"Onu ilk gördüğümde anlamıştım. Onunda içi buzdandı, onunda kalbi kırıktı, onunda kurtarılmaya ihtiyacı vardı. Ve bana elini uzattı."
"Onu ilk gördüğümde ne kadar korkmuş ve çaresiz olduğunu hissettim. Ama içindeki karanlığıda gördüm. Benimle aynı o...
"Lanet denklem." Diye bağırdım ve kara tahtaya vurdum.
"Hey hey! Tahtanın bir suçu yok." Deyip laboratuvarıma girdi Leah.
"Sinirimi bir şeyden çıkarmam gerekiyor değil mi?" Dedim gülerek.
"Hadi gidip hazırlanalıım." Dediğinde ofladım.
"Ya ben hiç istemiyorum gitmek zorunda mıyız?" Dediğimde alev saçan gözlerle baktı bana.
"Bunu konuştuk. Şirkette çalışan herkes gidiyor. Ayrıca önemli bir davet. Ne giyeceğini bile belirledik mızmızlık yapma lütfen." Dediğinde her zaman ki gibi onu kıramadım.
"Tamam ama bir şartım var. Bana yardım ediceksin davetten sonra. Şu denklemi çözelim." Dediğimde kafasını salladı. Biliyordum kabul edeceğini.
"Hadi hazırlanmaya o zaman." Dedi. O önden bende arkadan çıktık laboratuvardan.
*
"Ya yeter." Dedim. Yüzümü boya küpüne çevirmişti. Far, allık hiç sevmememe rağmen makyaja bulamıştı beni.
"Tamam be. Bitti zaten." Dedi.
Aynaya baktığımda beğenmiştim. Ama saçlarım çok dağınık görünüyordu.
"Saçlarımı örsek mi arkadan? Sevmedim böyle." Dediğimde gözlerini devirdi ama örmeye başladı.
Bol bol örmüştü. Örgü bitince önüme geçti ve biraz önlerden saçlarım çıkardı. Sonra bir tarafı da kulağımın arkasına soktu.
Kendi makyajını saçınıda yapmıştı zaten.
"Bunu çıkarmayacak mısın?" Deyip kolyeme dokundu.
Ben birden "Hayır!" Diye çıkışınca şaşırdı. "Yani çıkarmayacağım. Uğurlu kolyem biliyorsun ne zaman çıkarsam başıma bir şeyler geliyor." Deyip rahatlaması için gülümsedim, birde inanması için tabii.
"Peki nasıl istersen." Dedi o da gülümseyerek.
"O zaman hadi giyinmeye." Dedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Oldu mu?" Dedim odaya girdiğinde. Bana bakıp baştan aşağı süzdü.
"Ya ama olmadı bu ya." Dediğinde yüzüm düştü.
"Ne demek olmadı?" Dedim.
"Benden güzel olmuşsun sen." Dedi dudağını büzerek. Bende rahatlamanın verdiği şeyle gülümsedim.
"Evet. Ben hep senden güzelim." Dedim kapıya ilerleyerek.
Gelmediğini gördüğümde yanına gidip yanağından öptüm.
