2 GÜN SONRA
Artık daha iyiydim,göğsümde ki yara artık canımı yakmıyordu,bir diğer acımda hafifçe diniyordu,Demir artık canımı yakmıyordu,izin vermiyordum,izin verdiğim kadar yakınlaşa biliyordu,izin verdiğim kadar canımı yakıyordu,ne bir adım ileri ne bir adım geri...
2 gün boyunca Rüzgarlar'da kalıyordum.Toprak bırakmamıştı beni,boşanma sürecine girmiştik,yüz yüze gelmeden bitecekti her şey. 2 gün kısa bir süre olarak gelse de bir çok şey öğrenmiştik,Demir'in resmi nikahla evli olmadığını ve eşinin bir başkasıyla evli olduğunu öğrenmiştik.Ne denli bir oyun dönüyordu orta da bilmiyorum,bu oyunların arasında kalmak istemiyordum bütün sorumluluğu Rüzgar'a bırakmıştım.
Arabamın anahtarını komodinin üzerinden alıp,koltuğun üzerinden de ceketini alıp evden çıkmıştım,kendi evime geçecektim,bir süreliğine buralardan gitmeye ihtiyacım vardı,biraz nefes almaya,az da olsa kafa dinlemeye ihtiyacım vardı.
*********
Büyük dolaptan bavulu çıkarıp yatağın üzerine yerleştirmiştim,sürgülü kısmı açıp elime geçen kıyafetlerimi bavula doldurmuştum.En alt kısımda ki özel eşyalarımı da alıp bavula yerleştirmiştim,fermuarı zorlayarak kapatsam da kapata bilmiştim.
Odada ki makyaj masasının üzerinde ki Bora ve benim fotoğrafım vardı,çerçeveyi elime alıp bir süre baktım,Bora'nın iyi olduğu günlerdi,yüreğinde sadece sevgi olduğu zamanlar,henüz vücudunda ki hücrelerinin nefreti tatmadığı zamanlarıydı,çerçeveyi sertçe yere fırlatmıştım"bunu senin için yapmadım Bora,sen hep iyi adamdın,bu hikayede ben kötü kadınım,her şey için özür dilerim"Bavulu sertçe yere indirip sürükleyerek merdivenlerden inmiştim.
Bavulu bagaja atıp arabaya binmiştim,kafamı koltuğun başlığına yaslayıp derince bir kaç nefes alıp vermiştim"her şey düzelecek Eylül,her şey bitecek"kendi kendime fısıldayıp durmuştum.
////////
Yola çıkmıştım artık,İstanbul'dan çıkmıştım,gidiyordum artık,sadece Rüzgar'ın haberi vardı gittiğimden,Toprağa o söyleyecekti,gitmeme izin vermeyeceğini ikimizde biliyorduk.Gözümün önüne gelen siluetle arabayı aniden durdurmuştum,hayali bile beni kendimden alıyordu.Demir gittiğimde ne yapacağını merak ediyordum,ben o gittiğinde kendimi kaybetmiştim,ben kendimi kör kuyulara atmıştım,ondan da kendini kör kuyulara atmasını beklemiyordum ama benim kadar üzülse yeterdi...
Yarın büyük bir ameliyata girecekti,kurşun vücudundan çıkarılacaktı,sonra özgürdü,istediğini yapa bilirdi...
Gittiğim yer beni ne kadar kabul ederdi,ne kadar saklardı bilmiyorum,kendimden bile gidiyordum,hayatımın bir parçasını İstanbul'a koyup kapıyı kapatıp uzaklaşıyordum.Doğduğum şehirden,aşık olduğum şehirden,nefessiz kalıp öldüğüm şehirden gidiyordum...
Ben şansımı çok zorlamıştım,aşık olmuştum,hayatta kalmak için aşık olmuştum,bir adama tutunmak istemiştim,en azından şiir gibi olan gözlerine,ölümle baş başayken bile muhtaç olduğum sesine ama ne yazık ki tutunamamıştım...
Gidiyordum, içimde ki çocuktan biraz uzaklaşmak için,eskide yaşadığım güzel günlerimin hatırına,yaşadığım güzel aşk adına,içimde öldüremediğim adam için,ayakta kalkmak için,yaşaya bilmek için,yeni bir şiir bulmak için,yeni bir şarkı bulmak için başka hayatlarda iz olarak yürümek için gidiyordum..
Aramıza yollar,kilometreler koyuyordum,yeniden sağlam duvarlar örüyordum,şimdiden temelini atmıştım duvarların,artık kendimi biraz daha özgürlüğün kollarına bıraka bilirdim.Yolda hızla ilerlerken camı araladım,elimin birini dışarıya doğru uzatıp sert rüzgarın tenimde dolanmasını hissettim,boş yolda,uzun uzun ağaçların arasında,insanın az olduğu,sessizliğin ve huzurun baş gösterdiği yere doğru gidiyordum...
Görev yerimi değiştirmiştim,hem yeni insanları tanıyacaktım,hemde kendimi bulacaktım,kayıp olduğum yerden belki kendimi bulup çıkarırdım.Temiz insanların arasına gidiyordum,Muğla'da doktorluk yapacaktım,beni arasa bulurdu bulmasına ama Rüzgar beni bulmaması için elinden geleni yapardı.
Tek hayalim vardı,Demirle zifiri karanlıkta yıldızların altında birbirimize sarılıp,kokusunda uyumaktı,hep hayalimde kalacaktı,tek rüyalarımda kalacaktı"seni en çok ben sevdim be adam"içten alıp verdiğim nefesle dışarıya uzattığım elimi göğsümün üzerine koydum,canım yanıyordu,böyle fiziksel bir acı değildi,ruhsal ve içtendi,içimi yakan,etlerimi koparırcasına hissettiğim bir acıydı...
Gaza biraz daha yüklenip,yolun üzerinde yağ gibi kayıp ilerliyordum,o kadar hızlı gidiyordum ki,her şeyden kaçıp kurtulmak istercesine,yaralarımdan kaçmak istercesine,acılarımdan kaçmak istercesine,gaza biraz daha yükleniyordum...
//ACILARDAN KAÇIP KURTULMAK ÇARE DEĞİLDİR,ACINIZI VE YARALARINIZI NE KADAR SEVERSENİZ,O KADAR ÇOK YAŞARSINIZ,HER ACI,HER YARA,BİR SEVGİLİDİR//

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY GÜZEL OLACAK
Novela JuvenilYağmurdan ıslanmaktan korkanlar,birbirinin fırtınasında kaldığında yaşama cesareti bulurlar...