Ejderha Elementi

47. Bölüm: Güçlerin Birleşimi

"Dikkat et." Diye bağırdı Toprak. Ardından Nur'un üzerine gelen hava gücünü engellemek için üzerine atladı.

İkisi birlikte yuvarlanırken sonunda durdular. Nur şaşkınlıkla Toprak'a bakıyordu. Çok yakınlardı.

"İyi misin?" Diye sordu Toprak endişeli bir sesle.

Boğazını temizledi Nur. "İyiyim." Dedi. "Şimdi izin verirsen savaşa devam edelim."

"Ne?" Dedi Toprak şaşkınlıkla. "Ha, evet savaş." Yerinden kımıldamadı.

"Toprak." Dedi Nur. Sesi titremişti. Daha fazla böyle durmak kalbi için iyi değildi.

"Ben....evet." Hızla üzerinden kalktı. "Özür dilerim."

"Önemli değil." Dedi Nur ayağa kalkarak. "İyi şanslar."

"Hepimize iyi şans-"

"Burada bir savaş olduğunun farkındasınız değil mi?" İkisi de şaşkınlıkla bağıran kişiye baktılar. Bu Sezen'di.

"Sezen." Dedi Nur şaşkınlıkla. Onu görmeyi beklemiyordu.

"Daha fazla kişiye ihtiyacımız var. Aşkınızı sonra yaşarsınız." Dedi öfkeyle Sezen.

"Sen-"

"Tamam." Diyerek Nur'un sözünü kesti Toprak. Nur'un öfkeli bakışlarına hitaben "Haklı." Diye fısıldadı.

"Aşk konusunda da mı?" Dedi Nur şaşkın bir sesle. Toprak göz kırptı. "Öyle değil mi?"

Ardından hızla yanından uzaklaştı.

"Bu çocuk." Diye fısıldadı Nur. Ardından sırıttı. Üzerine gelen gücü son anda fark edip kendini savunmaya  başladı.

"Dilara hangi cehennemde?" Dedi Sezen, Nur'un yanına yanaşarak. İkisi de tüm güçleriyle savaşıyordu.

"Bilmiyorum." Dedi Nur endişeyle. Dilara şimdi aklına gelmişti. Sahi, o neredeydi? Ve neden simdi en yakın arkadaşı aklına geliyordu?

"Tam en önemli zamanda ortadan kayboldu." Dedi Sezen mırıldanarak. "Ne zaman işe yaradı ki?"

"Kapa çeneni." Dedi Nur. "Ben gidip ona bakacağım."

"İyi yaparsın."

Nur hızla oradan uzaklaşıp çevresine bakmaya başladı. Bir sürü kişi vardı meydanda, bulması zor olacaktı.

Pes etmeden her tarafına bakmaya devam etti. Bakabildiği her yere baktı ama Dilara yoktu. Hiçbir yerde yoktu. Etrafına bakınarak yürürken yanlışlıkla birine çarptı. Hızla kafasını kaldırdı korkuyla. Çarptığı kişi Toprak'tı. Nur rahatladığını hissetti.

"Nur!" Dedi Toprak şaşkınlıkla.

"Toprak, Dilara yok. Hiçbir yerde yok."

"Biliyorum."

"Nasıl yani? Biliyorsun ve umursamıyor musun?" Dedi Nur öfkeyle.

"Onu ben gönderdim." Dedi Toprak. Ardından üzenlerine gelen bir vampir görünce ona ateş etti. Iskalamıştı. Vampir eskisine göre daha hızlı bir şekilde üstlerine gelirken Nur öfkeyle vampire ateş etti ve vampir yere düştü. "Nereye gönderdin arkadaşımı?" Diye hiddetle bağırdı Toprak'a.

"Elementler şu an vampirleri oyalıyor. Şu arkandaki binayı görüyor musun? Şu an yakalanmış tüm vampirler yakılacak. Dilara'yı bu işi engellemesi için gönderdim."

"Pamir...." dedi Nur şaşkınlıkla. "Yakılacak mi?"

"Dilara bu işi başarırsa hayır."

"Delirdin mi?" Diye bağırdı Nur. "Dilara Pamir'i görünce kontrolü kaybediyor. Eli ayağına dolaşacak, telaşlanacak. Yani kısacası aptallaşacak. Pamir'i kurtaramaz. Dahası kendi başını belaya sokacak."