Burak banyodan çıktığında etrafa saçılmış kıyafetlerine bakıp, gülümsedi, hayatında böyle bir sevişme yaşamamıştı. O hep kontrollüydü. Dün gece ise kontrol tamamen tutkudaydı. Etrafta gözlerini gezdirirken bir yandan da elindeki havlu ile başını kuruluyordu. Sonra yatağın altından gözüken mor fular gözüne çarptı. Eğilip onu eline aldı ve burnuna götürdü. Mükemmel kokuyordu, dün gece de teni aynen öyle kokuyordu. Yeniden dün gecenin hayali gözlerinin önüne geldiğinde, yaşadığı şeyle alt tarafına bakıp, kahkaha attı. "Yapma!" dedi kendi kendine. Aynadaki yazıya bir daha baktı. Telefonu ile de görüntüsünü çekip, tam karşısına oturdu. Neden kaçmıştı ki? Sabah bir kahvaltı edebilirlerdi. Hatta belki biraz daha vakit geçirirlerdi. Neler düşünüyordu... Fuları katlayıp, küçük el çantasına koydu.
"Tekrar karşılaşır mıyız ha kaçak Külkedisi?" diye fısıldadı. Sonra kendine güldü. Resmen fularla konuşuyordu. Acınacak haldeydi. Yatağın üzerindeki kırmızı lekeyi görünce gülümsemesi soldu. Ona ait olan tek kadındı ve onu kaçırmıştı.
Bu duygu ona yabancıydı. Üzerini giyinip, hızla odadan çıktı. Bu büyüden kurtulması lazımdı. Hemde hemen! Dün gece dün gecede kalmalıydı. Valeden arabasını isteyip, kenarda arabanın gelmesini bekledi.
***
"Bade!" diye yerinden fırlayarak kalktı Aslı. "Neredesin? Delirdim dün gece. Göktan'ı aradım ama kavga ettiğinizi ve evden çıktığını söyledi. Telefonun kapalıydı. Annene hasta olduğunu ve erken yattığını söyledim. Baban gelmeye kalktı zor zapt ettim. Kız kardeşinin telefonunu açamadım bile."
Bade kendini koltuğa attı ve hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Bu gören Aslı endişe ile yanına çöktü.
"Bade, bebeğim. Ne oldu sana? Anlat birtanem, perişan görünüyorsun." Bade anlatmıyor, sadece kıza bakıp, ağlıyordu. Anne-babasının bahsi geçince gece olanlar tokat gibi yüzüne çarpmıştı. Neresini anlatacaktı, neresinden başlayacaktı bilmiyordu.
Aslı ise tedirgindi. "Bade konuş lütfen! Korkuyorum."
"Ben... Ben dün gece... Şey oldu..."
"Ne oldu Bademim söyle ne olur?"
Bu nasıl söylenirdi? Tanımadığı, muhtemelen bir daha hiç göremeyeceği biriyle yatmıştı. Hıçkırıkları daha da çoğaldı.
"Bade, korkutuyorsun beni. Hadi ama!"
Bade gözlerini silse de işe yaramadı. Başka yaşlar anında yanağındaki yerlerini alıyordu. Zar zor konuşmaya çalışırken sesi fısıltı gibiydi.
"Bir adamla yattım!" dedi elleri ile yüzünü kapatarak.
Aslı duyduğu şeyle gözlerini açtı, kızdan ellerini çekti ve "Ne... Ne yaptın?" diye resmen gürledi.
"Duydun işte."
Aslı ayağa kalkıp odanın içinde deli gibi dönmeye başladı, "Bade! Nasıl yaparsın böyle bir şeyi?! Delirdin mi Allah aşkına?" diye bağırdı.
"Delirmiştim evet. Göktan delirtmişti beni."
Aslı siyah saçlarını geriye attı ve ensesinde toplayarak, diğer eliyle yüzünü yelledi.
"Kim bu adam?"
"Tanımıyorum. İlk kez gördüm. Adı Burak. Soy adı da... ımmm..." hatırlamaya çalıştı ama bir türlü aklına getiremedi. "Bir doğa olayıydı ama hatırlayamadım."
Aslı daha da şaşırdı. "Aman ne hoş." Sonra kızın dibine kadar eğildi ve "Sen kafayı yemişsin!" diye gürledi.
Bade başta ürktü. Sonra kendini toparlayıp, ona yaşadıklarını anlattı. O da farkındaydı yaptığının normal olmadığını. O da biliyordu olağan dışı bir tavır sergilediğini ama yaşanmıştı bir kere, yapacak bir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE'M / TUTKU SERİSİ II - FİNAL
RomanceGeçmişten gelen ve geleceğe açılan koca bir yara... Masum olan bir kızla masum olmayan bir başlangıç... Bu hikayedeki tek suçsuz olan AŞK'tı ve tüm günah tutkudaydı. Tutkunun sürüklediği bir mecburiyet, küçücük bir varlığın başlattığı bir evlilik...