15. BÖLÜM - DUYGUSUZ DUYGULAR

29.5K 1.6K 156
                                    

Bade gözlerini zar zor açmıştı. Beline dolanan elleri görünce gülümsedi, bir elini alıp sevgiyle sardı. İçi ürpermişti ve onu istiyordu ama şimdi daha önemli bir görevi vardı. Kahvaltıdan sonra belki birazcık yaramazlık yapabilirlerdi. Kıkırdayıp, Burak'ı dürttü. Evet işte başlıyordu.
Adamdan ses gelmeyince bu sefer seslenerek yeniden dürttü. "Burak!"

"..."
Sesini biraz daha yükseltti, "Burak!"
"Hı..."
"Burak ya!"
"Efendim canımın içi," dedi gözleri yarı açık bir şekilde.
"Kahvaltı?"
"Ne olmuş kahvaltıya?"

"Canım bugün ilk sabah, senin kahvaltı hazırlayıp, yatağa getirmen gerekmiyor mu romantik bir koca olarak?"
Burak dirseğinden destek alarak durdu; gözlerini kısıp, diğer eliyle kafasını kaşıyordu.

"Dışarı çıkalım mı kahvaltıya ya da sipariş falan verelim?"
"Hayır..." dedi cilveli bir sesle, "İlk kahvaltımızı yatağımızda ve baş başa yapmak istiyorum." İşaret parmağını adamın çıplak göğsünde gezdirdi. "Hem kahvaltıdan hemen sonra da seni istiyorum..."

Burak gözlerini yumdu. "Bade, yapma! Çıkamam yoksa. Hem öyle şeyler diyorsun hem kahvaltı hazırlamamı bekliyorsun." O da kadının çıplak omzunu öptü, "Bence bırakalım şimdi kahvaltıyı azıcık yaramazlık yapıp daha da acıkalım."

"Olmaz, biz çok acıktık bebeğimle," deyince Burak ofladı. Zayıf yerinden vuruyordu onu.
"Peki hayatım," dedi yataktan kalkarak. Boxerını giyerken kadın da kalkmıştı yataktan.

"Tamam, hadi bekliyorum. Bende ufak bir duş alayım."
"Tamam."
"Ha tostumu kaşarlı, krepimi de çikolatalı severim. Ayrıca yumurtam haşlama olsun. Ne tam pişmiş ne tam çiğ. Turuncu olsun içi."

Burak kaşlarını çattı. "Garson muyum kızım ben. Ayrıca ben krep mi yapmışım ömrümde. Ne anlarım krepten? Onu yapamam yani." Bir iki yemek tamam da krep neydi arkadaş?

"İnternette yazıyor tarifleri. Zor değil. Sen ne yemekler yapıyorsun bu mu zor gelecek sana?" deyip, sarıldığı çarşafı üzerinden atarak banyoya koştu.
"Çarşafı da attı üzerinden bak, deli edecek beni," diye homurdanıp kalktı. "Bari bende duş alsaydım, birlikte alırdık," Bu sefer bağırmıştı.
"Önce kahvaltı kocacım, açız biz."

"Sanki biz insan değiliz. Soyun dökün önümde sonra da açız biz." Söylene söylene indi mutfağa. Havanın kapalı olmasından dolayı mutfak da biraz karanlıktı. Letleri yaktı sadece ve karısının söylediği şeyleri hazırlamaya başladı. Yumurta tamamdı, onu yapar. Tostta basitti. Ama krep?

"Krep ne ya krep ne arkadaş? Anamızın evinde her gün krep yiyorduk sanki. Küçükken annem verirdi ekmeğin içine sürdüğü çikolatayı yerdik. Krep mi vardı eskiden?"
İnternetten tarife baktı. Okudu, okudu ve yine okudu. Mutfak önlüğünü taktı ve iki yumurtayı eline aldı.

"Yaparsın Burak, ne kadar zor olabilir ki? Sen ki şu cadıyı evliliğe ikna ettin. Bir krep mi yapamayacaksın? Hah! Şimdi görürdü o krep nasıl yapılır."
Bir saatin sonunda kahvaltı tepsisi kadının istediği şekilde hazırdı. "Evet şekilsiz oldu ama tadı iyi en azından." Gülümseyip, hazırladığı tepsiyi odaya çıkardı. Odaya girdiğinde Bade yatakta bornozu ile oturmuş, telefonla konuşuyordu. Muhtemelen ailesinden biriydi.

"Sorun yok Eva gerçekten." Bade elinde tepsi ile odaya giren kocasını görünce gülümsedi. "Bak hatta sevgili kocam elinde tepsi, yatağa kahvaltımı getirdi. Ooo yok yok ha. Krep bile yapmış."
"Krep mi?" diye sordu şaşırarak, Çınar'a döndü, "Bak Burak yatağa tepsi ile kahvaltı getirmiş sevgilim, örnek al böyle adamları."
Çınar elindeki sandviçi yerken yüzünü buruşturdu, "Kötü örneksin Burak Şimşek!" diye bağırdı telefona doğru.

BADE'M / TUTKU SERİSİ II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin