19. Bölüm: Kan Getiren Çocuk

7.5K 554 60
                                    

Multimedya: Büyülü Orman

Nur babamın telefonunu eline almış şaşkın bir şekilde mesajıma bakmayı sürdürüyordu. Melisa odanın kapısını açtı ve Nur'u öyle görünce şaşırdı.

"Nur telefonda ne görüyorsun da şu an bu haldesin?" Nur kafasını kaldırmadan cevap verdi.

"Yanımda duran gerizekalı arkadaşımın attığı salak mesajı okuyorum."

"Salakça değil gayet mantıklı bir mesajdı. Aynı babam gibi yazdım." Nur bakışlarını telefonundan kaldırıp öfkeyle bana baktı.

"Babanı tanıyamadığını hala anlamadın mı? O senin tanıdığın kişiden apayrı biri."

"Bunu böyle yüzüme mi vurman gerekiyordu?" Diye bağırdım. Babamın telefonunu hızla Nur'dan aldım ve hızlıca kapıya doğru yürüdüm.

"Neler oluyor?" Dedi şaşkınlıkla Melisa.

"Böyle yazman gerekmezdi. Tamam yazıp bu işe karışmaman gerekirdi. Daha yeni beladan kurtulmuşken yenisine başlıyorsun." Kısa bir süre durdu ve derin bir nefes aldı.

"Babanı polise vermen gerekiyor. O bir mafya lideri ve herkese zarar veriyor. Biri bunu engellemeli." Hızla arkamı döndüm.

"Öz babamı polise şikayet etmem gerektiğini mi söylüyorsun?" Diye bağırdım.

"Evet. Çünkü o senin baban diye herkese zarar verdiğini görmezden gelemem. Gelemezsin."

"Yapamam. Anlıyor musun? O....o benim babam...."

"Aşağılık bir babanın nasıl bir şey olduğunu benden en iyi kimse bilemez." Dedi Nur sözümü keserek.

"Seni anlıyorum. 15 yaşında bende babamın böyle biri olduğuna inanmak istemedim. Ama olanlar karşımdaydı. Hiçbir şeyi görmemezlikten gelemezdim. Sende gelemezsin. Her şey apaçık karşında....lütfen bunu gör. Doğru kararı vereceğinden eminim. En kısa sürede mesajı polise göstermelisin." Diye ekledikten sonra lavaboya girdi ve kapıyı kapattı. Melisa tek kelime etmeden endişeli gözlerle bana bakıyordu. Telefonu çıkardığım an yeni mesaj geldiğini gördüm.

"Nerede buluşuyoruz?"

Kaşlarımı çattım. O benim babamdı. Ne olursa olsun onun damarlarında gezen kan benim damarlarımda gezen kanla aynıydı.

Nur madem polis taraftarı o zaman bu işi ben halledecektim.

"Büyülü ormanda"

Okulun yanında olan ormanın adı büyülü ormandı. En iyisi orada buluşmaktı. Telefonu cebime koyup odanın kapısını açıp dışarı çıktım. Hızlı adımlarla yürürken Sezen'i görmemle ofladım. Dün neden saat 10.00 da disipline gitmediğimi soracaktı. Tahmin ettiğim gibi de oldu.

"Dün neden gelmedin? Yoksa sevgili babanı umursamıyor musun?" Hızla kafamı iki yana salladım.

"Zamana ihtiyacım var. Böyle bir şeyi hemen yapmamı bekleme benden. Önce emin olmam gerekiyor."

"Zamana mi ihtiyacın var? Benimle oyun mu oynuyorsun? Her an disiplin karar verebilir. En kısa sürede suçu üstlenmen gerekiyor." Kollarını birbirine bağladı ve gülümsedi.

"Mesela yarın....nasıl olur?" Üzgün bir şekilde nefesimi dışarı üfledim. Ne yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Sezen yaptığın suçları ne zamandan beridir başkalarını tehdit ederek suçunu üstlendiriyordun?" Duyduğum sesle hızla arkamı döndüm. Ulaş arkamda duruyor ve Sezen'e bakıyordu.

Ejderha ElementiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin