"İş kadınları gibi oldun."
"Bu kıyafetin sana uyacağını biliyordum."
Aynanın karşısına geçip kendime baktığımda haklı olduklarını anladım. Ardından hızlı bir şekilde kolumdaki kol saatine baktım.
19.30
Toplantıya yetişmek için yarım saatim vardı.
"Gitsem iyi olur." Dedim. "Tekrar yardımlarınız için teşekkürler." İkisi de gülümseyince bende onlara gülümseyip odanın kapısını açtım.
Okul kapısından çıkıp bahçeye adımımı atınca ilk dikkatimi çeken Pamir oldu. Takım elbise giymişti ve motosikletine biniyordu.
Maria gezegeninde dünyada da olduğu gibi 18 yaşından önce araba ya da motosiklet kullanılması yasaktı. Yalnız Pamir gibi bazı 17 yaşında olan çocuklar bu kurala karşı gelmeyi tercih ediyorlardı.
Pamir kaskını takacağı anda beni fark etti ve bir süre bakışlarını benden ayırmadı.
"Niye böyle giyindin?" Dedi hiç beklemediğim bir anda. Sorusuna karşılık şaşkınlıkla ona baktım.
"Sen söylersen bende söylerim." Dedim net bir sesle. O da benim gibi şık giyinmişti ve madem benim neden böyle giyindiğimi merak ediyordu ben de onun neden böyle giyindiğini öğrenirdim.
"Baban beni bir toplantıya çağırdı. Oraya gidiyorum." Dedi.
Neden bunu düşünmemiştim ki? Babam Pamir'i de tanıyordu ve tabiki onu da çağıracaktı.
"Bende oraya gidiyorum." Dedim.
Bunun üzerine şaşkınlıkla baktı. "Baban seni mafya işlerine karış..."
"Bu sefer yardımıma ihtiyacı varmış." Dedim sözünü keserek. Bunun üzerine anladım dercesine kafasını salladı.
"İstersen seni bırakabilirim." Dedi ve eliyle motosikleti gösterdi.
"Olur yoksa geç kalabilirdim." Dedim ve yanına geldim. Elindeki kaskı bana uzattı. Ardından motosiklete bindi.
"Sen kask takmayacak mısın?" Dedim şaşkınlıkla.
"Gerek yok. Artık bin istersen. Geç kalıyoruz." Dediği üzerine yüzümü buruşturup kaskı yerine koydum ve motosiklete bindim.
"Neden kaskı takmadın?" Dedi.
"Gerek yok." Dedim. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Pamir oflayarak motosikletten indi ve 2 tane kaskı da eline aldı. Birini bana verdi. "Kaskını tak." Dedi ifadesiz bir sesle. Ardından kendi kaskını taktı. Motosiklete biner binmez motoru çalıştırdı.
Nereye tutunacağımı bilemedim. Hızla tutunacak yer ararken motosikleti sürmeye başladı. Dengemi sağlayabilmek için can havliyle kollarımı beline sardım. Ona bu kadar yakın olmak kalbimin deli gibi çarpmasına neden oldu. Derin derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştım fakat işe yaramadı.
O anda ona yakın olmamın hoşuma gittiğini fark ettim. Bunla kalmayıp ona daha da yakın olma arzusu içimi kapladı. Kendime engel olamadan ona daha sıkı tutundum. Ardından kafamı sırtına dayadım. Parfüm kokusu burnumu doldurunca mantığımla değil duygularımla hareket etmeye başladım. Huzurla gözlerimi yumup rüzgarın tenime değmesini hissettim.
Bir süre sonra motor durdu. Bunun üzerine gözlerimi açtım ve hızla ondan uzaklaşıp motordan indim. O da tek kelime etmeden indi ve kaskını çıkardı. Şaşkınlıkla bana bakmaya başladı.
İlk başta bunu umursamadım sonra gerçek hızla aklıma indi. Düşündüğüm şeyle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Tabi yüzümün ateş bastığını çok geçmeden hissetmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Elementi
FantasyHiç Maria gezegenini duydunuz mu? Ya da oraya gittiniz mi? Ben orada yaşıyorum. Ve inanın bana oradaki hayat dünyadakinden tamamen farklı. Sanırım bir dünyalı olmayı tercih ederdim. Benim de gezegenime göre sıradan bir hayatım vardı. Bazı sorunlarım...