11. Bölüm: Birinin Yerine Geçmek

10.8K 828 196
                                    

İnanılmaz derecede olan bir baş ağrısıyla gözlerimi açtım. Toprağın üstünde yatmış olduğumu anlamam uzun sürmedi. Zorda olsa doğruldum ve ayağa kalkmaya yeltendim. İşte o zaman ellerimde olan zincirleri gördüm. Korkuyla etrafıma bakındım. Sanırım yerin altındaydım. İyi de benim burada ne işim vardı? Deli gibi kollarımı hızlıca sallayıp zincilerden kurtulmaya çalıştım. Tabi ki işe yaramadı.

"Keşke iple bağlasaydım daha güçlü bir kız olduğunu düşünmüştüm." Duyduğum kadın sesiyle irkildim ve bir anda karşıma çıkmış olan kadını gördüm. Gözlerimi yanına kaydırdığımda beni boğmuş olan ejderhayı gördüm. Kadın muhtemelen ormanda koştuğunu gördüğüm kişiydi.

"Sen..." diyebildim sadece. Dilim tutulmuştu ve boğazım kupkuruydu. Sertçe yutkundum. Kadın gülümsedi ve bir iki adım atıp tam önümde durdu.

"Evet benim. Yakında benim yerime sen geçeceksin." Kadının dediği hiçbir şeyi anlamamıştım.

"Ne demek istiyorsun?" Dedim hızlıca. Kadın yanıma çömeldi. İri yeşil gözlerini daha yakından görüyordum.

"Gözlerin çok güzel." Kadının dediğine karşılık şaşkınlıkla ona baktım.

"Merak etme. Yakında öğreneceksin." Hızla ayağa kalktı ve bir iki adım geriye gitti.

"Bir ejderha elementine sahip olmak eminim güzel bir şey diye düşünüyorsun. Aslında güzel bir şeydir ama senin için güzel olmayacak. Hatta ejderha elementi olduğuna lanet bile edeceksin."

"Anlamıyorum...Sen zaten ejderha elementi değil misin?"

"Bana bunu eskiden sorsaydın böyle bir şey olmasını istediğimi söylerdim ama bugünümde halimden memnunum."

"Ejderha elementi ile ilgili düşüncelerini ne değiştirdi ki?" Deli gibi titriyordum ve merakım sayesinde onunla konuşabiliyordum. Bazen çok meraklı olmam işime yarıyordu.

"Patronum" Nefretle söylemişti bunu.

"Patronun mu?" Diyerek söylediği kelimeyi soruya çevirdim. Kadın arkasını döndü ve ejderhasını okşamaya başladı.

"Çok yakında onunla tanışacaksın. Hatta o kadar yakın olacaksın ki ona onu çok iyi tanıyacaksın." Bir şey söylememe fırsat vermeden ejderhasını yanımda bırakıp yok oldu.
*********
Pamir Sezen Yeşim...Hepsi şaşkınlıkla Dilara'nın toprağın altına çekilmiş olduğu bölgeye bakıyordu. Şaşkınlığını ilk atlatan Pamir oldu ve toprağın içine girmeye yeltendi. Fakat toprak çoktan kapanmıştı. Aldırmadan vampirlik güçlerinden birini kullandı. Bütün gücünü toprağa verdi ve toprak ikiye yarıldı. Sezen ağzı açık bir şekilde Pamir'e bakıyordu. Pamir toprağın içine atladı lakin içine giremedi. Görünmez duvar varmış gibi toprağın içine giremiyordu. Deli gibi oradan geçmeye çalıştı. Ama yapamıyordu. Pes etmeyecekti. Dilara'ya bir şey olmasına asla izin vermeyecekti.

"Pamir" Sezen fısıltı halinde çıkan sesiyle konuştuktan sonra çömeldi ve elini omzuna koydu.

"O gitti."

"Hayır!" Diye bağırdı Pamir. Gözleri öfkeden kırmızı olmuştu. Vampir olduğu için ne yazık ki gözleri öfkelendiği için bu hali alıyordu. Bunu saklamak için lens takıyordu ama onlara yetişebilmesi için odasından apar topar çıkmıştı. Fakat şu an gözlerinin rengi umrunda bile değildi. Sezen bunu fark edince bir iki adım geriledi.

"Pamir o gitti." Diye bağırdı ansızın. Onun ortadan yok olması umrunda bile değildi fakat Pamir'in hareketleri kalbinin paramparça olmasını sağlıyordu. Pamir gözlerini toprağa çevirdi ve deli gibi vurmaya başladı. Oradan geçmek zorundaydı.

Ejderha ElementiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin