7. Bölüm: Ejderha

12.8K 928 34
                                    

Derin derin nefesler alıp odanın kapısını kapattım. Sakinleşmeye ihtiyacım vardı. Az önce olanlar ben istemesem de gerçekti.

O andan sonra Pamir'in kollarından kurtulup onun kadar hızlı koşmasam da odayı terkettim ve kendi odama gittim. Başka şeyler düşünmek için balkona çıkıp oturdum. Güneş batıyordu ve ortaya çıkan manzara muazzamdı. Okulun yanında ilerleyen uzunca orman tüm benliğiyle manzaraya hakimdi. Eylül ayının soğuğuyla ürperdim ve ellerimi kollarıma sardım. Kapının açılma sesiyle kafamı odanın içine çevirdim. Melisa kapının önünde duran bir çocukla gülerek konuşuyordu. Sonunda Melisa çocuğun dudaklarına yapıştı. Bakmamam gerektiğini anlayıp kafamı diğer tarafa çevirdim. Acaba bir insanın sevgilisi olma duygusu nasıldı? Çocuk odayı terkedince Melisa beni balkonda gördü ve yanakları kıpkırmızı oldu. Ona gülümsedikten sonra manzaraya baktım. Ve ormanın içinde birini koşarken gördüm. Mesafeden dolayı kim olduğunu göremiyordum. Merakımdan dolayı oturduğum yerden kalkıp izlemeye başladım. Koşan kişi durdu ve içinden bir ejderha çıkardı. Şaşkınlıktan ağzım açıldı.

"Melisa hemen buraya gel." Diye avazım çıktığı kadar bağırdım. Melisa koşarak balkona çıktı.

"Ne oldu?"

"Bak" diyerek parmağımı gösterdim. Melisa bir süre baktıktan sonra bana döndü.

"Ama orada kimse yok."

"Saçmalama. Görmüyor musun? Şurası...biri ejderha çıkardı. Hemde içinden. Bunu sadece ejderha elementleri yapabilir." Melisa bana deliymişim gibi bakmaya başladı.

"Sen iyi misin?"

"Ne gördüğümü biliyorum." Tekrar kafamı oraya çevirdim ve...

Koşan kişi gitmişti. Ejderha da gitmişti.

"Az önce buradalardı yemin ederim!"

"Sana inanıyorum."

"Hayır inanmıyorsun." Hızla yerime oturdum ve elimi anlıma götürdüm. Ormanda koşan biri görmüştüm. Hayal değildi. Gerçekten görmüştüm ama ya....Halisülasyon falan gördüysem. Derin bir nefes aldım. Odanın kapısı açıldı. Büyük ihtimal Nur gelmişti. Bizi balkonda görünce balkona geldi ve gülümsedi. Ardından halimizi gördü ve gülümsemesi yüzünde söndü.

"Siz iyi misiniz?" Melisa başını iki yana salladı.

"Boşver. Dilara'yı biraz yalnız bırakalım."

"Hayal gördüğümü sanıyorsun değil mi?" Dedim hızla.

"Neyden bahsediyorsunuz?" Nur'un kafası iyice karışmıştı.

"Ormanda koşan biri gördüm. O kişi birden durdu ve içinden bir ejderha çıkardı. Bu esnada Melisa'yı çağırdım ama o görmediğini söyledi. Melisa'nın neden görmediğini bilmiyorum ama ben gördüm. Yemin ederim Nur. Öyle biri vardı."

"Tamam sakin ol" dedi Nur. Güneş iyice batmıştı ve artık hava karanlığa mahkum olmuştu.

"Ben yatıyorum." Dedim ve kalkıp pijamalarımı giydim. Ardından yatağa uzandım.
***********
Uyandığımda hala karanlıktı. Gözlerimi saate çevirdim.

12.00

Gece yarısı olmuştu. Uykumun yok olduğunu hissettim ve yataktan kalkıp balkona çıktım. Yağmur son hızıyla yağıyordu. Gözlerimle ormanı taradım.

