Eylül'den Devam
İnanılmaz bir yerdeydim,her yer karanlıktı ama gökyüzünde sayamadığım kadar yıldız vardı,yıldızlar o kadar yakındı ki karanlığa küçük küçük ışık parçaları atıyordu,karanlıktan ilk defa korkmuyordum,ellerimin arasında ki elle kafamı yanımda ki boşluğa çevirdim,gölgesinden tanıyacağım adam vardı,ellerimi havaya kaldırıp olduğum yerde dönmeye başladım,bu karanlık öyle korkunç bir karanlık değildi,içime sığdıramadığım değişik bir mutluluk vermişti...
Kulaklarımda uğultuyla karışık silah sesi yankılanmıştı acı sol tarafımı yakıp geçiyordu,elimi kalbimin üzerine götürdüğümde,diğer elim daha sıkı tutulmaya başlamıştı"Korkma"acı daha derinlere inerken Demir'in elini daha sıkı kavradım"korkmuyorum"karanlık daha da bastırırken gökyüzünde ki yıldızlar tek tek kaybolmaya başlamıştı"yıldızlar nereye gidiyor"endişeyle Demir'e döndüğümde,Demir yanımda değildi"Demir neredesin"korkuyla bağırdığımda,her yer zifiri karanlığa boğuluyordu"HER ŞEY GÜZEL OLACAK,kelebeğim"karanlığın içinden gelen sesle koşmaya başladım,nereye koştuğuma dair hiç bir şey bilmiyordum,gidiyordum,ilerledikçe ayaklarım yerden kesiliyordu....
*////////////
YAZARDAN DEVAM
Ambulanslar hastaneye geldiğinde siren sesleri insanın içine korku ve hüzün salıyordu,asistanlar ambulanslara doğu koşarken,Uraz bilmeden yanına yaklaştığı vakayı gördüğünde öylece yerinde kalmıştı"Uraz bey"ambulans hemşiresi yaka kartından okuduğu isimle seslenmişti"Doktor Eylül"şaşkınca ağzından düşen kelimelerle kendine gelemese de sedyenin üzerine çıkıp ambulans görevlisinden aldığı makasla kıyafetini kesip kanın durmaksızın aktığı yeri bulduğunda müdahale etmeye çalışıyordu...
--
"Nabız çok zayıfladı"Doktor Oğuz hemşireden duyduğu şeyle Eylül'ün elini tuttu"sakın pes etme,insanların sana ihtiyacı var dostum"içinden geçenleri fısıldamıştı"20 miligram adranalin verin"kurşunu zor çıkarmışlardı"stabil hale getirmemiz lazım,artık kapatmamız lazım"doktor Kaan kafasını onaylar şekilde sallamıştı"arkadaşlar hastayı kapatıyoruz,atakta olun"....
Yan tarafta ki ameliyathanede ise her şey sarpa sarıyordu,hastanın kan kaybı fazlaydı"hastayı kapatıyoruz artık"kurşunu alamamışlardı,tehlikeli bölgeye isabet etmişti,kanamayı durdurmuşlardı,hasta biraz daha toparlandıktan sonra ikinci ameliyata alacaklardı.
Bora yaka paça emniyete gelmişti,Rüzgar tanık olduğu her şeyi anlattıktan sonra Borayı mahkeme gününe kadar tek kişilik hücreye kapatmışlardı,Rüzgar kendi kendine yeminler veriyordu,Boranın bu bataktan çıkmaması için elinden geleni yapacaktı, bunca sene Avukatlık yapıyordu,her yerde artık eli kolu vardı"kimin canını yakmış isen,çok kötü canını yakacağım"Bora'ya son sözlerini söyleyip emniyetten ayrılmıştı...
********
Halen birbirine aşık olan Demir ve Eylül yoğum bakımda birbirlerinden habersizce yatıyorlardı,ikisi de hayal dünyasında birbirlerini görüyorlardı,aynı şeyleri gördüklerinden habersizce...
