Demir giden karısının arkasından bakarken Dilan yanına geldi.
"Ankarada İstanbulda ki mafya arkadaşların küçük bir kızla evlendiğini görünce ne yapacaklar nasıl gülecekler sana " diye gülerek dalga geçti.
Demir de onun gülüşüne katıldı .
"Hadi ben küçük kızla evlendim senin sevgilin biraz daha ortaya çıkmazsa Bahtiyar ağaya kuma gideceksin farkında mısın?" Dedi gülerek .
"Babam beni zorla kimseye vermez beni düşünme küçük karını düşün "
"Okula götürürsün artık elinden tutup "
"Karım değil mi tabi elinden tutacağım"
"Beni ve karımı bu kadar düşünme sen kendini düşün "
"Yoksa yanlış anlayacağım bana aşık olup kıskandığını bile düşünebilirim "
deyip odasına çıktı .
Arkasında sinirden ayaklarını yere vuran bir Dilan bıraktı .
Odanın kapısını çalıp gel sesini duymadan içeri girdi.
Ezo başını bile çevirmedi. Dilan'a bakan gözlerini ,ona tebessüm eden dudaklarını patçalamak istedi ."Yine mi makyaj yapıyorsun sen ?"
"Sanane ?"
"Ezo düzgün konuş benimle "
"Olur dikkat ederim "
"Neyin var senin ablan içinse bu surat geliriz hafta sonları merak etme"
"Gerçekten gelirmiyiz " deyip heyecanla makyaj masasından kalkıp Demir'in önünde durdu .
"Özür dilerim "
"Sen bu kadar iyiyken ben sana nasıl davranıyorum "
"Tersime denk gelme yeter küçük kız"
"Korkunç mu oluyorsun ?"
Ezo'ya yaklaşıp konuştu ,
"Hemde çok korkunç oluyorum "deyip ellerini de kocaman iki yana açtı .
Ezo gülerek karşısındaki adama baktı .
"Kaç yaşındasın sen bir de bana küçük diyorsun ?"
Demir karşısında gülen kıza baktı .
"Senden çook büyüğüm "
"Otuz olacağım yakında "
Ezo susup yüzüne baktı .
"Gerçekten çok büyükmüşsün ben yirmi yedi demiştim en çok "
"Birde oturup benim yaşımı mı düşündün ?"
"Küçük kız deyip duruyorsun tabi ki düşünürüm "
"29 yaşındayım "
"Heyy ne oldu ?"
"Beni kadın gibi göremez misin ?"
"Neee !!"
"Ben gerçekten bir ailem olsun istiyorum madem kocam sensin "
"Beni sevemez misin ?"
"Ha sen beni seviyorsun aşıksın yani "
"Ben ben bilmiyorum ki sevmek nasıl bir şey "
"Ahmet abim Berfin ablayı çok sever bize anlatırdı ben seni onun gibi sevmiyorum sanırım "
"Ama yanında güvende hissediyorum"
Demir küçük karısını kollarının arasına aldı .
"Güvenmemen gereken bir adamım Ezo ve sevmemen gereken tehlikeli bir adamım "
"Ama sem dedin ki bu evlilik gerçek olacak diye "
"Abinin baskısından kurtulmak içindi "
"Bir gün birini gerçekten seveceksin tıpkı Ahmet abin gibi "
"O gün geldiğinde seni özgür bırakacağım "
"Tabi bitirmen gereken bir okulun var okul bitmeden aşk meşk yasak "
"Ondan sonra sen kendi yoluna ben kendi yoluma "
"Anladım "
"Aferin zeki kızsın "
"Bunları sana şimdiden söylüyorum ki benimle ilgili hayaller kurma " deyip kızı kollarından çıkardı .
"Kurmam "
"Hadi artık çıkalım düğün başlayacak "
"Sen in beş dakikaya geliyorum bende "
"Tamam çabuk ol ama " deyip odadan çıktı arkasında kırgın bir Ezo bırakarak gitti .Düğün çok eğlenceliydi halaylar çekilip oyunlar oynandı.
Ezo ablasına verdiği söze rağmen oynamayıp bütün düğün boyunca bir köşede oturdu .
Aklında Demir'in sözleri kalbinde ablasının gidişi kendini hiç bu kadar yanlız kimsesiz hissetmemişti.Narin de ilk kez yanlız ve mahzun hissediyordu kendini.
Adımın hakkını ilk kez veriyorsun diye düşündü.
Konağa girdiği an yedi sekiz yaşlarında bir kız çocuğu ile göz göze geldi .
Çocuk hemen başını eğip oradan uzaklaştı .
"Gir kızım öyle durma burası senin evin artık "diyen yaşlı kadına başını kaldırıp baktı .
"Gel yanıma öp elimi "
Narin çekinerek kadının yanına gidip elini öptü .
"Dilzar kızı odasına çıkarın "
"Nerdesiniz niye kimse ortalarda yok "
Kırk yaşlarında kilolu bir kadın Narin'i yukarı odalardan birine çıkardı .
"Hoşgeldin kızım ben Dilzar bu evin yirmi yıldır çalışanıyım"
"Bir sıkıntın bir arzun olursa çekinme abla de bana "deyip odadan çıktı .
Narin kaç saat öylece bekledi bilemedi.
Oturmaktan vücudu yorgun düşünce yatağa uzandı.Uyandığında gece olmuştu karşısında ki koltukta bir adam kocası yatıyordu.
Ayağa kalkıp adama seslendi .
