Birisini kokusundan hatırlaya bilirsiniz veyahut sesinden hatırlaya bilirsiniz,lakin bir insanı bakışlarından tanıyamazsınız,hiç bir insan yıllar boyunca aynı bakamaz...
Okul zamanlarımda bu cümleleri söyleyen hocamızı gülümseyerek hatırlamıştım,yerime biraz daha yayılırken gözlerimi yoldan çekip Demir'e çevirmiştim"yine bana bakıyorsun...biliyorum yakışıklıyım"bana bakmadan konuşmuştu,hissetmişti demek ki,ben yıllarca gözümde Demir'i taşımıştım,bir insan sevdiğine bir ömür boyunca aynı gözlerle bakabilirdi,buna inanıyorum...
İstanbul'a gidiyorduk!!Rüzgar ve Toprak bunu bilmiyordu!!!sanırım büyük bir kavga olacaktı,yada sevineceklerdi.Kopan iplerin birbirine düğümlenmesini hissediyordum,kırılan camların birbirine yapıştığını hissediyordum,hiç bir cam parçası tekrar birleşmez derlerdi,benim kalbim tuz buz olmuştu,her bir parçası yeniden toplanıp birleşmişti,imkansız diye bir şey yoktu,AŞK vardı...
Elimin üzerine konan sıcak elle,gülümsemeyle Demir'e döndüm"endişelenme,Rüzgar ne derse kabulüm"kafamı salladım,derin bir nefes alıp verdim"endişelenmemek elde değil"Rüzgar her şeye karşı gelebilirdi,hayatında hep karşı olduğu şeyler olmuştu,tek bir şey vardı,3 harfe karşı değildi... AŞK.
Aşk Rüzgara kutsal bir şey olarak gelirdi,Rüzgar Aşkı Toprak'ta bulmuştu,yıllarca bitmeyecek bir insanı kalbine koymuştu,Rüzgar aşka sadıktı,elini sol tarafından indirmezdi.Ailem,hayatta ki tutunacak dallarım onlardı,Rüzgar ve Toprak,ikisi de bana aile olmuştu,3'de kuzumuz vardı,beni anne yarıları yapan,birbirimize aile dedirten,çekip,kaçıp gitsek de,döneceğimiz,kavuşacağımız yer hep aynıydı,kardeşlerimin yanıydı.
İstanbul tabelasını gördüğümde derin bir nefes daha vermiştim"giderken bir daha dönmeyeceğim zannediyordum"sesim titrek çıkmıştı,boğazım gerilmişti,buradan giderken o kadar kendimde değildim ki,içim yanıyordu,soğumuş bir şekilde,yeniden doğmuşcasına geri dönüyordum"Benim eve gidelim,sabah da Rüzgarlara sürpriz yaparız"kafamı sallamakla yetindim.
//***/
Eve geldiğimizde o kadar yorgundum ki,ama uykum yoktu,sanırım tedirginliğimden dolayı uykumdan olmuştum,Demir eline aldığı süt bardağıyla odanın kapısında belirmişti.Gülümseyerek yanıma yaklaştığında elinde ki bardağa uzandım,sıcak kupa parmaklarımın arasında kalırken büyük camın önüne geçtim,karşımda ki binalardan oluşan manzaraya baktım derin bir nefes alıp verdim.
Belime dolanan kolla kafamı arkamda ki Demir'e çevirdim,kafamı göğsüne yasladım,kedi gibi kollarında küçücük kalıyordum.Saçıma değen parmaklarla gevşediğimi hissetmiştim"sen ve ben her şeyin üzerinden geleceğiz,bu hayat bizim,eğer hayatın önünde ki engelleri ellerimiz kenetli geçmezsek ödülümüz olan mutluluğa ulaşamayız"yüzümde yorgunlukla beraber oluşan gülümsemeyle kafamı göğsünden kaldırıp gözlerimi gözlerine kilitledim,karmakarışık renklerle,emin olamayan gözlerine kilitlendim.
