2. Bölüm: Elementim

20.3K 1.2K 122
                                    

"Dilara Özsoy" İsmimi duymamla konuşmayı kesip ayağa kalktım.

Hangi element olduğumu gerçekten de merak ediyordum.

Yavaş adımlarla kapının önüne geldim ve açık olan kapıdan içeri girdim. Kadın odaya girdiğim an kapıyı kapattı.

Masada oturan başka bir kadın daha vardı. Bir kağıda bir şey not ediyordu. Sarı saçlarını basit bir at kuyruğu yapmış lens olduğu çok belli olan mavi gözleri ise kağıttan ayrılmıyordu. Kapı kapanma sesini duyunca başını kaldırıp bana baktı ve gülümsedi.

"Sıradaki sensin demek."

Sadece kafamı sallamakla yetindim. Midem hayatımda olmadığı kadar kasılıyordu.

"Şuraya otur." Dedi ve parmağıyla rahat olduğu çok belli olan bir sandalyeyi gösterdi. Tekrar kafamı salladım ve sandalyeye oturdum. Kadın ayağa kalkıp yanıma geldi ve kafama yuvarlak olan bir alet indirdi. Her taraf karanlık olmuştu.

"Evet" dedi kadın yapmacık bir neşeyle. "Elementini öğrenmek için çok heyecanlı olmalısın."

Kafa sallamak isterdim ama kafamdaki şeyle göreceğinden şüpheliydim.

"Evet" dedim. Sesim korkumu ve merakımı çok iyi bir şekilde belli etmişti.

"Tamam o zaman hemen başlasak iyi olur." Dedi kadın aynı yapmacık neşeyle. "Şimdi senden hayal etmeni istiyorum tamam mı? Aklına ne gelirse olduğu gibi hayal et."

"Bir anı olabilir mi mesela?"

"Anı dışında bir kişi de olabilir." Dedi kadın. Ardından kafamdaki yuvarlak şeye-artık neyse- düğme olduğunu tahmin ettiğim birkaç şeye bastı. "Hazırsan başlayalım."

"Başlayalım." Dedim. Sesimin sakin çıkmasına hayret etmiştim.

Hayal etmeye çalıştım. Aklıma sabah olanlar geldi. O çocuk geldi. Pamir....

Çocuk ne ara hafızama bu kadar yerleşmişti? Nur'un yaptığı dövüş hareketlerini bir erkeğin beni duvara sıkıştırıp üstüne gelişini....

Bunu düşünmek korkunçtu. Başka bir şeye odaklanmaya karar verdim. Mesela babamın dergideki kapak fotoğrafı olmam için yaptığı çaba ve yalan olduğu zor belli olan gülümsemesi aklıma geldi. O an kendimi ne kadar değerli hissettiğimi kelimelere dökmek imkansız.

Gülümsedim. Tabi kafamdaki şeyden kadın bunu görmedi.

Bir anda karşıma ejderha resmi çıkmasıyla irkildim ve gülümsemem yüzümden silindi. Bu resim ne anlama geliyordu acaba?

Kadın kafamdaki şeyi çıkardı. Gözleri fal taşı gibi açılmış benim gördüğüm resim onun bilgisayarında çıkmıştı.

Nefesimi tutarak "Hangi Elementim?" Dedim. Kadın kendine gelmek istercesine kafasını salladı.

"Ha....şey ejderha elementi"

"Pardon?" Dedim şaşkınca. "Herhalde yanlış baktınız. O nadir olarak bulunan element değil miydi?" Kadın kafasını salladı.

"Evet....ejderha elementi nadir bir element. Aynı zamanda elementlerin en güçlüsü. Meslek hayatım boyunca birinin ejderha elementi olmasıyla karşılaşmamıştım."

"Ş-şaka şaka yapıyor olmalısınız." Dedim. Ağzım şaşkınlıktan bir karış açılmıştı.

"Şaka yapmıyorum kızım sen ejderha Elementisin."

"Buna....inanamıyorum. Vay canına!"

"Tamam....şimdi sıradakini çağır Çağla." Sanırım bu git demenin kibar yoluydu. Hızlı adımlarla odadan dışarı çıktım ve Nur'un yanına oturdum. Heyecanla bana bakıyordu. Yüz ifademi görünce heyecanlı yüzü ortadan kayboldu.

Ejderha ElementiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin