıldı.“Selim, inanmıyorum. Çok özlemişim.” Tam sarılacakken, Poyraz elbisesinden tuttu kızı ve kendine çekti.
“Tamam uzaktan özlemini gider.”Mısra kaşlarını çatarken, Selim kahkaha atıyordu.
“Yapma dostum, hala benden kıskanıyor olamazsın değil mi?”
“Tam da senden kıskanıyorum. Çünkü hala bekar, yakışıklı ve çapkın piçin tekisin.”Rüzgar abisine sarıldı. “Tebrik ederim, sonuçtan emindim ama yine de çok sevindim. Ayrıca da gurur duydum. Okulda acayip hava atacak ve senin sayende istediğim kızı tavlayacağım.”
Poyraz yüzünü buruşturdu. “Pislik herif.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MISRALARIMDA GİZLİYDİ AŞK / Y.S.S. III - FİNAL
Romance"Sen şarkılarımda öyle bir estin ki O yüzden notalarım darma duman benim... Poyrazının etkisiyle, enkazlarda kaldı mısralarım..." 'YENİDEN SEV Serisinin üçüncü kitabı MISRALARIMDA GİZLİYDİ AŞK... 'Rüzgar'ın Beste'si'nden bildiğiniz Poyraz ve Mısra'...