Sanki rüyadaydım,her şey o kadar hayalden ibaret geliyordu ki,korkuyordum,her şeyin birden bire kaybolmasından,kendimi yine kaybetmekten ne yazık ki korkuyordum.Hayat bana o kadar tuhaf oyunlar oynamıştı ki,yine her şeyin oyun olmasından korkuyordum"Eylül"gözümden kayıp düşen yaşı yeni fark ediyordum"neden ağlıyorsun"endişeli ve şaşkın bakışları ile gülümsedim,diğer gözümden de bir damla kayıp giderken elimde ki bardağı yan tarafta ki küçük masanın üzerine bırakmıştım,göz yaşlarımı silip Demir'in ellerini tutmuştum"Demir"sabırsızca gözlerime bakıyordu"sen beni terk ettiğin günden beri büyüyemedim,o günden beri halen korkuyorum"tuhaf bir şekilde nefes almayı kesmişti,yüzüme nefes alıp verişleri değmiyordu oradan anlamıştım,gözlerini kapatıp açmayı da bırakmıştı,Transtan çıkmışcasına birden nefes alıp peş peşe gözlerini açıp kapamıştı,beni kendine çekip sıkıca sarılmıştı"Biliyorum...Biliyorum sana hiç bir zaman çektirdiğim acıları unutturamam....ama..ama biz birbirimize muhtacız...yani en azından sen olmadan nefes alamıyorum..."kollarımı sırtına sardığımda derin bir nefes alıp vermiştim,o muazzam kokusu içime sinerken gülerek geri çekildim"senin yüzünden sen gibi kokmaya başladım."
Gözlerini kısıp bana baktığında bende gözlerimi kısıp ona bakmıştım"benim kokum üzerine sinecek tabi ki...sen ne bekliyordun papatya kokmayı mı"bana doğru gelmeye başladığında adımlarımı hızlı hızlı geriye yönlendirirken,bir şeye takılıp yere düşmeme az kalmışken Demir kolumdan yakalayıp tutmuştu"sakarım"gülüp dengemi düzeltmiştim.
Kendimi yatağa bıraktığımda Demirde kendini yanıma atmıştı.Kollarını başının altına alıp tavana gözlerini dikmişti,ona yaklaşıp başımı göğsünün üzerine koydum,kollarımı kocaman bedenine sarmaya çalıştım,imkansızdı tabii ki,elimi yüzüne uzattığımda yeni çıkan sakalları elime batmıştı"kes şunları elime battı"kafasını hafifçe kaldırıp bana bakmıştı gülerek kafasını eski haline getirmişti"bakarız"o kadar yorgundum ki laf yetiştirmeye gücüm yoktu,gözlerim yavaş yavaş kapanırken"iyi geceler kelebeğim"kelimeler kulağımda yankılanmıştı.
***DEMİR'DEN DEVEM***/
Yanımdaydı,kollarımın arasındaydı,mutluyduk,mutluydum,korkuyordu,korkuyordum.Her şeyin en başından beri böyle olması gerekiyordu,daha önceden de böyle mutluluğu huzuru bula bilirdik,sanırım hayat bize ders vermek istemişti,birbirimizi ihmal etmenin cezalarını çekiyorduk,bir insan elbette diğer insanı tamamlaya bilirdi,her iki tarafta birbirine hayat olabilirdi,acı olabilirdi,mutluluk olabilirdi,her şeye rağmen el ele olabilirler ama hayat bize güzel oyunlar oynayıp her ikimize de ağır cezalar kesip çekip gitmişti.Ve ne yazık ki her iki taraf da acı çekmeden bunu fark etmiyordu,fark etmemiştik...
İçimde dolanan kokusu beynimin içinde yer ediniyordu,onu yanımda bile özlüyordum,saçlarını okşayarak onu biraz daha rahatlatmak istiyordum,çok gergindi,çok korkuyordu.
Eylül,benim dünyamda kocaman bir şehirdi,ve adı gibi bitmeyen bir sonbahardı,rüzgarlar estiriyordu şehrimde,fırtınalar çıkartıyordu,her şeye rağmen dinginleşip sonbaharın huzurunu yaşata biliyordu.Çok başkaydı Eylül.
Eylül benim dışarıda atan kalbimdi,ona bir şey olsa benimde kalbim duracak gibi hissediyordum,bende ki yerinin bu kadar büyük olduğu bilse ne denli çıldırır bilmiyorum...tek bildiğim şey,kokusunun dünya üzerinde başka bir insanda bulunmadığıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY GÜZEL OLACAK
Подростковая литератураYağmurdan ıslanmaktan korkanlar,birbirinin fırtınasında kaldığında yaşama cesareti bulurlar...