Sona geldiğiniz zaman öylece kabullenemiyorsunuz. Hayata tutunmaya gitmemeye çalışıyorsunuz. Yaşayan ölü insanlar bile aynı şeyi yapar. Ölmek istediklerini söyleyip kendilerini kandırırlar.
Herkes ölümden korkar çünkü öldükten sonra neler yaşayacağımız hakkında en ufak bir fikrimiz yok.
Ya mutlu yaşayacağız ya da mutsuz...
Korkuyordum. İliklerime kadar titriyordum çünkü bilmediğim bir dünyaya adım atmak istemiyordum. Ailemi ve arkadaşlarımı öylece bırakmak istemiyordum.
Eğer onlar benim yüzümden acı çekerse kendimi asla affetmeyecektim. Kabullenemezdim. Ölümü bekleyemezdim. Birinin beni kurtaracağı umudu içimde yeşeriyordu ama olmuyordu. Nur'un çığlıkları ve gücünün bildiği kısmını kullanması yetmiyordu.
O sırada ormanda gördüğüm koşan kişinin bana gülerek baktığını bilemezdim. Melisa'nın balkondan olaya tanık olup yardım yetiştirmek için koştuğunu bilemezdim. Gözlerimi kapatmamak için direndiğim an sarı renkte bir ışık gördüm ve daha fazla dayanamadım. Gözlerimi kapattım.
***********
Melisa uykusundan uyanıp yataktan kalktı ve su içti. Ardından hava almak için balkona çıkmak istedi. Adımlarını yavaş yavaş attı ve sandalyede rahat bir pozisyonda oturdu. Manzaranın güzelliğini izlerken gözlerini ormanın olduğu tarafa çevirdi ve....Olanları gördü. Gözleri fal taşı gibi açılırken çığlık attı ve hızla odayı terketti. Koridorda çığlık atarak herkesi uyandırmaya çalıştı. Umduğu kısa sürede oldu. İlk oda kapısını huysuzlanarak Pamir açtı.
"Ne bağırıyorsun?" Melisa hızla onun yanına koştu. Toprak Pamir'in yanına hızla gelmişti.
"Yardım et Pamir. Dilara ölüyor." Pamir'in şaşkınlıktan ağzı açıldı.
"Vakit kaybedemeyiz Pamir." Diye bağırdı ansızın kız. Diğer oda kapıları da açılmaya başladı.
"Nerede?" Diye sordu hızla Pamir.
"Ormanda." Pamir hızlı bir şekilde koridorda koşmaya başladı. Dilara'nın şimşek hız diye nitelendirdiği koşuydu. Toprak ve Melisa da hızla arkalarından koştu. Meraklı öğrenciler de peşlerinden koştu. Duruma müdahale etmek için gelen öğretmen Pamir yüzünden yere kapaklandı. Ardından koşan diğerlerini görünce hızla kalktı ve o da koşmaya başladı.
Pamir kısa sürede ormanın içine vardı ve etrafta Dilara'yı aramaya başladı. Nur'un çığlıkları sayesinde bu kolay oldu. Ejderhayı gördüğü an ateş gücünü kullandı. Sarı bir ışık etrafa yayıldı ama bu yetmedi. Nur şaşkınlıkla Pamir'i izlerken Pamir hızla koştu ve dişlerini ejderhaya geçirdi. Kanını emmeye başladı. O bir vampirdi. Ejderhanın çığlığı etrafta duyulurken ormanda koşan kişi bu olaya sinirle baktı ve ortadan yok oldu. Ejderhanın kanı tükenince Dilara elinden düştü. Kendisi de yere düştü. Pamir yere düşen Dilara'yı hızlıca tuttu ve kollarının arasına aldı. Yere bıraktıktan sonra tişörtüyle ağzındaki kanı yok etti. Diğer öğrenciler ve peşlerinden gelen bir öğretmen Pamir'i buldukları için sevinip durdular. Toprak ve Melisa hızla Pamir'in yanına gitti. Yerde olan Dilara'nın yanına çöktüler. Nur'da hızlıca geldi ve Pamir'in tişörtündeki kanı görünce tüm bedenini korku sardı.
"Dilara'nın bir yeri mi kanıyor?" Pamir hızla başını iki tarafa salladı. Öğretmen öğrencileri yararak Dilara'nın yanına vardı.
