Her şeyi bırakıp gitmek istiyordum,herkesten biraz uzaklaşmak istiyordum,gitsem de bir şeylerin değişmeyeceğini bilmeme rağmen kaçma isteğiyle dolup dolup taşıyordum...
Üzerimde ki beyaz önlüğün yakasını düzeltip dosyalarım ile odadan çıktım,aklımda Bora vardı,aramıyordu beni,eve de gitmemişti,neredeydi acaba,çok mu kızgındı bana,birini sevmek suç değildi belki ama,birini severken başka birinde kendini gizlenmek suçtu,Bora'nın gidişini anlıyordum,bana aşırı derece kızgındı,kalbimi mi kırmamak adına gitmişti,bu halde bile beni düşünen adamı sevemiyordum.
***********
İşim bittiğinde odama döndüğümde çantamın içinden telefonumu aldım,3 adet mesaj vardı,ilk mesajda İstanbul'un çıkışında ki bir yerin adresi vardı,diğer mesajda Demirin ağzının gözünün patladığı bir fotoğraf vardı,son mesajda ise canımı yakan o sözler vardı"gelmezsen DEMİR ölür"bunu yapan Bora olamazdı,kesinlikle yalandı,adresi Rüzgara da yollamıştım,her ihtimale karşı.
Hastane otoparkına girip araba ilerledim,arabayla otobana girdiğimde makas atarak hızla ilerliyordum.
Verdiği adrese geldiğimde hava kararmaya yüz tutmuştu,arabamdan korkarak indim,büyük büyük ağaçlarla dolu bir yerdi burası,her yer sarı sarı yapraklar doluydu bastığım her yer kocaman yapraklarla bezeliydi,korkak adımlarımla her ilerlediğimde karşıma kulübeden bozma yıpranmış küçük bir evle karşılaşmıştım,içeriden sönük bir ışık geliyordu,sakinleşmek istiyordum,elim kalbimin üzerinde heyecanla inip kalkan göğüs kafesimi durdurmak istercesine duruyordu.
Kulübeye yaklaştıkça adımlarım geri geri gidiyordu,her ne olursa olsun Demir'i Bora'nın elinden alamam gerekiyordu"Bora"acı içinde bağırmıştım"ben geldim Bora"kulübenin kapısı sert bir şekilde açıldığında bir adım geriye gitmiştim,yüzünde deliyi andıran bir gülümseme vardı"beni bu adam için mi kullandın"gözleri keskin bir şekilde bakıyordu"Bora söyleme böyle şeyler yalvarırım"elini beline götürüp silahı çıkardığında gözlerim korkudan yerinden çıkacaktı"Bora napıyorsun bırak o elindekini "kahkaha atarak içeriye girmişti,hızlıca kapıya yaklaşacağım sırada Demir'in kafasına silahı dayayarak çıkarmıştı"yıllar önce beraberdiniz demek,alçaklar,neden lan neden benimle evlendin kalbinde başkası vardı da"tetiği çektiğinde dizlerimin üstüne çökmüştüm"yalvarırım Bora bırak onu,beni al,her şey benim suçum ne olursun beni al"kafamı yere eğip derin nefesler aldım"hem beni de bu acıdan kurtarırsın,bırak onu"gözlerim bulanıkta olsa gözlerini bulmuştu"kalbim acı içinde yıllarca kavruldu,Bora yalvarırım birini öldüreceksen eğer beni vur"Demiri Önüme doğru fırlattığında yarı baygındı,zorla dizlerinin üzerine gelmişti.
Burnundan ve kafasının yanlarından kanlar süzülüp süzülüp iniyordu"affet kelebeğim"titrek sesle konuştuğunda kollarımı Demir'e dolamıştım,sıkıca sarılmıştım"seni affetmek mesele değil ki,ben yağmurdan korkarken senin fırtınalarında boğuldum"Demir geri çekilip yüzümü avuçlarının arasına almıştı,yeşil gözlerini gözlerime dikmişti"ben sana hiç bir zaman ihanet etmedim"alnıma kondurduğu öpücükle gözlerimi sıkıca kapattım,her şeyin rüya olmasından korktum,kolundan tutup destek vererek ayağa kaldırmıştım,Bora elinde ki silahla bizi izlerken,gözünden yaşlar kayıp kayıp düşüyordu"gitmene izin vermem"anlamsızca bakıyordum"Demir'in kollarına gitmene izin veremem"silahı yeniden kaldırıp Demir'e doğrulttuğunda her şey saniyeler içinde olmuştu.