Ateş...Bir ejderhanın ağaca ateş ettiğini gördüm. Bu o kişinin yanındaki ejderhaydı. O zaman ejderhanın sahibi de buralardaydı. Hızla balkondan çıktım ve montumu giydim. Saçlarımı topuz yaptım ve kapının yanındaki botlarımı giydim. Kapıyı açtığım an birinin sesini duydum.

"Nereye?" Bu Nur'du. Kafamı hızla arkaya çevirdim.

"Ben..." Boğazımı temizledikten sonra devam ettim.

"Ormana gidiyorum." Bana şaşkınlıkla baktı.

"Bu saçmalık..."

"Gidiyorum" diyerek sözünü kestim. Birkaç saniye bana baktıktan sonra hızla montunu aldı ve botlarını ayağına geçirdi.

"Ne yapıyorsun?" Dedim şaşkınlıkla.

"Bende geliyorum." Ardından odanın kapısını kapattı.

"Hayır gelmiyorsun." Diyerek karşı çıktım. Kaşlarını çattı.

"Hayır geliyorum." Dedi ve önden yürümeye başladı.

"Telefonun ışığını açsana ben odada bıraktım. Burası çok karanlık." Koşarak yanına yetiştim ve telefonumun ışığını açtım. Kısa sürede okulun bahçesine çıktık.

"Nasıl ormana gideceğiz?" Dedi Nur kısık bir sesle.

"Bir fikrim var." Dedim ve sevgililerin buluşma yerine gittim. Buradaki demirliği aşarsak ormanın içine girebilecektik.

"Ah...Tamam güçlerimi deneyeceğim." Dedi Nur ve önüme geçti.

"Biraz pratik yapmıştım." Ellerinde oluşan mavi renkteki güce şaşkınlıkla baktım. Ben neden pratik yapmamıştım ki? Demirliğin arasında küçük bir aralık oluştu.

"Sen ve ben buraya sığarız." Dedi Nur.

"Önden ben." Dedim ve aralığın içine girdim. Nur'da arkamdan girdi. Ormana varmıştık sonunda.

Yaklaşık yarım saat gibi bir süre dümdüz yürüdük.

"Bence geri dönelim. Burada bir şey yok. Hem ben korkmaya başladım. Gecenin bir saati ormanda olmak pek tekin değil bence." Dedi korkuyla Nur.

"Bende korkuyorum ama...Devam etmeliyiz."

"Geri dönüş yolunu nasıl bulacağız?" Nur'un sözleri bittikten sonra bir hışırdama sesi geldi. İkimiz de korkuyla durduk.

"Fenerini söndür." Dedi hemen Nur.

"Ama o zaman karanlık olur." Nur elimden telefonu çekti ve ışığını kapattı. Korkuyla Nur'a sarıldım. Yürüme sesleri geliyordu.

"Nur..."

"Dilara...yemek olmak istemiyorum. Lütfen sus." İkimiz de titremeye başladık. Bir kükreme sesi ikimizin de çığlık atmasına yetti. Ağzından çıkardığı ateş gücü etrafı aydınlattı. Bu...o ejderhaydı.

"Bu o ejderha Nur." Diye bağırdım. Nur hızla bana döndü.

"Kaçmalıyız." Ormanın bilmediğimiz bir tarafına doğru koşmaya başladık. Ejderha hala arkamızdaydı. Nur su gücünü kullandı ama ise yaramadı. Birinin ayağımı tutmasıyla havaya yükseldim. Ağzımdan tekrar büyük bir çığlık döküldü.

"Dilara!" Nur tüm gücüyle bağırdı. Ejderha Boğazımı yakaladı ve sıkmaya başladı. Çırpınıp kurtulmaya çalıştım ama nafile...Gözlerim kararmaya başlayınca sona yaklaştığımı anladım.

Ejderha ElementiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin