IV. Existence Haven't Noticed

3.7K 281 104
                                    

Multimedia: Rienna

Demi Lovato- Really Don't Care

Yanıma geldiğinde beni dizine yatırdı. Durumumun çok kötü olduğunu anlayınca kucağına aldı. Bir elimi omzuna koyup alnımı göğsüne yasladım.

"Ölmek istemiyorum." Dedim hıçkırıklarım arasından.

"Ölmeyeceksin." Dedi. Sonra gözlerine bakmam için kafamı kendine çevirdi. "Duydun mu beni?" Dediğinde kafa salladım son gücümle. Gözlerimi kapattığımda milyonuncu yaş taneside yanağımdan süzülüp üstüme düştü.

Yavaş yavaş öldüğümü hissediyordum. İlk önce etrafımda sesleri duymamaya başladım. Sonra Loki koştukça yüzüme esen rüzgarı hissetmemeye...

En son görüşümünde karanlıklaşacağını anladığımda son kez Loki'ye baktım. O da gözlerini bana çevirdi. Garip bir ifade vardı gözlerinde. Buz mavisi gibi olmuştu gözleri. Buz mavisi diye düşününce birden kafamda ampul yandı.

"Kolyemi çıkar." Dedim zar zor. İlk önce anlamadı. Sonra elimi kolyeme götürdüm.

Soğuk güçlerim yaralarımı iyileştirebiliyordu. Aradaki tek engel kolyemdi. Lokinin eli kolyeme gittiğinde dayanayamayıp kendimi karanlığa teslim ettim.

*

Gözlerimi açtığımda küçük bir odadaydım. Karnımda hafif bir ağrı vardı. Hafifçe doğrulup tişörtümü sıyırdım. Karnıma baktığımda hiçbir iz yoktu.

Asıl şaşırdığım o değildi aslında. Uyandığımda yanımda birini görmeyi beklemiştim. Ama kimse yoktu.

Bende yavaşça kalktım ve kapıya yöneldim. Kapının yanındaki aynaya bakınca yansımamı bir anlığına tanıyamadım.

Saçlarım berbat bir haldeydi. Göz altlarım mordu ve gözlerimin etrafı kıpkırmızıydı. Üzerimde kan lekesi yoktu. Üstümü biri değiştirmiş olmalıydı. Bu kişinin şifacılardan biri olduğunu umarak kendime bakmayı sürdürdüm.

Kapıdan çıktığımda ilk başta koridoru tanıyamadım.

Sonra Sif ile kahvaltı ettiğimiz kat olduğunu anladım ve aşağı kata inmek için merdivenlere yöneldim. Aşağı katta yürürken karşıma saray çalışanlarından biri çıktı.

"Ah uyanmışsınız! Kral Odin ve ailesi taht odasında kahvaltı ediyor." Dedi gülümseyen suratıyla.

Uyandığıma sevinmiş görünüyordu. Beni hiç tanımamasına rağmen.

"Sağol." Dedim ve yanından geçip taht odasına yöneldim.

Girdiğimde herkes sessizce yemeğini yiyordu demek isterdim ama öyle değildi. Gayet neşeliydiler. Hepsi bir şeye gülüyordu.

Masaya daha çok yaklaştım ve bi metre gerisinde durdum. Kimse beni fark etmeyince boğazımı temizledim.

Yavaş yavaş gözler bana dönmeye başladı. İlk tam karşımda duran Odin beni gördü. Sonra Frigga. Sonra da bana gördüğü gibi gözleri kocaman açan Thor. İnatla baktığım, bana bakmasını istediğim kişi bakmıyordu ama.

Thor "Uyanmışsın." Deyip gülerek ayağa kalktığında herkesin yüzünde zorlama bir gülümseme oluştu. Loki hâlâ bana bakmamayı sürdürüyordu.

"Sevinmiş gibi yapmanıza gerek yok. Yokluğumu fark bile etmediğinizin farkındayım. Sizin evinizi korumak için girdiğim savaşta yaralanıyorum. Frigga'yı koruyorum. Ve bunların bana getirdiği hiç bir şey yok. Ama yinede umrunuzda değilim. Ama merak etmeyin artık sizde benim umrumda değilsiniz." Dedim. Kırılmıştım. Hemde ağır kırılmıştım. Açık sözlü olduğumdan da içimdeki her şeyi dökmüşüm.

