"Kararım bellidir Halil ağa "
"Dilan kızın berdel olacaktır. "
Dilan gözlerini büyüyüp aşağıda bağıran adama bakıp
"Kimsenin hatasının bedeli olmam unut bunu " deyip odasına gitti .Narin neden bilmiyor hayal kırıklığına uğramıştı .
Belki bu evden tek kurtuluş yoluydu Ali belki de gözlerinde gördüğü merhamete sığınmak istedi ama o Narin'i değil Dilan'ı seçti .
Bir kez daha yaralar açıldı Narin'in kalbinde .
Babası ,abisi de Dilan'ı seçmişti .
Tek kurtuluş yolu olan adam da Dilan'ı seçmiş Narin'i ömür boyu mutsuzluğa hapsetti.
Neden ağladığını bilmeden hıçkırarak ağlamaya başladı.
Ali ağlayan kıza baktı .
Bu kızın sevinmesi gerekmiyor mu ?
Kuma gelmekten berdelden kurtuldu o zaman niye ağlıyor ?Başını çevirip Halil ağa'ya baktı .
"Benim kıymetlim karşılığında senin kıymetlin"
"Dilan nişanlı Ali "
"Olmaz unut onu " deyip arkasını dönüp gitti .Ali kardeşi Berfin'i son kez bakıp evden çıktı .
Adamlara yürüyerek eve gideceğini söyleyip onları gönderdi .
Mardin sokaklarında kulağında ağlayan Narin'in sesiyle yürüdü .Ezo ise şaşırmıştı Dilan asla evlenemezdi ki hemde berdel ile ...
Önce Dilan'ın odasına gitti .
"Abla ağlama babam seni vermez nişanlısı var dedi "
"Rüzgara ulaşamıyorum orta da olmayan bir nişanlıya kim inanır "
"Ha Ezo söylesene"
"Eminim işi vardır mesaj at abla yarın burda olmalı ki seni vermesinler "
"Ezo söylesene o adam Dilan'ı istiyorum deyince oh be kurtuldum dedin mi ?"
"Dürüst ol "
"Demedim abla çünki Narin ablamın ağlama sesiyle üzüldüm "
"Kendi isteğiyle bir adama beni al dedi ama o adam sırf kolu yüzünden seni istedi "
"Bu yüzden yani Narin için "
"Bende senin ablanım Ezo"
"O benim sadece ablam değil "
Dilan kardeşinin bu sözü il başını eğdi ."Ben onun yanına bir gideyim "
"Üzme sende kendini babam ne yapar eder seni vermez "
"Umarım "deyip pencereden dışarıya bakmaya başladı .Rüzgar telefonlarını açmıyordu yarına bir nişanlı bulmam lazım diye düşünürken aklına Demir geldi .
Demir ona yardım ederdi ne pahasına olursa olsun gelirdi.
İyi ama Demir ile de evlenmek istemiyordu ki ...
Neyse bunu berdelden kurtulunca düşünürüm deyip Demir'i aradı .
"Alo "
"Vay doktor beni mi özledin"
"Bana yardım etmen lazım "
"Noldu ?"
"Rüzgara ulaşamıyorum benim yarın için acil bir nişanlıya ihtiyacım var anlıyor musun? "
"Neden peki ?"
"Aptal kardeşim kız kaçırdı berdel ne demek biliyor musun ?"
"Beni de kuma olarak bir adama berdel verecekler "
"Hmm yani kuma olmaktansa benim karım olmak cazip geldi sana öyle mi ?"
"Karın değil be adam Rüzgar babamla konuşana kadar nişanlı olacaksın "
"Olur doktor iki gün önce arkadaş ,şimdi nişanlı "
"Bence kocam olmanı istemen yakındır "
"Demir yarın sabah burda ol adresi atıyorum "
"Kime sorsan seni Kozan Konağına getirir "
"Tamam görüşürüz nişanlı "Demir yıllar sonra ilk kez bir kadına böyle şeyler hissediyordu.
Aşk mı saplantı mı bilmiyordu bildiği tek şey bu kadında onu çeken peşinden gitmesini isteyen bir şey vardı ve ne pahasına olursa olsun gidecekti .
Adamlarını çağırıp hastaneden kaçmak için plan yaptılar .
Belki şuan kendini tehlikeye atıyordu ama bu kız onun kaderiydi gitmesi gerekiyordu.Gelen nöbetçi doktora bakıp
"Hiç öyle bakma gitmem lazım ister izin ver ister verme "deyip ayağa kalkmaya çalıştı.Ağrıyan yarasına rağmen hastaneden çıkıp Mardin'e gitti .
Sabah'a karşı Kozan Konağına geldi .
Belli ki herkes hala uyuyordu.
Tam geri dönüp gidecekken evden bir kız çıktı .
Ağlayarak koşuyordu Dilan'ın kardeşi herhalde diye düşündü.
Sonra peşinden başka bir kız daha çıktı .
Bu ailenin kızlarının hepsi güzel anlaşılan diyerek koşan iki kızın peşine takıldı .Saatler önce
Ezo Narin'in odasına girince yatakta küçük kalmış kabuğuna çekilmiş ablasının yanına yatıp kollarına alıp anne şevkati ile sardı .
