Yolum Sana Düştü ♠️

43.Bölüm

Demir yanındaki kadının yüzüne bakınca derin bir nefes aldı .
Yaptığının doğruluğundan emin değildi fakat başka çaresi yoktu .
Asuman'ı korumak için bir şekilde hayatlarına dahil etmesi gerekiyordu ve tabi Ezo'ya annesi hatta ailesi ile ilgili bütün gerçekleri anlatması gerekiyordu.
Karısının küçük omuzları yeteri kadar yük taşımıştı her şeyi öğrendiğinde yükü daha da artacaktı ama bilecekti ki annesi ve babası yanında olabilselerdi onu canı gibi severdi .
Sırf annesi yaşasın diye kızlarından bile vazgeçmişti .
Demir aklına gelen sorun ile yutkundu Ezo'nun ismi tanıdık gelirse ne tepki verirdi ya da tanıyorsa biliyorsa diye düşündü ama bu riski almaya mecburdu.
Adam bu düşünceler içinde boğuşurken Asuman davetsiz misafirlikten rahatsızdı .
Kadının sesi ile daldığı karanlık derin kuyudan çıktı.
"Demir iyi misin evladım rengin bembeyaz oldu ?"
"İyiyim abla acıktım kurt gibi ondan"
"Hala emin değilim be oğlum eşine ayıp olacak davetsiz misafir olacağım ."
Demir arabayı parkedip kadının kapısını açmak için aşağı indi .
"Hadi abla çekinme eşim melek gibidir misafir içinde inan  deli olur ."
"İyi madem sen öyle diyorsan "

İkisi birlikte asansöre bindiler .
Demir hala verdiği karardan emin değil ve tedirgindi .
Asansörün açılan kapısı ile derin bir nefes aldı.
Evin kapısının önüne gelince Asuman'a baktı parmakları zile yavaşça dokundu.

Ezo ise masayı hazırlamış Demir'in geleceği kişiyi deli gibi merak ediyordu .
Kapının sesi ile yerinden kalkıp ağır adımlarla yürüdü .
Gelen kişinin bir kadın olma ihtimaline karşı üzerini düzeltti .
Aklınca Demir'e layık güzellikte olduğunu gösterecekti.
Kapıyı açınca bir saniye kocasına bakıp sonra gözleri hemen yanındaki kadını buldu .
Derin bir nefes verip kadının yaşı ve görünümü ile rahatlayıp  gülümsemeye başladı .

Demir ise bakışlarını Asuman'a dikmiş kadının ne tepki vereceğini tanıyıp tanımadığını  anlamaya çalışıyordu.
"Hoşgeldiniz ."
"Hoşbulduk hayatım ."
"Buyrun içeri geçin kapıda kaldınız ."
"Ben şey ."
"Abla çekinme hadi içeri girelim tanışma faslını orada yaparız ."
Asuman Demir'in sözleri ile kendine geldi.
Kendisine gülerek bakan bu kız olamaz diye düşündü .
Onun kızları Mardin'de yaşıyordu hem Demir ile yolları nasıl kesişebilirdi .
Düşüncelerini saçma bulup yüzüne bir rahatlama gelince o da Ezo'ya gülümsedi.
"Tekrar hoşgeldiniz ."deyip kadını yanaklarından öptü .
"Hoşbulduk kusura bakma evladım böyle birden bire Demir ısrar edince kıramadım ."
"Olur mu öyle buyurun Demir'in misafirinin başımın üzerinde yeri var ."

Salona girince Ezo yaşlı kadına gülümsemeye devam etti .
Olcay da içeri girince tanışma faslı yarım kaldı.
"Ah be kimleri görüyorum Asuman ablam "
"Demek sende buradaydın Olcay .Nasıl özlemişim ikinizi birden hayırsızlar ."
İkisi sarılırken Ezo Demir'in koluna dokunup gözlerine baktı.
Kocasındaki tuhaflığı anlamaya çalışıyordu .
"İyi misin ?"
"İyiyim güzelim Asuman abla bizim senden önce karnımıza sıcak yemek girmesini sağlayan koruyucumuzdu."deyip karısının saçlarını öptü.
Olcay ve Asuman  yan yana oturunca Ezo'da Demir ile tam karşılarına oturdu.
"Asuman abla karım Ezo bu da senden önce ki koruyucumuz Asuman abla "
"Memnun oldum tekrar hoşgeldiniz ."
Asuman kızın ismini duyunca yutkundu derin bir nefes almaya çalıştı .
Ağzını açtı fakat yaşadığı duygularla sesi çıkmadı . Gözlerinden akan yaşa engel olamayıp ağlamaya başladı .
Demir kadının Ezo'yu tanıdığını anlayınca durumu idare etmek için gidip kadına sarıldı.
"Asuman abla böyledir Ezo'm bizi evladı gibi sever mutlu olduğumu görünce duygulandı ." kadına sarılıp sakinleştirmeye çalıştı .
"Sakin ol abla Ezo hiç bir şey bilmiyor." fısıltı ile konuştu .
Asuman hanım ise zorla gülümseyerek başını aşağı yukarı salladı .
"Demir sen Asuman ablaya banyoyu göster bende yemekleri getireyim .Şey abla diyebilirim değil mi ?"
Asuman hanım boğazına düğümlenen yumruyu yok saymaya çalışarak zar zor yutkundu .
"Tabi ne demek istersen ."deyip yalancı bir tebessümle gülümsedi .
Demir ve Asuman banyoya giderken Ezo çorbaları kaselere doldurdu.
Olcay ise oluşan garipliği çözmeye çalışıyordu.
Neler oluyordu anlamadı tek bildiği tanıdığı Demir bir kadına teselli etmek için sarılmazdı duruşu soğuk ve mesafeliydi ayrıca kendisine neredeydin diye hesap bile sormamıştı .
Ortamdaki garipliği çözmeye çalışırken Ezo'ya bakıp o da banyoda elini yıkamak için kalktı .