Eylül'den Devam
Gözlerim acı ile açılırken,kuruyan gözlerime yağmur parçası gibi düşen ışıkla,geri kapatıp alıştıra alıştıra açmaya çalıştım,her şeyi daha düzgün görmeye başladığımda,kafamı yan tarafa çevirdiğimde onu görmüştüm sargıların içinde yatıyordu"Demir"konuştuğumda canım acımıştı kafamı hafifçe kaldırıp vücudumda ki sargıları gördüğümde elimi alnıma vurdum,her şey gözümün önüne gelirken elimi sol göğsümün üzerine koydum,iyide Demir neden burada böyle yatıyordu ne olmuştu ki ona ,elimi göğsümün üzerine koymamla hafif bir sızı olmuştu,duvarda ki hemşire çağırma düğmesine bastım,kafamı yan tarafımda yatan Demir'e çevirdim,sert yüz ifadesiyle öylece yatıyordu acaba canı yanıyor muydu...
"Eylül hanım sonunda gözlerinizi açmışsınız"gülümseyerek yanıma gelen Uraz'a gülümsememle karşılık vermiştim"o nasıl,durumu nasıl"kafasını olumsuz anlamda salladı"kurşunu alamadık,tehlikeli bölgede uyanmasını bekliyoruz"kurşun mu"ne kurşunu Uraz"şaşkınca sorduğumda Uraz ellerini bilmiyorum anlamında kaldırdı"sadece omurganın 40 santim gerisinde bir kurşun var onu biliyorum,öğrenmeye çalışırız Eylül hanım"serum bittiği için kolumdakini de çıkarıp yan tarafta ki çöpe attı"en kısa zamanda sizi ayağa kaldıracağız"kafamı salladım"durumum ne peki Uraz"kaşlarını çatıp dudağını dişledi"ameliyatına ben giremedim ama duyduğuma göre sol tarafınızdan göğüs kafesinizin 5 santim altından kurşun çıkmış"tam isabet ettiremedi demek ki Bora bey...
//////
Üzerimde hasta kıyafeti vardı,mavi uzun,kefenin elbise haliydi"Uraz pudra rengi falan yok muydu bunun"Uraz gülerek omzumun üst tarafında ki çıt çıtı düzeltti,kolundan tutup ayağa kalktım"Demir beye bir bakalım"sargıları tüm bedenini kaplamıştı"Uraz Demir'i hafifçe yan yatır"kafasını olumsuz bir şekilde salladı"Oğuz hoca ve Kaan hoca beni öldürür"derin bir kaç nefes alıp verdim"daha fazla sinirimi bozma dediğimi yap"Uraz Demir'i yan çevirdiğinde sırtında ki kanamayı gördük"Uraz kanaması var "dediğimde Uraz cebinden telefonunu çıkarıp Oğuz hocayı aramıştı"dikişlerde sıkıntı olmalı"kendi kendine mırıldanırken Uraz'a bir sürü şey saydırmıştım.
///////
Ne zaman geçecekti yaralarımız,ne zaman eskileri kafamızdan çıkarıp yenilere yer verecektik.Acıtan her şeyi neden biraz daha kalbimizim içine sokuyorduk,neden insanlar hep geriye bağlı yaşardı,neden önündekileri göremezdi,aşk mı kör eder insanı yoksa sevgi mi,bir türlü şu iki kavramı çözemedim,yaşıyorduk işte,nefes almak için,bedenimizi taşımak için,hiç kimse ruhu yaşasın diye çabalamıyordu...
Her şey geçerdi belki,yaralar bile geçer belki,peki ya izleri,geçer mi bizlerden,alnımda ki iz,sol tarafımda ki kurşun izi,kalbimde ki kırıkların izi,hangi zamana sığınarak geçer,hangi zaman kavramında kaybolur,yada hangi zaman kavramı beni kaybeder,bizi kaybeder.
Saçma sapan bir hayat hikayesinin içinde bir o tarafa bir bu tarafa sürüklenip duruyoruz,hafif bir meltem oluyor,saçlarımız geriye uçuyor diye gülümsüyoruz.Kuvvetli bir lodos oluyor bütün anıları döküp geçiyor,feci bir kasırga geliyor beni senden alıp götürüyor,ne kadar garip,ne kadar anlamsız oysa ki hayat ve biz bu kadar anlamsızlıklar içinde bu kadar garipliklere rağmen tutunmaya çalışıyoruz,bir ağaç dalına,bir çocuk gülüşüne,bir insan kalbine...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY GÜZEL OLACAK
Novela JuvenilYağmurdan ıslanmaktan korkanlar,birbirinin fırtınasında kaldığında yaşama cesareti bulurlar...