"Ağam "
"Şey ağam ben orada belin ağrır diye "
"Tamam Narin "
" Gel otur şuraya "
"Yüzündekini de kendin aç "
Narin sessizce adamın yanına oturdu .
Başında ki kırmızı duvağı kaldırıp adamla aralarına koydu .
"Kaç yaşındasın Narin ?""Yirmi bir ağam "
"Ben de otuz dört yaşındayım "
"On üç yıldır evliyim Hatice amcamın kızı "
"Ona saygılı ol "
Narin sadece başını yere eğdi .
"Senin içinde zor farkındayım ama biliyorsun sen kumasın asıl karım hatice "
"Hep de öyle kalacak "
Narin parmakları ile elbisesini sıkarken Ali kızın koluna baktı .
"Kolunun iyileşme şansı varmış Bilal söyledi "
"O yüzden kabul ettim seni en kısa sürede tedavine başlanacak "
"Teşekkür ederim "
"Sende benim ailemsin artık teşekkür etme "
"Bu gece yat dinlen ne ben seni karım yapmaya hazırım ne de sen buna hazırsın"
"Ağam sabah "
"Merak etme ben anneme söylerim hadi git uyu "
Narin kalkıp giderken Ali'nin sorusu ile durdu ."Narin neden benimle evlenmek istedin niye karşı çıkmadın ?"
"Abim bize Berfin'i nasıl sevdiğini anlatırdı "
"Sevda için istedim ağam kavuşsunlar diye "
"Senin hayatından daha mı önemliydi onların sevdası ?"
"Benim bir hayatım yoktu ki ağam bir canım vardı o da abime feda olsun istedim "
"Sen iyi bir kızsın beni yorma olur mu ?"
"Yormam ağam "
"İyi hadi git yat"Sabah Narin çarşaf için gelecekler endişesiyle uyandı .
Ama kimse gelmedi saat sekiz buçuk olunca baktı gelen giden yok üzerini giyinip aşağı mutfağa indi .
"Günaydın kolay gelsin abla "
"Sağol kızım "
"Yukarı salona gitseydin kızım kahvaltıya herkes oturdu"
"Geç kalktım ya abla utanırım ben şimdi "
"Utanma hadi çay tepsisini al yukarı çıkalım sende otur sofraya "
Narin utana çekine sofraya oturdu ."Ezo hadi uyan artık "
"Abla azıcık daha uyuyayım nolur" deyip yorganı kafasına çekti.
"Ezo hadi bak geç kalacağız "
"Beş dakika daha nolur abi "
"Allahım abla abi şimdi de anne baba diyecek "diye söylendi Demir .
"Ezo beş dakika içinde uyanmazsan "dediği an Ezo elinden tutup Demir'i yatağa çekti.
"Hadi beş dakika daha uyuyalım "deyip kocasına sımsıkı sarıldı .
Sarıldığı kişinin ablası olmadığını anladığı an gözünü açıp Demir'e baktı .
"Sakın bağırayım deme beni buraya çeken sensin uykucu"
"Hadi elimi bırak da kalkayım "
"Sende bir an önce kalk ablana gidelim ordan yola çıkacağız "
"Ama demiştin ki bir gün daha kalacağız "
"İşim çıktı acil dönmeliyiz"
"Tamam hemen giyiniyorum "deyip koşarak banyoya girdi .
Demir koşarak giden karısının arkasından kafasını sağ sola sallayıp güldü .Ezo Ahmet abisi ve Bilal abisi ile vedalaşırken zar zor ayrıldı .
Anne babası ve Dilan ile ayrılmak çok zor olmadı ama yine de üzüldü .
"Narin ablamı yanlız bırakmayın abi "
"Merak etme senin için hafta da üç kez yanına gideceğim "deyip güldü .
"Abimi üzme sakın Berfin yenge "
"Üzmem "deyip iki kız da Ahmet'e bakıp güldüler .
Ahmet Demir'e sarılıp kulağına fısıldadı.
"Herkes bilmez kardeşim güneş gibidir onu soldurma bırak neşesi ile sarsın seni "
Demir neşe ile Berfin'e sarılıp gülen karısına baktı .
Bilal de sarılıp sessizce konuştu .
"Ezo sessizdir sakın onu ezeyim üzeyim deme "
Demir kafasını sağ sola salladı .
Sen gerçekte hangisisin Ezo ?
Arabaya bindiler sessiz süren yolculuğun ardından Ali ağanın konağına geldiler .
Narin çekinerek merdivenlerden inerken Ezo koşup ablasına sarıldı .
Bütün herkes ağlayan iki kızı hayran hayran izledi .
Nasıl masum bir sevgi vardı aralarında Demir bir an bu kız tarafından böyle sevilmeyi hayal etti .
Ali de bir yandan ağlayan bir yandan kardeşini öpüp koklayan karısına baktı .
Ağlarken bile güzel olabilir mi bir kadın deyip iç çekti .
İki kardeş iki yoldaş bugün ilk kez gerçekten ayrıldı aralarına kilometreler girdi .
Birbirlerinin kokusunda kucağında derman bulan bu iki kız simdi yaralarını nasıl saracaktı ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolum Sana Düştü ♠️
General FictionBir günde değişen iki hayat ... Narin ve Ezo İki kardeş ,ağa kızları abileri sevdiğini kaçırınca iki kızın yolları ayrılır . Biri berdel olur kuma olur diğeri hiç bilmediği bir adamın karısı olup Ankara'ya gider . Yolum sana düştü . Bir kardeşlik...