Kendimi Demir'in önüne atmıştım,göğsümde keskin bir acı vardı,sol tarafım feci bir yanma ile kendimi geriye bırakmıştım dengemi kaybetmiş gibiydim"KELEBEK","EYLÜL"iki farklı ses kulaklarımda yankılanmıştı...
///////////////
Demir kollarına düşen kadınla içinde parçalanan bir şeyler hissetmişti,kalbine batan bir şeyler,Eylül'ün kıyafetine bulaşan kanı gördüğünde kendini kaybetmiş bir şekilde öylece duruyordu,Bora ve Demir aynı anda bağırdıklarında,Eylül gözlerini acıyla yummuştu.
Bora dizlerinin üstüne düşerken,Demir Eylülü sarsıp duruyordu"aç gözlerini yalvarırım aç gözlerini"Demir bağırıp çağırsa da yıllar önce ki görüntüler gözlerinin önüne gelmişti,yaptıkları kazada yine Eylülü kollarının arasına alıp sarsmıştı,bağırıp çağırmıştı,yardımına kimseler gelmemişti"Kelebek aç gözlerini,korkutuyorsun beni aç gözlerini"bastıran yağmurla beraber feryatları koca ormanda yankılanmıştı.
Eylülü kollarının arasına alıp ayağa zorla kalksa da adımlarını zorlaya zorlaya ilerletiyordu ki,bir silah sesi daha ormanda yankılanmıştı,Demirde dizlerinin üzerine düştüğünde Eylül'ü kollarının arasına sıkıca sarmıştı,gözlerinden yaşlar yavaş yavaş kayıp giderken,her göz yaşı Eylül'ün yüzüne iniyordu,Eylül kollarından kayıp giderken Demir'de yanına düşmüştü,elini Eylülün eline uzatıp sıkıca tutmuştu,Demirde acı ile gözlerini kapamıştı.
Bora yerde kanlar içinde yatan ikiliye bakarken kendinden geçmişçesine sallanıyordu,yağmurun etkisiyle titremeye başlamasıyla yere sayısız yumruk indiriyordu.
Rüzgar telefonuna gelen mesajı açtığında adresin ne olduğunu anlamamıştı,Eylül neden bunu bana attı diye kendine sorgulayıp durmuştu,defalarca aramasına rağmen açmayınca Bora'yı aramıştı Bora'da açmayınca aklına gelen kötü şeylerle evinden çıkıp adrese doğru yol almıştı...
**********
Rüzgar adrese geldiğinde ıssız bir yer olduğunu fark etmişti,arabadan indiğinde vücudu su içinde kalmıştı,hızlı hızlı ilerlerken silah sesi gelen yöne doğru ilerlemeye başlamıştı,ağaçların arkasından olanları izlerken vücudu buz kesmişti,Demirle Eylül'ün yere düşüşünü gördüğünde polisi ve ambulansı arayıp ne yapması gerektiğini düşünüyordu.
Bir yandan Demir ve Eylül'e bakarken bir yandan da dizlerinin üzerinde silahla oturan Bora'yı izliyordu,silahı alnına dayadığında hızlıca koşup Bora'nın elinde ki silahı tutmuştu"Dur artık Bora"sinirle elinde ki silahı almaya çalışırken Bora Rüzgar'ın gözlerine çaresizce ve pişmanlıkla baktı"ben Eylül'ü seviyordum"tetiğe bastığında Rüzgar son anda namluyu gökyüzüne çevirmişti,ses büyük bir yankıyla ormanda yayılırken siren sesleri yaklaşmaya başlamıştı,Bora Rüzgardan tutunup ayağa kalktığında kaçmak için hamle yapacakken,Rüzgar silahın arka kısmıyla Bora'nın kafasına vurup bayılmasına sebep olmuştu,Rüzgar Eylül ve Demir'in yanına yaklaştığında Eylül'ün nabzının atmadığını fark ettiğinde şoku üstünden atıp kalp masajı yapmaya başlamıştı...
Gidemezlerdi,sevdiklerini tek tek kaybederken kardeşini toprağa veremezdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY GÜZEL OLACAK
Teen FictionYağmurdan ıslanmaktan korkanlar,birbirinin fırtınasında kaldığında yaşama cesareti bulurlar...