***********
1 hafta geçmişti. Bu hafta işkence gibi geçmişti hepsine. Herkes revire gidip duruyor ve Dilara'ya bakıyordu. Hala uyanmamıştı. Ulaş volta atmayı kesip durdu ve Pamir'e baktı."Benim anlamadığım bir şey var."
"Neyini anlamadın?" Diye çıkıştı Toprak. Bu 1 haftadır sinirleri gerilmişti.
"Dilara'nın nasıl kurtulduğunu. Evet Pamir kurtardı ama nasıl? Ateş gücü işe yaramadı." Melisa Ulaş'ın dediğine kafa salladı.
"Orasını bende anlamadım aslında." Diyerek ona hak verdi.
"Bunun bir önemi var mı? Önemli olan kurtulması." Nur kan çanağına dönmüş gözleriyle hepsine baktı.
"Hepsi benim yüzümden oldu. Onu ormana sokmamak için elimden geleni yapmalıydım." Öfkeyle oturduğu sandalyenin koluna vurdu.
"Sakin olmalısın Nur. Hem Dilara uyandığında bizi böyle görmemeli." Melisa Nur'un dizine elini koyarak tesellisini daha iyi yapmaya çalıştı. Nur kafasını iki yana salladı.
"Haklısın ama elimde değil." Doktor odanın içine girdi ve birkaç dakika sonra çıktı. Koridordan gideceği an herkes önünde bitti.
"Ne zaman uyanacak?" Diye sordu endişeyle Nur.
"Durumu gayet iyi. Bugün yada yarın uyanır." Herkesin yüzünde gülücükler oldu bir an. Tabi iki kişi dışında. Toprak ve Pamir.
"Ziyaretçi alınabilir ama sadece 1 kişi girebilecek." Herkes birbirine bakmaya başladı.
"Nur bence sen girmelisin." Dedi Melisa. Nur gülümsedi ve Pamir'e baktı.
"Bence o girmeli. Sonuçta onu o kurtardı ben değil." Herkes gözlerini Pamir'e çevirdi.
"Gerek yok." Nur ne dense dediğine sinirlendi.
"Onu umursamamış gibi davranmayı kes. Eğer gerçekten umursamasaydın onu kurtarmazdın." Derin bir nefes aldı bunun üzerine Pamir.
"Peki tamam." Dedi ve odanın içine girip sandalyeye oturdu. Dilara hastane kıyafetleriyle yatakta uzanıyordu. Kesinlikle çok güzel bir kızdı. Elini saçlarına getirdi.
"Seni neden kurtardım bilmiyorum. Ama sana bir şey olacağını duyduğum an bedenimin kontrolünü kaybettim." Elini saçlarından çekti ve sandalyeye yaslandı.
"Seni ne ara bu kadar önemsedim bilmiyorum ama fazla alışma." Kendi dediğine gülümsedi.
"İyi bir kızsın. Benim aksime baya iyi bir kızsın. İçinde kalbin var ve sen onu kullanıyorsun." Derin bir nefes aldı.
"Elizabeth vampir olmasaydı benim de bir kalbim olacaktı."
"Elizabeth Maria'nın kardeşi. Vampir olduğunu kardeşinden sakladı. O da buradaki insanları çoğalttı. Kendisi vampir olduğu için onun çoğalttıkları vampir oldu yani kalpsiz..."
"Yani anlayacağın böyle olmayı ben seçmedim. İki nesilden şansız olanına düştüm sadece." Gözleri dolmaya başladı.
"Ama sen çok şanslısın. Ve umarım bu şansını kullanırsın. Belki de bunlar yüzünden kurtardım seni." Yavaşça ayağa kalktı. Elini Dilara'nın elinin üstüne koydu.
"Lütfen uyan Dilara. Uyan ve şansını kullan. Seni bekleyen onca insanı sevindir." Dilara'nın eli yavaşça oynadı ve Pamir'in serçe parmağını tuttu. Bunu hisseden Pamir şaşkınlıkla Dilara'ya baktı. İçinde oluşan sevinç yavaşça bedenini kaplamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Elementi
FantasiHiç Maria gezegenini duydunuz mu? Ya da oraya gittiniz mi? Ben orada yaşıyorum. Ve inanın bana oradaki hayat dünyadakinden tamamen farklı. Sanırım bir dünyalı olmayı tercih ederdim. Benim de gezegenime göre sıradan bir hayatım vardı. Bazı sorunlarım...