"Onu ilk gördüğümde anlamıştım. Onunda içi buzdandı, onunda kalbi kırıktı, onunda kurtarılmaya ihtiyacı vardı. Ve bana elini uzattı."
"Onu ilk gördüğümde ne kadar korkmuş ve çaresiz olduğunu hissettim. Ama içindeki karanlığıda gördüm. Benimle aynı o...
Minerva'nın yanından çıkıp odamıza doğru ilerlemeye başladım.
Odamız...
Hala garip geliyordu. Ama evlenmiştik işte. Üç sene önce, onu ilk gördüğümde böyle bir şey deseler hayatta inanmazdım.
Odanın kapısını açıp içeri girdim. Loki'de hazır görünüyordu. Bana döndü ve beni baştan aşağı bir süzdü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Karalara bürünmüşsün." Dedi gülerek. Yanağının kenarındaki küçük gamze beni delirtiyordu. O güldükçe gidip ısırasım geliyordu.
"Benim için önemli bir gün değil özenmemi beklemiyordun umarım." Dedim. Omuz silkti.
Kafasına boynuzlu kaskını geçirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Onu takman gerekli mi?" Deyip kaşlarımı kaldırdım.
"Evet. Seviyorum." Diye cevapladı sorumu.
"Yakışıyor." Deyip güldüğümde gözlerime baktı.
Ellerimi boynuzlarına koydum ve kafasını oynatmayacak bir biçimde hafifçe salladım.
Kollarımı tutup indirdi ve beni kendine doğru çekti. Ben gözlerine bakarken o gözlerini dudaklarıma indirdi. Biraz daha yaklaştığında "Geç kalıyoruz." Dedim.
Gözlerini devirdi ve bir adım geri çıktı. "Hazırsan?" Dedi ve elini uzattı. Bende tuttum ve odadan çıktık.
Normalde hep koşarken el ele tutuşuyorduk. Şuan garip hissediyordum.
"Nasıl hissediyorsun?" Dedim. Bunun tabiki el ele tutuşmamızla ilgisi yoktu. Thor taç giyecekti. Nasıl hissettiğini merak ediyordum.
"Kötü falan hissetmiyorum Rienna. Umrumda değil." Dedi bana dönmeden.
"Peki." Dedim bende cevap vermeden.
Sonra kutlamanın olduğu salona gittik. Herkes bir şeyler içip eğleniyordu. En son böyle bir ortamdayken hoş şeyler olmamıştı.