"Abla iyi misin ben ben bildiğini tahmin edemedim .Daha doğrusu öğrenmek istedim sana anlatmam gereken şeyler var ."
"Sen sen nasıl biliyorsun anlamıyorum bu meseleyi bilen sayılı kişi var ."
"Şimdi değil abla yavaş yavaş anlatalım Ezo'nun üzülmesini istemiyorum."
Asuman derin bir nefes aldı.
"Onu gerçekten seviyor musun ?"
"Kızına aşığım abla biliyorum benden küçük ama kader yolumuzu birbirimize düşürdü ."
"Anlamıyorum Ezo ve sen nasıl bir araya geldiniz okuyacaktı .Bilal söz vermişti nasıl evlenmesine izin verdi."
"Sen Bilal ile görüşüyor musun ?"
"Evet aslında ilk Ahmet buldu beni ."

"Bunu burada konuşamayız en iyisi sonraya bırakmak ."
"Yarın evine gider eşyalarını alır geliriz o zaman anlatırsın."
"Demir bu da nereden çıktı neden sizinle kalıyorum bunu elbette isterim ama Halil öğrenirse öldürür beni."
"Konuşuruz abla hadi çıkalım Ezo şüphelenmesin ."
İkisi banyodan çıkınca Olcay ile göz göze geldiler .
Asuman iki adamın konuşacakları olduğunu anlayıp yanlarından ayrıldı salonda telaşla masayı düzenleyen kızının haline bakıp gülümsedi .
Babasına Halit'e ne kadar benziyordu saçları bakışları dolan gözleri ile kızın yanına doğru yürümeye devam etti .
"Her şey hazır buyurun isterseniz ."
"Sana da zahmet verdik güzel kızım kusura bakma ."
"Hiç öyle şey olur mu ?Demir'in misafiri benim misafirimdir ."
"Birbirinizi sevdiğiniz her halinizden belli Allah bozmasın mutluluğunuzu."
"Amin ."

Demir ve Olcay ise birbirlerinin gözlerine baktılar .
"İkimizinde anlatacağı şeyler var
belliki "
"Öyle görünüyor ama şimdi karımın hazırladığı yemekleri yemek istiyorum ."
"Bende açım hadi gidelim"

İki adamda masaya gelince eskilerden konuşarak yemeklerini yediler.
Asuman hanım ise kendi yemediği tavukları kocasının tabağına koyan kızına bakıp tebessümle izliyordu.
"Hayatım doydum daha fazla verme."
"Bunu da ye tamam Demir."
"Kendi tabağındakileri bana yedirdiğinin farkındayım küçük hanım ."
"Yerim sandım yiyemedim sen seversin"
Ezo'nun masum haline Demir aşk dolu bakışlarla karşılık verdi.

Asuman hanım ise kızından ayrı kaldığı senelerin özlemini yaşar gibi her bir zerresini inceleyerek izliyordu.
Ezo'da kadının bakışlarının farkındaydı fakat belli etmemeye çalışsada o da karşısındaki kadının kendisine bakan dolu dolu gözlerinden etkilenmişti.
Akşam boyunca eski anılar konuşulmuş Asuman hanım en sonunda merak ettiği soruyu sormuştu .
Mardin'de yaşayan okumasını istediği kızı nasıl Ankara'ya gelmiş ve Demir iyi bir adamda olsa karanlık bir yanı vardı .
Bilal bu evliliğe nasıl izin vermişti hemde Asuman'a söylememişti .
Derin bir nefes aldı aklına Nazlı gelince kaşları çatıldı.
Onun hakkında da hiç bir şey söylememişti .
İçini saran kalbini sıkıştıran zehirli sarmaşığın etkisinden kızının melodi gibi çıkan sesiyle kendine gelip kurtuldu.
"Kızların yakındalar mı Asuman abla ? Ben kıskandım şimdi demek Demir ile evlenmesini isterdin ?"
"Demir iyi bir adam küçük kızımı eminim çok mutlu ederdi fakat o bana çok uzaklarda ve benim kızımda evli o yüzden korkma ."
Ezo gülerek kadına baktı.
"Yanlış anlamayın of ben çok kıskancım ."deyip başını eğince Demir karısını koltuğunun altına alıp saçlarını öptü.
Asuman hanım bu görüntü ile içten gülümsedi .
"Benim kızım da tıpkı senin gibi çok aşık ve çok mutlu . Peki siz nasıl tanıştınız ?"

Ortaya atılan bu soru ile Ezo derin bir nefes aldı Demir ile ilk tanıştığı günlere gitti.