9. BÖLÜM - GÜVENİN RENGİ - MOR BİR GECE

29K 1.7K 68
                                    

Bade bir yandan kendisine yabancı olan bu düşüncelerle savaşırken, bir yandan da adamın mutfaktaki muhteşem halini izliyordu. Burak ana yemek işi bittiğinde salataya başladı. Haşlanan makarnayı süzerken her şeyin İtalyan mutfağına has olacağı anlaşılmıştı.

Başını kaldırıp onu izleyen kıza baktı. Küçücük haliyle anne olacaktı, üstelik onun bebeğinin annesi. "İstersen müzik sisteminden hoşuna gidecek bir şeyler açabilirsin," dedi arkadaki sistemi göstererek.

Bade elini çenesine koymuş, adamı izlerken ona seslenmesi ile irkilip hemen başını salladı ve yerinden doğrulup tek tek müziklere bakmaya başladı. En son ortama uygun olsun diye İtalyan bir sanatçı seçip, başlat düğmesine bastı ve Laura Pausini'nin büyülü sesi odayı doldurunca gülümseyerek yerine geçti.

Burak kadına bakıp, "Laura? Güzel seçim," diye mırıldandı.

Bade bir şey demeden adamı izlemeye devam etti. Onu izlemek keyifli olmaya başlamıştı.

"Evet yemeklerimiz hazır, sofraya taşıyalım."

"Sofra hazır mı?"

"Evet. Onu da hallettim," deyip göz kırptı. Kız tam yerinden kalkmışken, Burak atik davranıp onu kendine çekti ve şarkının ritmine göre dans etmeye başladı. Sonra kızın kulağına eğilerek aklındaki kelimeleri tek tek fısıldadı, "Yanlış başladık farkındayım. Güveninin olmadığını da biliyorum. Ama söz veriyorum düzelteceğim. Benimleyken yaşayacağın tek duygu mutluluk olacak. Sen ve bebeğimiz her şeyim olacaksınız."

Bade duyduğu her kelime ile daha da şaşırsa da bir yanı 'İnanma Bade, o sana bir sıfat bile koymaktan aciz olan Burak'tı' diye haykırıyordu. Ama o saf aşık yanı da inanmak istiyordu. Bunun için de zamana ihtiyaçları vardı.

Bade adamdan yavaşça ve istemese de uzaklaştı. Burak onu öpmek istiyordu, hissetmek istiyordu, ama Bade'nin de tedirginliğini anlıyordu. O yüzden sadece anlayışla gülümseyerek karşıladı uzaklaşmasını. Nasılsa aralarındaki o ateş bir an gelecek ve ikisini de yakacaktı.

Bade adamın ona gülümseyerek bakmasına dayanamıyordu. O yüzden de kaçmak için, "Yemekler soğuyacak," diyerek salatayı alıp, içeri girdi.

Hazırlanan masayı görünce ufak çaplı bir şaşkınlık daha yaşadı. Evet hoş bir masa bekliyordu. Kırmızı güllerle donatılmış, kırmızı peçete ve siyah tabaklarla kombine edilmiş bir masaydı beklentisi. Ama mor detaylı bir sofra beklemiyordu. Hele de bütün masanın canlı leylaklarla dolu olmasını hiç beklemiyordu. Kokuları ise mis gibiydi ve bütün odayı doldurmuştu.

"Leylak, güven demektir. Mor ise ikimizin rengi. Sen benim mor salkımlı o sokakta ellerini tuttuğum kadınımsın, bende senin güveninin rengi olacağım Bade..." Arkasından gelen ses ile irkildi. Salatayı ortaya koydu ve Burak'ın çektiği sandalyeye oturdu. O an Burak yanağına tüy gibi bir öpücük bırakmıştı. Ama içine taşıması güç bir tutku eklemişti.

Bade o tutkunun alevlenmemesi için konuyu değiştirdi. Yoksa adamın kollarına atlayabilirdi. Ama hiçbir şey bu kadar kolay olsun istemiyordu artık. Adamın da boş olmadığından da emin olmuştu. Ona güvenmesini istiyordu, onun ellerini tutmasını. Onu da zaman gösterecekti.

"Her şey çok güzel görünüyor. Ellerine sağlık."

"Teşekkür ederim, beğenmene ve beni kırmayıp gelmene çok sevindim." Kadının servisini kendi elleriyle yapıyordu, "Tadına bak bakalım, göründüğü kadar var mıymış?"

Bade çatalı ile bir lokmayı ağzına atarken, Burak merakla yüzüne bakıyordu. "Göründüğünden de lezzetliymiş. Gerçekten muhteşem, ellerine sağlık."

BADE'M / TUTKU SERİSİ II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin