"Onu ilk gördüğümde anlamıştım. Onunda içi buzdandı, onunda kalbi kırıktı, onunda kurtarılmaya ihtiyacı vardı. Ve bana elini uzattı."
"Onu ilk gördüğümde ne kadar korkmuş ve çaresiz olduğunu hissettim. Ama içindeki karanlığıda gördüm. Benimle aynı o...
Loki benim odama geldiğinde Thor'da içerde Tony'ye her şeyi anlatıyormuş.
"Tesseract için beni dünyaya gönderen bir Titan. Amacı tüm sonsuzluk taşlarını toplamak." Dedi Loki. Bunu şuan öğreniyor olsamda tepki vermedim. Bunu daha sonra detaylı bir şekilde konuşabilirdik sonuçta.
"Taşlardan kaç tanesine sahip?" Dedi Cap.
"Gerçeklik Taşı Knowhere'de, Tesseract Malekith'de, Güç Taşı hakkında hiçbir fikrim yok. Zihin Taşı Asgard mahzeninde ve Ruh Taşı da Rienna'da." Dedi Thor. Muhtemelen içimizde bu konuda en bilgili oydu.
"Zaman Taşı, o nerede?" Dedi Loki.
"Bir tahminim var. Geçen sene Stephen Strange adında bir büyücüyle tanıştım. Zamanı durdurabilme, ileri ve ya geri alabilme gücü vardı. Yeşil bir taş kullanıyordu. Taş bir kolyenin içindeydi." Dedi Tony.
"Onunla konuşmaya gidelim." Dedi Bruce.
"Bende Bruce ile gideyim." Dedim.
"Taşların birbirine yakın olması iyi bir şey değil." Dedi Clint. Haklıydı ama Strange'i inandırmak için Bruce'un bana ihtiyacı vardı.
"Kendimi koruyabilirim Robin Hood." Dedim ve güldüm. 'Peki' der gibisinden gülümsedi ama benim için endişelendiği belliydi.
"Ben Asgard'a dönüyorum. Zihin Taşı'nı alıp dönerim." Dedi Thor ve Mjölnir'i sallayıp havalandı.
Bizde Bruce ile çıkışa doğru yürürken Loki de yanımıza geldi. "Bende geliyorum." Dedi ve yola koyulduk.
*
"Burası olduğuna emin misin Bruce?" Dedim. Şehrin ortasında bir yerdi. Ben daha gizli saklı olurdu diye düşünmüştüm.
"Tony burayı tarif etti." Dedi ve kapıyı tıklattı. Tıklatmanın etkisiyle kapı açıldı zaten.
Bruce içeri girdi. Arkasından girecekken Loki kolumdan geri çekti ve ilk kendisi girdi. Gözlerimi devirdim. İçeride Thanos beklemiyordu sonuçta.
"Merhaba. Bay Strange?" Dediğimde aniden ışıklar yandı ve karşımızda iki kişi belirdi.
Loki ellerini kaldırıp önüme geçmişti. Omuzlarından tutup onu önümden çektim.
"Sakin ol bir şey yok." Dedim ve bir kaç adım attım.
"Sanctum Sanctorum'a hoşgeldiniz." Dedi kel bir adam.
"Kimsiniz?" Derken gözlerini üzerimizde gezdirdi diğer adamda. Büyük ihtimak Dr. Strange oydu.
"Loki!" Dedi ve ellerinden turuncu parlak halkalar oluşturdu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