"Buralarda üzgün ağlayan bir prenses varmış "
"Sen gördün mü abla ? "
"Ne yapmaya çalıştığını biliyorum nazlı çiçeğim ama "
"Şşt sus bakıyım "
"Kuralları bozmak yok "
"Sorduğum sorulara cevap ver gül kokulum"
"Evet burda üzgün ağlayan bir kız var"
"Bu kız neden üzgün peki ?"
"Ezo biliyorsun sebebini "
"Abla o adam senin sevdiğin değildi "
"Seninle ya da benimle sevdiği için evlenmeyecekti "
"Zaten Dilan ne yapar eder kurtarır kendini "
"Olan sana bana olacak "
"Ben kuma olarak o eve esir olacağım sen de bu eve "
"Ezo ölmek istemek çok mu günahtır "
"Abla sen benden daha iyi bilirsin "
"Hadi gül kokulum uyu yarın belki daha güzel bir gün olur "
"Bizim için güzel gün var mıdır Ezom"
"Unuttum sanma kolun için doktora gideceğiz "
"İyileşeceksin sonra sen gelen görücüleri beğenmeyip
istemeyeceksin "
"İyi ki varsın Ezom nazlı çiçeğim "
"Sende iyi ki varsın gül kokulu ablam" deyip kardeşinin kollarına sığındı.Narin gece yatağından kalkıp Ezo'ya baktı .
'Keşke seni koruyabilseydim '
'Ama benim kendime faydam yok Ezom affet ablanı'
Kardeşini öpüp odadan ağlayarak çıktı Narin .
Ezo ablası yataktan kalktığı andan beri uyanıktı .
Onu dinleyip ne yapacağını görmek istedi.Ablası ölüme gidiyordu buna izin vermem diyerek peşine takıldı.
Narin arkasından gelen Ezo'nun seslenmelerine rağmen durmadı .
"Git Ezom benim yaşamak için bir sebebim yok artık "
"Ben varım abla "
"Sen gidersen ben bir başıma ne yaparım "Demir bu iki manyak kızı şaşırarak izliyordu.
Birlikte ölmek isteyecek kadar seviyorlar birbirlerini.
Demir birini ölümüne hiç sevmemişti.
Ama önünde duran kız ablası için ölümü seçiyordu.
"Eğer sen atlarsan Allah şahidim olsun peşinden gelirim abla "
"Benim senden canımdan başka hiç bir şeyim yok"
"Kurban olayım hadi gidelim evimize "
"Ezo lütfen git kardeşim "
"Bırak öleyim başka çarem yok "
"Ya eve birlikte gideriz ya ölüme abla sensiz gitmem haberin olsun"
"Siz ikiniz atlayacaksanız atlayın güneşin doğuşunu kaçırıyorum sizin yüzünüzden "
Ezo karşısında ki pervasız adama baktı .
Demir kızın güneş ışıkları ile ateş gibi olan saçlarına kendine bakan kara gözlerinde takılı kaldı .
"Deli misin be adam biz canımızın peşindeyiz sen güneşin""Bırak ablan ölmek istiyorsa ölsün "
"Korkak gibi kıysın canına "
"Ben korkak değilim "
"Ablam korkak değil "
"Zaten buraya korkak gibi ölmeye ben geldim siz değil"
İki kız karşılarındaki adama bakıp gülmeye başladılar .
Demir cidden deli bu kızlar diye düşündü.
"Hadi abla gidelim de arkadaş güneş doğmadan atlasın "
"Sabah namazına yetişirsin korkma"deyip güldü.
Demir kolundaki yaranın acısıyla yere düştü.
"Siz iki deli beni konağa götürün ablanız manyak da diksin yaramı"deyip yere yığıldı.
İki kız adamın yanına gelip ceketinin içinden koluna baktılar .
Ezo cebinden silahı aldı ne olur ne olmaz diye.
Konağa gelince Demir'i içeri avluya taşıdılar.
Dilan merdivenlerden koşarak indi.
"Demir"
"Ne oldu onu nerde buldunuz?"
"Kapıda bulduk abla nerde bulacağız"
"Demir ses ver "
"Çok mu korktun ?"
"Deli misin benim yüzümden oldu diye korktum"
"Korkma iyiyim ufak bir dikiş atman lazım "dedi ayağa kalkıp avludaki sedire geçip oturdu.
Ezo'ya bakıp göz kırptı Demir'in bütün amacı intihar etmek isteyen Narin'i vazgeçirmekti.
Dilan şaşkın Demir'in yanına oturdu.
"Ne işler çeviriyorsun sen yine ?"
"Boşver beni de bu güzel kızları tanıştır"
"Kardeşlerim Narin ve Ezo "
"Bu kadar mı sadece isimleri mi ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolum Sana Düştü ♠️
Ficción GeneralBir günde değişen iki hayat ... Narin ve Ezo İki kardeş ,ağa kızları abileri sevdiğini kaçırınca iki kızın yolları ayrılır . Biri berdel olur kuma olur diğeri hiç bilmediği bir adamın karısı olup Ankara'ya gider . Yolum sana düştü . Bir kardeşlik...