Hepsini gülen yüzleri teker teker solmuştu. Thor bana doğru bir kaç adım attı.

"Tam olarak ne yapmamızı bekliyordun? 6 gündür orada yatıyorsun. Artık uyanmayacağını düşünmeye başlamıştık." Dediğinde kafamı iki yana salladım. Sonra gözlerimi son kez Loki'ye çevirdim. Bu sefer o da bana bakıyordu.

Hafif gözlerim dolduğunu hissettiğimde yukarı baktım sonra da gözlerimi Thor'a çevirdim.

"Heimdall'a söyle kapıyı açsın." Dedim sertçe. Sonrada taht odasından çıktım. Bu saçma macera bitiyordu. Artık eve gidecektim ve olanları unutacaktım.

Biri arkadan kolumu tuttuğunda Thor olduğunu düşündüm ama döndüğümde Loki ile karşılaştım. Kolumu kurtarıp ona döndüm.

"Ne istiyorsun?" Dedim.

"Sen nereye gittiğini sanıyorsun?" Dedi sinirli bir şekilde. Ne hakla sinirleniyordu acaba?

"Eve gidiyorum. Bir problemin mi var?" Deyip tek kaşımı kaldırdım.

Kahkaha attı ama sinirden. "Hiçbir yere gidemezsin. Seni buraya bir şey için getirdik, iki gün kalıp dön diye değil!"

Kahkaha atma sırası bendeydi. Sonra ciddileşip kaşlarımı çattım. "Ben öyle suçlarını affettirmek için kullanabileceğin biri değilim anladın mı?! Şimdi beni rahat bırak gideceğim." Dediğimde gözlerimin içine baktı.

Eğilip belime sarıldığında ne olduğunu anlamadan kendimi onun sırtında buldum.

"İndir beni!" Deyip sırtına vurdum ama etkilenmişe benzemiyordu.

"Gitmekten vazgeçersen indiririm." Dedi yürümeye devam ederken.

"Vazgeçmeyeceğim." Dediğimde omuz silkti ve yürümeye devam etti.

Bir odaya girip beni yatağa attı ve gidip kapıyı kilitledi.

"Saçmalıyorsun." Dedim kocaman gözlerle. Kapının önünden çekildiğinde gidip kolu indirdim ama açılmadı. Kapıyı tekmeleyecekken belimden tutup geri çekti ve "Bir rahat dur." Diye bağırdı.

"Ne demek rahat dur ya bırak!" Dediğimde beni kendine döndürdü ve kollarımdan tutup zorla kendine baktırdı.

"Korktum." Dedi kocaman gözlerle. "Çok korktum. Ben ilk defa birinin kollarımda ölmesinden korktum!" Diye bağırdı.

Donup kaldım. Bir şey diyemedim. Hareket bile edemedim. Kocaman gözlerle ona bakmaya devam ettim.

Kollarımı bırakıp arkasını döndü ve elini saçından geçirdi. Sonra odadaki pencerenin önüne gitti ve dışarı bakmaya başladı. Bense hala aynı yerimde aynı pozisyonda duruyordum.

"Bende korktum." Dedim. "Kollarında ölmekten korktum." Dediğimde sağ gözümden bir damla yaş düştü.

Kafasını bana çevirdi. Gözyaşımı hızlıca sildim.

"Anlaşma için Jotunheim'a gidicem. Sen burda kalıyorsun." Dedi.

"Hayır." Dediğimde kaşlarını kaldırdı. Kabul korkunçtu ama bende geri adım atmazdım. Aksine ileri bir adım attım. "Bende geleceğim."

"Bir kaç gün önce ölüyordun farkındasın değil mi?" Dedi ve bana delirmişim gibi bakmayı sürdürdü.

"Ama ölmedim. Seninle Jotunheim'a gelicem. Eğer beni burda bırakırsan kaçarım biliyorsun. Kimsede beni durduramaz." Dediğimde gözlerini kapatıp yüzünü tavana çevirdi.

"Tamam." Dediğinde güldüm. "Ama yanımdan bir saniye bile ayrılırsan seni orda milyonlarca buz devinin içinde bırakırım." Diye tehdit etti ama umrumda değildi. Bırakmayacağını biliyordum. Ya da bilmiyor muydum?

Cold Hearts❄️/Loki fanfic (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin